‘Dijitalleşmenin Kaldıraç Etkisi’

Türkiye’nin her bölgesinde ve her sektöründeki KOBİ’lerin sorunlarına çözüm bulmak, yol göstermek ve kalıcı rekabet gücünü arttırarak ülkenin potansiyelini harekete geçirmek amacıyla etkinliklere imza atan TOSYÖV (Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticileri Vakfı), Gaziantep’teydi. TOSYÖV, Gaziantep Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası evsahipliğinde, Gaziantep Sanayi Odası ve Gaziantep Ticaret Odası işbirliğiyle; LOGO Yazılım ve KobiEfor çözüm ortaklığında; İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü, Ekonomist ve Yazar Prof.Dr. Emre Alkin’in konuşmacı olarak yer aldığı ‘Dijitalleşmenin Kaldıraç Etkisi’ konulu konferansı, Gaziantep SMMMO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirdi.
TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Ş. Nezih Kuleyin, TOSYÖV Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Gaziantep Destekleme Derneği Başkanı Necati Binici, Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Koçak, Gaziantep SMMMO Başkanı Hakan Özseven, Logo Yazılım Kanal Satış Direktörü Altuğ Özmen’in açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği Konferans’ta, Logo Yazılım Ürün Danışmanı Sevda Taşdemir, ‘Enflasyon Muhasebesi’nden Gömülü Finans’a, Logo ERP ile Yenilikçi Uygulamalar’ konulu sunumunu yaptı. İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü, Ekonomist ve Yazar Prof. Dr. Emre Alkin ise; ‘Muhasebeden Finansal Planlamaya: Geçmişten Geleceğe Dünya ve Türkiye’ konulu konferansı verdi.

“OSB’ler içinde Bilgi ve Öğrenme Merkezleri kuralım”
TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkanı Ş. Nezih Kuleyin, şunları söyledi: “KOBİ’lerin üretimlerini rekabetçi kılabilme yolunda iki önemli görev; ‘etik ve ahlak yapımızı güçlendirmek’ ve ‘nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi.’ TOSYÖV içinde bir Etik Kurulu’muz var. TOSYÖV, Türkiye Avrupa İş Etiği Ağı’nın (European Business Ethics Network Turkey-EBEN-TR) Türkiye’deki temsilcisidir. Nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi için yeni bir strateji önerdik. OSB’ler içinde Bilgi ve Öğrenme Merkezleri kuralım. İhtiyaç olan her alanda simülasyona dayalı eğitim verelim. Bu ikisini başarırsak rekabetçi yapımızın da güçleneceğine inanıyoruz.”

“KOBİ tarifi de ortadan kalktı”
TOSYÖV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve TOSYÖV Gaziantep Destekleme Derneği Başkanı Necati Binici, Gaziantep’te Suriyeli göçmenlerin hızla nüfuslarının arttığını, Suriye’de doğurganlık oranının 2.4, Gaziantep’te Suriyeliler’in doğurganlık oranının 5.6 olduğunu belirterek, “Önümüzdeki 20 yıl içinde ilimiz ne zorluklar yaşayacak, nelerle karşı karşıya olacak? Gaziantep’te Suriyeli nüfusu ne kadar olacak? Bunları düşünmek bizleri tedirgin ettiği gibi korkutuyor” dedi. Türkiye ekonomisinin 2024’te nereye gideceğini hala tahmin edemediğini kaydeden Binici, “Nasıl bir ekonomi ile karşılaşacağımızı da bilemiyoruz. KOBİ tarifi de ortadan kalktı, Türkiye’de ya zengin var, ya fakir. Yine Türkiye’de ya küçük işletme var ya büyük işletme var. KOBİ’ler çok güçlü sermayeye sahip değiller. KOBİ’lerin krediye ulaşmaları neredeyse imkansız” açıklamasını yaptı.

Daha fazla üretim ve ihracat
Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Can Koçak, teknolojiyle birlikte dünyada büyük değişim yaşandığına dikkat çekerek, dijitalleşme ve doğaya duyarlı üretimin bu dönemin en önemli ana unsurları olduğunu vurguladı: “Ukrayna-Rusya Savaşı ve bölgemizdeki gerilimler, sadece bölgemizi değil tüm dünyayı tedirgin etmiştir. Tabii gerçek şu ki ekonomimizin gücü kadar dünyada söz sahibisiniz. Bu sebeple ülke olarak son zamanlarda yaşadığımız sorunları aşarak ekonomimizi düze çıkarmak zorundayız. Yüksek faiz, yüksek enflasyon sorunlarımızın en başında gelmektedir. Ekonomide öngörülebilirlik ve güven ortamını daha fazla üretim ve ihracatla gerçekleştirebiliriz.”

“Gaziantep başarırsa, Türkiye başarır”
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuncay Yıldırım, dijital dönüşümün hayatımızın her alanına girdiğine, iş dünyasını ve bireysel hayatımızı kökten değiştirdiğine işaret etti: “Biz ne yazık ki kur, enflasyon ve faiz gündeminden çıkıp enerjimizi zamanın ruhunu yakalamaya ve dijitalleşme yolculuğuna harcayamıyoruz. İş yapma şekillerini temelden değiştiren bir güç var karşımızda, bu güce adapte olmalı, risk ve fırsatlarını görebilmeliyiz ki varlığımızı devam ettirebilelim. Gaziantep dinamik ekonomiye sahip bir şehir, bu alanda da öncü olması gerektiğine inanıyorum, Gaziantep başarırsa Türkiye başarır.”

“Teşvik, hibe ve destekler arttırılmalı”
Gaziantep SMMM Odası Başkanı Hakan Özseven, “Enflasyon muhasebesi düzeltmesi geçici vergi beyannamelerinde uygulanmamalıdır. Yoksa piyasaları büyük zarara sokacaktır. Ayrıca resesyon dönemlerinde teşvik, hibe ve destekler arttırılmalı” dedi.

“Bilgi teknolojileri artık bir gelir kaynağı”
Logo Yazılım Kanal Satış Direktörü Altuğ Özmen, son yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de dijital dönüşüm sürecinin özellikle Pandemi sürecinde ivmelendiğini belirterek, “Dijital dönüşüm süreci, maalesef Pandemi ile beraber on yıllık süreci iki yıla sıkıştırdı. Artık şirketlerin de, toplumun da günlük hayatlarında bilgi teknolojileri dönülmez bir noktaya geldi. Eskiden bilgi teknolojileri bir masraf merkezi olarak görülürken bugün geldiğimiz noktada tamamen bir gelir kaynağı halini aldı. Stratejilerin de planlandığı bir modele dönüştü.”

Logo Yazılım ile dijital dönüşüm
Logo Yazılım Ürün Danışmanı Sevda Taşdemir, “Türkiye’de en büyük yerli iş yazılım şirketi Logo Yazılım olarak dijital dönüşümde, dijital dönüşüm danışmanlık hizmeti ile bu sistemi otomatize etmek, yeni nesil teknolojileri hayatımıza kazandırmak, bu teknolojilerle hizmet kalitesini arttırmak, pazarlama dahil pazar alanlarını genişletmek ve dolayısıyla sağlam bir sürdürülebilirlik alt yapısı ile işletmelerimizin devamlılığını sağlamak için danışmanlık hizmeti veriyoruz” açıklamasını yaptı.

“Herkül gibi güçlü değilsen, Arşimed gibi zeki olacaksın”
İstanbul Topkapı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Emre Alkin, konuşmasına; Matematikçi ve Gökbilimci Laplace’in (1749-1827); “Eğer bir nesnenin evrendeki yeri ve hızını tespit edebilirsek, geçmiş ve gelecekteki durumunu da hesap edebiliriz” sözüyle başladı. Bilimsel determinizm ve ‘kelebek etkisi’ne değinen ve ‘Belirsizlik esastır’ diyen Prof.Dr. Alkin, doğru bilgi olmadan doğru analiz olmayacağını söyledi.
Orta ve uzun vadede bizi bekleyen riskleri; “Sıcak çatışmaların artması ve kalıcı krizler, diplomatik gerginlikler ve çoklu krizler, enflasyonla mücadele ve faizler; yerel ve genel seçimler, küresel ticarette yavaşlama, gıda ve enerji darboğazları, doğal afetler, yeni bir Pandemi, sürekli artan borç, kuvvetli paralara karşı yeni değerler” sözleriyle özetleyen Prof.Dr. Alkin, küresel ekonomi liginde Çin ve Hindistan’ın yükselişte, ABD, AB ve Japonya’nın düşüşte olduğunu kaydetti.
Prof.Dr. Emre Alkin, öngörülerini de paylaştı: “Çin anakarasının 2037’de ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi haline gelmesi bekleniyor. 2050 yılına kadar Çin, dünyadaki toplam ekonomik çıktının %25’e yakınını üretecek (ABD’nin güncel olarak ürettiği paya eşdeğer). ABD ve AB’nin küresel üretimdeki payı küçülse de gelişmekte olan pazarların çok ilerisinde kalacaklar. Gelişmekte olan pazarların 2050’de en büyük 20 ekonomi arasında yer alacağı öngörülüyor. Çin ve Hindistan ekonomilerinin yükselişine rağmen ABD dolarının rezerv para olmaya devam etmesi bekleniyor. Global olarak bakıldığında; dünya ticaretinin %80’i vadeli ve açık hesap, şirketlerin %80’i ödeme zorluğu ile karşı karşıya kalıyor. İflasların nedeni tahsil edilemeyen alacaklar. Her tahsil edilemeyen alacak 25 yeni satış gerektiriyor.”
Enflasyon ve faiz tartışmasına da değinen Prof.Dr. Emre Alkin, beşeri sermayenin kalitesi artmadıkça, fiziki sermaye artsa da verimin düşeceğini ifade etti ve sözlerini, “Herkül gibi güçlü değilsen, Arşimed gibi zeki olacaksın” diyerek tamamladı.