banner565

banner472

banner458

banner457

45 ülkenin  ve 17 Cumhurbaşkanın katıldığı 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin, çözüm için ön koşulu: KÜRESEL İŞBİRLİĞİ ŞART

Marmara Grubu Vakfı’nın düzenlediği, Dergimiz KobiEfor’un çözüm ortağı ve medya sponsoru olduğu 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ne 2’si aktüel, 17 Cumhurbaşkanı, 4 Başbakan, 6 Bakan, 8 milletvekili olmak üzere, dünyanın 45 ülkesinden üst düzey katılım oldu.

HABER 01.11.2020, 00:00 28.11.2020, 19:10
21274
45 ülkenin  ve 17 Cumhurbaşkanın katıldığı 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin, çözüm için ön koşulu: KÜRESEL İŞBİRLİĞİ ŞART

Barışın, demokrasinin, küresel işbirliğinin ve dayanışmanın öneminin vurgulandığı Zirve, “Kuşak ve Yol Girişiminin Aydınlığında Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya” temasıyla, 2 günde 7 oturumda dijital platformda gerçekleştirildi ve uydudan küresel canlı yayınlandı.
Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (Marmara Grubu Vakfı) tarafından düzenlenen, Dergimiz KobiEfor’un çözüm ortağı ve medya sponsoru olduğu, 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi, “Kuşak ve Yol Girişiminin Aydınlığında Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya” temasıyla, 7-8 Ekim 2020’de, 7 oturumda, Pandemi nedeniyle dijital platformda gerçekleştirildi ve uydu aracılığıyla tüm dünyada canlı yayınlandı. Zirve’de çözümün ön koşulunun küresel işbirliği olduğu belirtilerek; barış, demokrasi ve dayanışmanın önemi vurgulandı.
23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde, dünyanın 45 ülkesinden 2’si aktüel 17 Cumhurbaşkanı, 4 Başbakan, 6 Bakan, 8 Milletvekili olmak üzere; Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, Senato ve Meclis Başkanları, milletvekilleri, devlet insanları, akademisyenler, din adamları ile üst düzey kuruluşların yetkilileri, dijital platformda, küresel canlı yayında biraraya geldi.   Canlı yayın stüdyosu olarak, Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde çalışmalarını gerçekleştiren 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi, Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Avustralya kıtalarında uydu aracılığıyla izlendi. Zirvede konuşmacılar sundukları tebliğlerinde Azerbaycan’da yaşanan olaylara değinerek, Azerbaycan’ın haklılığını, Ermenistan’ın savaş suçu işlediğini, uluslararası hukuku hiçe saydığını vurguladı ve ayrı ayrı Ermenistan’ı kınadılar. 2 gün süren çalışmalarda; dünyaca tanınan düşünce insanları ekonomi ve enerji konularında sundukları tebliğlerinde, pandemi sonrası dünya düzeninde Avrasya’nın konumunun önem kazandığını vurguladı.

1. GÜN 1. OTURUM
23. Avrasya Ekonomi Zirvesi, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2007) Dr. Akkan Suver ve Genel Başkan Yardımcısı, eski Milletvekili, Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2013) Yüksel Çengel’in moderatörlüğünde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajıyla açıldı. Zirve’de, dünyanın birçok farklı ülkesinden konuşmacılar, sundukları tebliğlerde Azerbaycan’da yaşanan olaylara değinerek, Azerbaycan’ın haklılığını vurguladı ve Ermenistan’ı kınadı. Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin uluslararası düzeydeki önemine de değinen konuşmacılar, gelecek yıl düzenlenecek 24. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde İstanbul’da buluşmak istediklerini paylaştı.
Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, “Koronavirüs ve Yol Girişiminin Aydınlığında Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya” başlıklı açılış oturumunda, Türkiye’nin Akdeniz’deki haklarını gündeme getirdi.
“Türkiye’yi Akdeniz’den dışlamanın Batı’dan dışlamaktan bir farkı yoktur” diyen Suver, Ermenistan’ın kanun tanımazlığını da vurgulayarak, “Türkiye topyekun Azerbaycan’ın yanındadır” diye ekledi. Suver, dünyanın küreselleşmeye olan ihtiyacını da belirtti: “Salgınla bu mücadele birlikteliğine olan ihtiyacı küreselleşmeye olan ihtiyaç ortaya koymuştur, dolayısıyla bir barış ve refah projesi olan ‘Kuşak ve Yol Girişiminin Aydınlığında Koronavirüs Sonrası Yeni Dünya’ söylemiyle, 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’ni tertipledik.”
Zirve’nin açılış konuşmacılarından Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, canlı yayında, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi aracılığıyla Türk milletine mesajını okudu. Oturum, Avrasya Ekonomi Zirveleri’nde İHKİB’in gelenekselleşen moda defilesi ile son buldu. Bu yıl Tasarımcı Kadri Kılıç’ın hazırladığı moda defilesi, dijital platformda, uydu aracılığıyla izlendi.

“Daha adil, daha barışçıl bir dünya için işbirliği şart”: Avcılar Belediye Başkanı Avukat Turan Hançerli, Pandemi sonrasında işsizlik ve buna bağlı yoksulluk oranındaki artışa dikkat çekti, dünyanın odaklanması gereken en önemli meselelerden gelir adaleti konusunda adım atmamız ve yol almamız gerektiğini söyledi. Geleceğin birlik ve barış içinde kurulabilmesi, daha adil, daha barışçıl bir dünya için işbirliğinin şart olduğunu vurgulayan Hançerli, evrensel sorunlarla ortak mücadele etmek için işbirliği yapılmasının önemini dile getirdi. Başkan Turan Hançerli’ye, Gana Ankara Büyükelçisi Salma Frances Mancell-Egala’nın elinden hediye takdim edildi. Egala, “Bugünün anısına bu armağanı sizlere sunmaktan dolayı büyük bir kıvanç duyuyorum” dedi.

“İstanbul’u moda merkezine, Anadolu’yu üretim üssüne dönüştürmeliyiz”: İHKİB (İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Gültepe, moda endüstrisinde tedarik zincirinin değiştiğini belirterek, Avrupalı markaların, ürünlerini yakın bölgeden en az stokla ve hızlı döndürebilecekleri ülkelerden tedarik edeceklerini, bu yeni durumun Türkiye’ye büyük bir avantaj sağladığını, yeni dönemde AB pazarında payımızı ve ABD’ye ihracatımızı artırabileceğimizi söyledi: Gültepe, Avrupalı markalar için daha kısa aralıklarla koleksiyon hazırlanması gerektiğine dikkati çekti: “ABD’li markalar için büyük üretim ölçeğine sahip yeni fabrikalarla kapasite yaratmalıyız. Yol haritamızı oluşturan Dört Dörtlük Plan’da da dediğimiz gibi İstanbul’u moda merkezine, Anadolu’yu üretim üssüne dönüştürmeliyiz.”

“Küresel ticarette yeni bir dönem”: TİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, “Yeni dönemde ülkemize yönelen talebe tam anlamıyla cevap verebilmemiz için üretim kapasitemizi geliştirmemiz gerekmektedir. Türkiye üretimde sürdürülebilirlik ilkelerini azami benimsemeli ve yeşil ekonomiye ağırlık vererek ihracatımız bu alanda belgelenmelidir” dedi. Bu dönemde 207 ülkeye başarıyla ihracat gerçekleştirildiğini aktaran Gülle, tüm ihracatçılarımızın etkin bir dijital altyapı kurması gerektiğini, yeni dönemin e-ihracat pastasından daha fazla pay alacağımızı gösterdiğini, küresel tedarik zincirlerinde halihazırda devam eden dönüşüm sürecinin pandemiyle birlikte daha da hızlandığını, özellikle gelişmiş ülkelerin sanayi malları ithalatında Çin’e olan yüksek bağımlılığı ve bu durumun yarattığı risklerin, küresel ticarette yeni bir dönemi tetiklediğini söyledi. Gülle, sözlerini Azerbaycan’ı haklı davasında desteklediklerini belirterek tamamladı.

Uluslararası işbirliğinin gerekliliğine vurgu: IRCICA Genel Direktörü Prof.Dr. Halit Eren, uluslararası sistemin çok kutuplu bir yapı içinde giderek çatışmacı bir küresel rekabet ortamına dönüştüğünü, küresel düzen ve uyumun tehditlerle karşılaştığını belirterek, salgının uluslararası işbirliğinin gerekliliğini bir defa daha ortaya koyduğuna işaret etti. Salgının, benzer veya farklı siyasi ve kültürel kimliğe sahip tüm insanları el ele vererek bu krizle savaşmaya çağırdığını anlatan Eren, farklı kültürler arasında yakınlaşmayı sağlamak için IRCICA’nın yürüttüğü uluslararası projelerden söz etti.

Barışa ve diyaloga verilen önem: TÜRKSOY Genel Sekreteri Düsen Kaseinov, Oğuz Kağan’ın ‘Birlikte dirlik var’ sözünü anımsatarak, teşkilatlarının bu zamana kadar bölgesel barışın güçlenmesine büyük etkisi olduğunu aktardı. Kaseinov, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi (KEİPA) Genel Sekreteri Prof.Dr. Asaf Hajıyev ve OSCE PA Genel Başkanı George Tsereteli de Zirve’nin barışa, diyaloga verdiği önemi vurguladı.

“Türkiye, insan odaklı ekonomisi, yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla farklılaştı”: İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, tüm insanlık olarak sağlığın ne kadar önemli olduğunun anlaşıldığı bir dönemden geçildiğini belirterek, “Ekonomik göstergeler bütün ülkelerde dalgalanmalar gösterirken, ülkemiz ve İstanbul’umuz pozitif olarak ayrıştı” dedi. Yerlikaya, Türkiye’nin insan odaklı ekonomisi, yardımlaşma ve dayanışma ruhuyla diğer ülkelerden farklılaştığını söyledi.
Zirve’de yabancı konuklar adına katılımcıları selamlayan Bosna Hersek Federasyonu Cumhurbaşkanı Marinko Cavara, Pandemi koşullarına rağmen 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin Marmara Grubu Vakfı tarafından uydu aracılığıyla gerçekleştirilmesini sivil toplumun örnek bir sorumluluk projesi olarak değerlendirdi.

1. GÜN II. OTURUM

Ekonomi Oturumu
“Yeni Dünya Ekonomisi’ne ve Yeni Dünya’ya Merhaba!” konulu “Ekonomi Oturumu”nun moderatörlüğünü, Marmara Grubu Vakfı Akademik Konsey Üyesi ve Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Marmara Grubu Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2015) Sahibi Turan Sarıgülle gerçekleştirdi.
Oturumda, Pandemi sürecinin ekonomiye etkileri değerlendirildi; çıkarılan derslerle küresel ve bölgesel işbirliği ile yeşil ekonomiye yatırımın önemine dikkat çekildi. Ekonominin yanı sıra kültürün de desteklenmesi gerektiğini belirten konuşmacılar, “Hepimiz aynı gemideyiz” vurgusu yaptı.
Oturumda, Arnavutluk Önceki Başbakan Yardımcısı, Milletvekili ve Avrupa Birliği Temsilcisi Senida Mesi, Moğolistan Meclis Başkanı Zandanshatar Gombojav, Oturumun misafir konuşmacısı, aşı konusunda araştırmalar yapan Çin Halk Cumhuriyeti kuruluşu SINOVAC Biotech Genel Müdürü Guang Helen Yang, Büyükelçi, KEİ (Karadeniz Ekonomik İşbirliği) Teşkilatı Uluslararası Daimi Sekretaryası, Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Ebru Barutçu Gökdenizler, Avusturya önceki Şansölyesi (1991-1995) Dr. Erhard Busek, Brüksel Federal Milletvekili ve Saint-Josse (Belçika’nın başkenti Brüksel’in Saint-Josse-ten-Noode ilçesi) Belediye Başkanı Emir Kır, Büyükelçi, Viyana Ekonomi Forumu Genel Sekreteri Dr. Elena Kirtcheva, Kırgızistan Cumhuriyeti önceki Başbakanı Djoomart Otorbaev, Romanya Kraliyet Ailesi mensubu Prens Radu, Romanya önceki Başbakanı (1989-1991) Petre Roman, Ankara Moldova Büyükelçisi ve Gagavuzya önceki Başkanı Dmitri Croitor, Özbekistan Stratejik Kalkınma Merkezi Direktörü Eldor Tulyakov, Kazakistan Milli Meclis Başkan Yardımcısı Canseyit Tuymebayev, Romanya Senatörü ve önceki Kültür Bakanı (2014-2015) Ionut Vulpescu, Çin Halk Cumhuriyeti Dış İlişkiler Enstitüsü Başkan Yardımcısı Ou Boqian, Karadağ önceki Başbakan Yardımcısı (2008-2017), Karadağ Slovenya Büyükelçisi Vujica Lazovic, Romanya Orta Doğu Siyasi ve Ekonomik Enstitüsü Başkanı Flavius Caba-Maria, Çin Halk Cumhuriyeti Sichuan Üniversitesi Amerikan Çalışmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Dr. Changning Chen ve Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran konuştu. Kıran, Türkiye’nin yeni dünya düzenine entegre olmasında her türlü hazırlığı yaptıklarını ve yapıyor olduklarını söyledi: “Uluslararası toplumun huzur ve refahı için hareket etmeye devam ediyoruz.” Ekonomi Oturumu Türk Hava Yolları ve SOCAR tanıtım filmleri ile sonlandı.

1. GÜN III. OTURUM

Enerji Platformu
Zirve’nin ilk günü Enerji Platformu oturumu, “Koronavirüs salgını sonrasında Avrasya’da uzun dönemde sürdürülebilir enerji politikaları nasıl şekillenecektir?” konusuyla, Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2015) Cafer Okray ve Marmara Grubu Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sezgin Bilgiç moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
Azerbaycan Cumhuriyeti Enerji Bakan Yardımcısı Elnur Soltanov, Azerbaycan’ın sahip olduğu enerji kaynakları, yatırımları hakkında bilgiler verdi, bu yılın sonuna kadar Avrupa ülkelerine gaz ve petrol ulaştıracaklarını açıkladı. Londra Enerji Kulübü Başkanı Mehmet Öğütçü, klasik enerji yatırımlarının azalacağını, iklim değişikliğini politikalara katmanın kaçınılmaz olacağını, endüstride çok ciddi sıkıntılar yaşanacağını öngördü, enerji arz güvenliğinin önemine değindi, ‘Kaynak laneti (resource curse)’ kavramından söz etti. Türkmenistan Maliye ve Ekonomi Bakan Yardımcısı Rovshen Nuryagdyyev, Türkmenistan’ın devlet olarak dostluk, karşılıklı çıkar ilişkileri ve işbirliğine önem verdiğini, artık uluslararası platformlarda yer almak istediklerini, Türkmen gazının Batı’ya ulaştırılmasının öncelikli alanları olduğunu söyledi.
SOCAR Türkiye CEO Danışmanı Murat Lecompte, Azerbaycan’ın en büyük devlet teşekkülü olan SOCAR’ın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Güney Afrika Milletvekili Zolani Mkiva, yeni dünya, yeni normal, yeni ekonominin ortaya çıkacağını, gökyüzünün altında, toprağın üstünde hepimizin eşit olduğunu, farklı senaryolara hazırlanmamız, planlar yapmamız, açık fikirli olmamız ve aşının fiyatının erişebilir olması gerektiğini söyledi. Penkov-Markov&Partners Başkanı (Bulgaristan) Vladimir Penkov, pandemi sonrası Avrupa’da enerji sektörünün karşılaşacağı hukuki sorunları anlatırken, Londra Belediye Meclis Üyesi ve Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Alderman Emma Edhem, pandeminin bütün dünyaya daha güçlü bir değişim getireceğini söyledi. EIAD Başkanı (İtalya) Leonardo Manzari, sentetik LNG üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Biyoenerji sayesinde sentetik enerjiye kavuştuklarını aktaran Manzari, LNG’nin (sıvılaştırılmış doğalgaz) kısa ve orta vadede en önemli çözümü sağlayan enerji olacağı öngörüsünü paylaştı.
Karadeniz Evi Derneği Başkanı Dorin Popescu, yeni küresel düzende NATO ve AB’nin çıkarları ve varlık sebebinin sorgulanmaya başlandığını, Karadeniz’de olan biten herşeyin dünya üzerinde etkili olacağını, Rusya’nın bölgedeki en önemli global aktörlerden birisi olduğunu söyledi: “Yeni global düzende siyasi istikrar ve liderlik eksik kalıyor.” Yaşam Boyu Öğrenme Akademisi Başkanı (Slovenya) Marjetka Kastner, artık dünyanın kutuplu hale geldiğini, ABD, Asya ve Çin’in öne çıktığını, Avustralya ve Japonya’nın bu dünyada yer bulmakta zorlanacağını söyledi. Kosova Kamu İdaresi eski Bakanı Mahir Yağcılar, sosyal mesafenin daimi kalacağını belirterek, uluslararası işbirliği yapılması ve temizlik kurallarına uyulması gerektiğini vurguladı. Çin Halk Cumhuriyeti Barış ve Silahsızlanma Derneği Genel Sekreteri An Yue Jun, sunumunda Çin Halk Cumhuriyeti’nin ‘barış ve silahsızlanma’ alanında enerjiyle olan ilişkilerin önemini anlattı.

2. GÜN IV. OTURUM

Barış ve Güvenlik Oturumu
Zirve’nin ikinci günü, Barış ve Güvenlik Oturumu’nun ilki,  “Terör ve Bölgesel Çatışmalar” konusunda Marmara Grubu Vakfı Genel Başkan Yardımcısı ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2012) Ali Rıza Arslan ve Marmara Grubu Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Serhat Tabanca moderatörlüğünde gerçekleştirildi. Oturum, KARDEMİR’in tanıtım filmi ile başladı. Terör ve bölgesel çatışmalar konusunda gerçekleşen bu ve sonraki (V. Oturum) oturumda barışa olan ihtiyaç gündeme getirildi, din adamları ve devlet insanları global olarak terör, göç ve insani sorunlar, sürmekte olan bir insanlık dramı olarak Karabağ konuları ele alındı.
Türkiye Cumhuriyeti önceki Diyanet İşleri Başkanı (2003-2010) ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2019) Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, ‘barış’a olan ihtiyacımızı gündeme getirdi. Belarus Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Direktörü Oleg Makarov, tahminleri doğrultusunda Avrasya’nın pandeminin etkilerini en hızlı bertaraf edebilecek ve toparlanacak ilk bölge olduğunu söyledi. Romanya Senato Başkanı, Dışişleri önceki Bakanı (2017-2019) Teodor Melescanu, jeostratejik bir yatırım bölgesi olan Batı Balkanlar’ın AB’nin ekonomisi, siyaseti ve güvenliği için önemli bir merkez olduğunu açıkladı. Kafkasya ve Azerbaycan Şeyhülislamı Allahşükür Paşazade, kardeş Türkiye devletinin her zaman yanlarında olmasından gurur duyduklarını belirterek, Ermenistan’a yönelik yaptıkları haklı mücadelelerinde Türkiye’nin yardımını Azerbaycan halkının asla unutmayacağını vurguladı: “Öz hakkımız olan topraklarımız yolunda hak mücadelemizi sürdüreceğiz.” ISESCO (İslami Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı) Genel Başkanı Dr. Salim M. AlMalik, Ekümenik Patrik ve Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi (2012) Bartholomeos, Bulgaristan Diplomatik Enstitüsü Genel Müdürü, Büyükelçi Tanya Mihaylova, İstanbul-Ankara-İzmir Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Metropolit Filüksinos Yusuf Çetin (Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi-2016); Türkiye Süryanileri Katolik Patrik Vekili Korepiskopos Orhan Çanlı, Cezayir Büyükelçisi Molla Hacıbey, Avusturya önceki Savunma Bakanı (1990-2000) Werner Fasslabend, Dünya Barış ve Sevgi Federasyonu Başkanı (ABD) Dr. Tao-Tze Hong herkesin birarada barış ve adalet içinde, sevgiyle yaşaması gerektiğini vurguladı.

2. GÜN  V. OTURUM

“Sürmekte Olan Bir İnsanlık Dramı-Dağlık Karabağ”
“Sürmekte Olan Bir İnsanlık Dramı-Dağlık Karabağ” konusunun masaya yatırıldığı Barış ve Güvenlik Oturumu’nun ikincisinin moderatörlüğünü, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, Marmara Grubu Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Engin Köklüçınar yürüttü.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Ak Parti Milletvekili Şamil Ayrım, TBMM AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, TBMM İyi Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, TBMM AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Doç.Dr. Halil Özşavlı, TBMM CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, Türkiye’nin, Azerbaycan’ın Karabağ ile ilgili mücadelesinde yanında olduğunu belirtti. Halil Özşavlı, Rusya, Amerikan, İngiliz arşivlerindeki belgelerde Ermenistan mezalimi ile ilgili belgeler hakkında bilgiler verdi.  Fransa’dan Causeur Yayın Koordinatörü Gil Mihaely, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu dolayısıyla saldırıya uğrayan Azerbaycan’ın meşru müdafaa halinde olduğunu belirtti. Amerika Birleşik Devletleri’nden Gazeteci-Yazar Thomas Golz, Karabağ’ın Ermenistan’a ait bir bölge olarak lanse edilmesinin yanlış olduğunu, Karabağ’ın Azerbaycan’a ait bir bölge olduğunu söyledi. Fransa’dan Araştırmacı-Tarihçi Maxime Gauin, Osmanlı-Rus arşivlerinde yaptığı araştırmalara değinerek, uzun yıllardır Ermeniler tarafından düzenli etnik temizlik yapıldığını, bunun da Rusya tarafından planlandığını anlattı. Azerbaycan Milletvekili, Azerbaycan’da Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof.Dr. Nizami Caferov, Dağlık Karabağ sorununu tarihsel adaleti yeniden tesis edecek, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayacak şekilde çözeceklerini dile getirdi.

2. GÜN 7. OTURUM

GENÇLİK ve KADIN KONFERANSI WEBİNARI 8-9 Ekim 2020, İstanbul
Zirve’nin 2. Günü, Gençlik ve Kadın Konferansı Webinarı etkinlikleri çerçevesinde başlayan “Değişimin Önderleri-Kadın Liderler Platformu” oturumu ile sonlandı. Oturumun moderatörlüğünü Marmara Grubu Vakfı Proje Koordinatör Yardımcısı Ebrar Eda Demir ile Beykent Üniversitesi Öğrencisi Oğulcan Ulu birlikte yürüttü. Bu toplantılarda önde gelen kadın kuruluşlarının liderleri, devlet insanları gençlerle birlikte Koronavirüs sonrasında yenidünyanın gelecekte karşılaşılabilecek problemlere yönelik daha odaklı çalışılması gerektiğine, daha fazla istihdama, malların ve varlıkların daha adil dağıtımına ihtiyaç olduğuna dikkat çektiler.
Marmara Grubu Vakfı AB ve İnsan Hakları Platformu Başkanı Müjgan Suver, Türk Kadınları Birliği Başkanı Sema Kendirci Uğurman, Türk Alman Eğitim, Kültür ve Politika Enstitüsü Başkanı Yusuf Kenan Kolat ve Büyükelçi, AB İle İlişkiler Genel Müdürü Başak Türkoğlu’nun açılış konuşmalarının ardından ana tema konuşmalarını; Beykent Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Akile Reşide Gürsoy, Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Akademisyen Doç.Dr. Mesut Eren gerçekleştirdi. “AB ve Türkiye’de Gençlerin ve Kadınların Demokratik Yaşama Katılımı” konusunda ise Kuzey Makedonya Ticaret Odası Başkanı Danelo Arsovska, Hırvatistan Başkonsolosu Ivan Zerec, Polonya Konsolosu Sabine Klimek, Marmara Grubu Vakfı İcra Konseyi Üyesi (Marmara Grubu Vakfı Onur Madalyası Sahibi-2013) Lale Aytanç Nalbant, UPS Spor ve Kültür Kulübü Genel Koordinatörü Semra Demirer, AB Proje Danışmanı ve Eğitmeni Deniz Özdikmenli konuştu.
Müjgan Suver, “Beethoven’ın 9. senfonisi’nin son bölümünden uyarlanan Avrupa Marşı, AB ülkelerinin ortak değerleri olan: özgürlük, barış, farklılıklar içinde birlik olabilme başarısını kutlamayı hedefler. Dünya insanlarının hayalini kurduğu bu değerler ise ancak demokrasi içinde yaşatılabilir. Bu nedenle Türkiye’de sivil toplum kuruluşlarının öncelikli hedefi ‘demokrasinin güçlenmesi olmuştur.’ Türkiye’de demokrasi, gençlerin ve kadınların demokratik karar verme süreçlerine katılımı ile güçlenecektir” dedi.
Zirve’nin hemen ertesinde Webinar’ın 2. Günü’nde “Demokrasiyi Birlikte Şekillendirelim” oturumunun moderatörlüğünü de Ebrar Eda Demir ve Oğulcan Ulu yürüttü. Oturumun “Karar Organlarına Katılımda Zorluklar” başlıklı bölümünde, TBMM AK Parti Milletvekili Şamil Ayrım, TBMM İyi Parti Milletvekili Aylin Cesur Önder, Avcılar Belediye Başkanı Avukat Turan Hançerli,  kadın ve gençlerle ilgili yürüttükleri çalışmaları anlattı.
‘Gençlik Delegeleri ve STK Temsilcileri Forumu’nun moderatörlüğünü, Gençlik Delegesi ve Aktivist Avukat Hazal Mintaş (İstanbul) ile Gençlik Delegesi ve Aktivist Avukat Kadri İnce (İzmir) yürüttü. Forum’da Genç Düşünce Enstitüsü Başkanı Muratcan Işıldak (Ankara), STK Temsilcisi İş İnsanı Serap Çelik (Gaziantep), e-Gençlik Derneği Başkanı ve Köşe Yazarı Kemal Uysal (Bursa), STK Temsilcisi ve Girişimci Kemal Gülpınar (İzmir), Adana Sanayi Odası GİZ ve AB Projeler Asistanı Erçin Levent (Adana), STK Temsilcisi ve Akvist Avukat Gamze Pamuk Ateşli (Bursa) görüşlerini dile getirdi.

2. GÜN 6. OTURUM

Çağdaş Bilge İnsanlar Platformu
“Küreselleşmekte Yeni Güç Dengeleri ve Koronavirüs Sonrasında Yeni Dengelerin Işığında Saygı ve Yönetişim” konulu Çağdaş Bilge İnsanlar Platformu Oturumu’nun moderatörlüğünü Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver yürüttü. Oturumda yeni dünyada yeni devlet insanlarına olan ihtiyaç gündeme getirildi, Kuşak ve Yol girişiminin barış için yeni bir umut kaynağı olduğu belirtildi.
Arnavutluk Cumhurbaşkanı (2012-2017) Bujar Nishani, inovasyon ve teknolojinin geliştiğini ve bunun bütün ülkeleri ve insanları etkilediğini söyledi. Eğitimin önemli bir araç olduğunu vurgulayan Nishani, farklı bölgelerden farklı insanları, iş dünyası ve siyasetleri biraraya getiren Marmara Grubu Vakfı’nın ve Zirve’nin önemine değindi. Nishani, “Böylece bizler birbirimizi daha iyi anlıyoruz” dedi.
Türkiye Cumhuriyeti 11. Cumhurbaşkanı (2007-2014) Abdullah Gül, terör ve salgın hastalıklarla ülkelerin tek başına başa çıkamadığını belirterek, pandeminin sonuçlarının ekonomik boyutlarının henüz kestirilemediğine, bu süreçte birçok ülkenin devlet desteği açıkladığına, çalışmaların devletlerin işlevinin artacağına işaret ettiğine değindi. Bunun da serbest piyasa ekonomisinin hassas dengelerini altüst edeceğini öngören Gül, salgının makro kadar mikro ekonomiyi de etkilediğini, hayat tarzımızı değiştirdiğini, istihdamın ve işsizliğin en önemli mesele haline geldiğini ifade etti: “Olağanüstü bir hal olarak ele alınmalı, yoksa ülkelerde çok kalıcı izler olacak. Sistemsel hataları düzeltmek için bize fırsatlar verilmeli. Eğitim, sağlık sorunlarını gözden geçirmeli, küresel sorunları işbirliği içinde çözmeliyiz.”
Avusturya Cumhurbaşkanı (2004-2016) Heinz Fischer, Hitler’in topyekûn savaşı ve Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atom bombası atılmasıyla yaşanan şokun ardından uluslararası işbirliği için küresel yolculuğun başladığını ancak günümüzde tarihten alınan derslerin yok olmaya başladığını kaydetti. Uluslararası işbirliğinin giderek azaldığını belirten Fischer, süreci atlatırsak bir fırsat penceresi açacağımızı söyledi: “Pes etmeyelim, umudu yitirmeyelim, birlik olmak hiç olmadığı kadar önemli. Şunu unutmayalım; umutların varlığı gerçeğe dönüşmesinin bir ön koşuludur. Uluslararası toplumda artık topluluk ruhu ve dayanışma, barışın önemi yaygın hale gelmiş olacak. Kimseyi geride bırakamayız."
Bosna Hersek Federasyon Cumhurbaşkanı Marinko Cavara, “Covid-19 salgını bittiğinde ne değişecek?” sorusunu yönelterek, başladığı konuşmasında virüsün yayılma hızının küreselleşmenin boyutunu gösterdiğini söyledi. Güç dengelerinin değiştiği dünyada ortak işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğini kaydeden Cavara, ancak bu şekilde adaletsizliğin önlenebileceğini vurguladı. Ekonomik olarak İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük ekonomik krizle karşı karşıya olunduğunu dikkat çeken Cavara, küresel sorunlara beraber adım atılması gerektiğini belirtti, bunun için de hazırlık yapılmasını istedi.
Bosna Hersek Federasyonu Cumhurbaşkanı (2014-2018) Mladen Ivanic, ise görüşlerini şöyle aktardı: “Dünya bölünmüştü ama koronavirüs bizi daha fazla böldü. Gelişmiş ülkeler korona ile mücadele ediyor, gelirleri ve imkanları fazla. Biraz da egoist ve benciller. Burada sadece birleşerek mücadeleyi kazanabiliriz. Bu süreçte zengin ve fakir ülkelerin mücadelesi farklı olacak. Zengin ve fakir bölünmesi yaşanmamalı.”
Bulgaristan Cumhurbaşkanı (1997-2002) Petar Stoyanov, pandeminin dünyanın geleceğini değiştirme potansiyeline sahip olduğunu, pandemi sonrasında daha farklı bir yol haritası oluşturulacağını savundu. Stoyanov, aşıyı geliştirmenin yanı sıra sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydetti: “Bunu çok hızlı yapmalı ve karar almalıyız. Mali kaynak dışında siyasi iradede de ciddi adanmışlık ile ancak bu mümkün olabilir. Eleştirel gözle oturup pandeminin derslerini gözden geçirmeliyiz. Yeniden düşünmeli, yeniden hayatlarımızı tasarlamalıyız. Pandemi dönemindeki insan kayıpları bizi alçak gönüllü yapmalı ve gözden geçirmek için bize cesaret vermeli.”
Karadağ Cumhurbaşkanı (2006-2018) Filip Vujanovic, pandemi sürecinde yüzbinlerce hayatın kaybolduğunu, milyonlarca insanın hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Vujanovic, çok büyük ve güçlü bir BM’ye ihtiyaç olduğunu, DSÖ’nün çok güçlü olması, IMF ve Dünya Bankası’nın ekonomilere yardım etmesi gerektiğini dile getirdi: “Şu anda Covid-19 sonrası dünyayı düşünmek için erken ama hazırlanmamız şart.”
Slovenya Cumhurbaşkanı (2007-2012) Danilo Turk, “Pandemi toplumlar içindeki fay hatlarının ne kadar kırılmaya hazır olduğunu gösterdi. Toplumların direncini artırmak bizim öncelikli meselemiz haline gelmelidir. BM’de insan güvenliği sürekli görüşülüyor, İstanbul ruhuyla birleşmemiz gerekiyor” dedi.
Makedonya Cumhurbaşkanı (2009-2019) Dr. Gjorge Ivanov, demokrasi krizinin gün geçtikçe derinleştiğini ve Covid-19 ile ciddi örseleneceğini kaydetti. Ivanov, dünyada kutuplaşmanın devam ettiğini ve ciddi zorlukları bulunduğunu kaydetti. Dünya düzeninin 2020’de felç olduğunu, paradoks yaşandığını aktaran Ivanov, Covid-19’u “insanlığın başına gelecek en güzel uyarı” diye niteledi: “Eğer mevcut hayatımızla, çalışma biçimi ile devam edersek büyük uçurumdan yuvarlanabiliriz. Covid-19 şunu gösterdi: İnsan medeniyetinin bilimsel ve teknolojiyi bir kenara koyarsak şu andaki gelişmesi bize yeterli gelmeyecek. Pandemiden sonra hükümetler alışagelmiş gibi devam edemeyecek. Kendi hayatına sahip çıkmak isteyen liberaller bu süreci belirleyecek. Evrensel medeniyet olması bir illüzyondu, hayaldi artık imkansız.” Medeniyetlerin de bir leke gibi silinebileceğini dile getiren Ivanov, Avrupa’nın da Çin ve ABD arasında kalıp pozisyonunu bulamazsa yok olup gidebileceği uyarısında bulundu.
Tunus Cumhurbaşkanı (2011-2014) Moncef Marzouki, bilgiye bir parmak ucuyla ulaşılabildiği günümüzde önemli olanın kişisel bağlar, birbirimizle kurulan ilişki ve işbirliği olduğunu belirterek, “İnsanoğlu bu krizi atlatacak. Asıl mesleğim doktorluktur. Dolayısıyla insanoğlunun bağışıklığı çok güçlüdür. Yeter ki dayanışma ve işbirliği sekteye uğramasın” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı (2015-2020) Mustafa Akıncı, Covid-19’un bir sağlık krizi olmanın ötesinde eşi benzeri görülmemiş küresel bir kriz ortaya çıkardığını, sonuç olarak da işsizlik, yoksulluk ve dolayısıyla yetersiz beslenme sıkıntısı ile karşı karşıya kalındığını aktardı. Akıncı, zengin ülkelerin finansal kaynaklarla büyük ekonomik canlandırma paketi oluşturduklarını anlattı: “İnsanlık ciddi bir sınavdan geçiyor. Bu sınavı vermek için ne yapmak lazım. Uluslararası işbirliği ve dayanışma içinde olmalıyız. Virüsün yayılmasını engellemeye yönelik çok uluslu çabalara verebileceğimiz en büyük desteği vermeliyiz. Acımasız bir rekabet değil, aşı için işbirliğini hayata geçirmeliyiz. Kayıp kuşak yaratmamak için insanlara yaşamlarını idame edecek minimum geliri ve aç kalmayacak şekilde maddi yardımı sağlamalıyız.” Zor durumda olan gelişen ülkelerin borçlarını yeniden yapılandırma veya gerektiğinde silme yapılması gerektiğini savunan Akıncı, “Her kriz gibi bu da bitecek. İnsanlık yaralarını sarmaya başlayacaktır. Önemli olan pandemi sonrası bir dünyaya geri mi döneceğiz? Bunun için yapılması gerekenler her vatandaşın ulaşabileceği sosyal sistem sağlanmalı, adil vergi sistemi uygulanmalı, bölgesel entegrasyonlar geliştirilmeli ve kamusal, ekonomik hayata katılım sağlanmalı. Demokratik yönetişim mekanizmaları, şeffaflık, hesap verilebilir bir sistem sağlanmalı. Covid-19 bir dönüm noktası olabilir” diye konuştu.
Romanya Cumhurbaşkanı (1996-2000) Emil Constantinescu, göç, yoksulluk, demokraside zayıflıklar ve insan hakları ihlalleri gibi sıkıntıların pandemi ile daha da kötü hal aldığını ayrıca, insanlığın giderek teknolojinin kölesi haline geldiğini hatta teknolojinin aracına dönüştüğünü kaydetti. Şu anda sorunların köküne inmek için fırsat doğduğunu dile getiren Costantinescu’nun değerlendirmesi şöyle: “Pandemi sonrası yeni ümitlerimize gebe bir dünya olacak. Eski ve yeni liderler olarak; işadamlarına, mühendislere söz hakkı verip onların pandemi sonrasının şekillenmesine katkı sağlamalıyız. Çünkü ihtiyacımız olan stratejik vizyon. Şu andaki dönem soğuk savaş sonrası döneme benziyor. Kaotik bir dönemden geçiyoruz. 20. yüzyılın ikinci yarısında elde ettiğimiz başarılar yani dünya barışı tehdit altında. Önceliğimiz bunu koruma olmalı.”
Letonya  Cumhurbaşkanı (2007-2011) Valdis Zatlers, “Mevcut dünya düzeni ABD liderliğinde kuruldu. Rusya ile birlikte iki zıt ideolojinin dengelenmesiyle dünya düzeni oluşturuldu” diye belirterek; “Ancak bu düzenin süresi geçmek üzere. Tek bir kutbu olan dünya yerine birden çok kutbu olan dünya ile yaşamaya başlıyoruz. Ülkeler kendi çıkarlarını birinci sıraya koyuyor, diğer insanları göz ardı ediyor. Böyle bir düzende bu güç dengesiyle yaşayabilmek mümkün değil. Gerçek çok boyutluluk stratejisi daha makul bir strateji. AB böyle bir stratejinin ürünü” dedi. Zatlers, AB’nin yeni bir küresel lider olmaya uygun olmadığını, Çin’in hevesli olsa da yapabilirliği konusunda sıkıntıları bulunduğunu dile getirdi: “Şu anda birden fazla küresel gücün liderliğine ihtiyaç var. Tüm dünyanın çıkarlarını koruyacak yeni bir küresel liderliğe, yeni bir küresel sisteme ihtiyaç var.”

“Devlet bizimdir, Karabağ Azerbaycan’ındır"
Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov, Zirveye canlı yayınla katılıp, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in açıklamalarını aktardı.
Zirvenin geleceğe ilişkin güçlü motivasyon oluşmasına ve global işbirliğinin artmasına sebep olacağına inandığını belirten Aliyev, Azerbaycan’ın uzun yıllardan beri Avrasya’da önemli bir güç merkezi olarak öne çıktığını, Türkiye ile artan işbirliklerinin her alanda başarı getirmeye başladığını söyledi.
Aliyev, Azerbaycan’ın en önemli sorunlarından olan Dağlık Karabağ konusunun önem kazandığını dile getirdi: “Ermenistan terörizm ve işgalcilik siyaseti gütmektedir. Dağlık Karabağ, Azerbaycan’ın ayrılmaz parçası, toprağımızdır. Muasır dünyada sürgün kalan toprağımızla ilgili kardeş Türkiye her zaman olduğu gibi bugün de bizimle beraber. Türkiye, topraklarımızın hakkımız olarak bizim olması konusunda desteğini sürdürüyor. Bize büyük güç veren bu emsalsiz destek için aziz kardeşim Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye halkına bir daha derin minnettarlığımı bildiririm. Devlet bizimdir, Karabağ Azerbaycan’ındır.”

Zirve’den Azerbaycan Cumhurbaşkanı’na mesaj
23. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin kapanışında verilen bir önergeyle, katılımcılar adına Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e bir mektup yazılması gündeme getirildi. Bu mektubun Kapanış Deklarasyonu’na ayrıca eklenmesine de karar verildi.
Marmara Grubu Vakfı olarak 23. Avrasya Ekonomi Zirvesi katılımcılarının Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e hitaben kaleme aldıkları, Karabağ’da yaşanan işgali kınayan ve Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan geri çekilmesi gerektiğini vurgulayan ve Türk halkının Azerbaycan’ın yanında olduğunu belirten mektubu, Vakıf Genel Başkanı Dr. Akkan Suver, Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Nermine Mustafayeva’ya sundu. Sunumda Marmara Grubu Vakfı’ndan Cafer Okray, Dr. Akkan Suver, Müjgan Suver, Şamil Ayrım, Lale Aytanç Nalbant, Ali Rıza Arslan ve Sezgin Bilgiç hazır bulundu.

Yorumlar (0)