banner565

banner472

banner458

banner457

"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2018 yılı performansı: Büyükler finansmanın maliyetine çalıştı"

Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2018 Araştırması"nın sonuçlarına göre TÜPRAŞ, üretimden satışlarda 79 milyar lira 42 milyon lirayla listede ilk sırayı alırken Ford 31 milyar 63 milyon lirayla ikinci, Toyota ise 23 milyar 608 milyon lirayla üçüncü oldu.

HABER 01.06.2019, 07:52 24.06.2019, 09:28
5319
"Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2018 yılı performansı: Büyükler finansmanın maliyetine çalıştı"

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, sanayi firmalarının 2018 yılında elde ettikleri karın nerdeyse tamamının finansman giderlerine ayrıldığını söyledi.İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) hazırladığı ‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2018 Araştırması’nın sonuçları İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ile İSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı tarafından açıklandı. Araştırmaya göre TÜPRAŞ, üretimden satışlarda 79 milyar lira 42 milyon lirayla listede ilk sırayı alırken Ford 31 milyar 63 milyon lirayla ikinci, Toyota ise 23 milyar 608 milyon lirayla üçüncü oldu. Listede Toyota'yı sırasıyla Oyak-Renault, Tofaş, Arçelik, İskenderun Demir ve Çelik, Ereğli Demir ve Çelik, İçdaş Çelik ve Hyundai Assan takip etti. Listede ilk 3 sıra değişmezken, geçen yıl beşinci basamakta yer alan Oyak-Renault, 2018'de dördüncülüğe yükseldi. Tofaş ise dördüncü sıradan beşinciliğe geriledi.
İSO 500'ün üretimden satışları son 14 yılın en yüksek büyümesi oldu ve yüzde 34.5 artışla 878 milyar TL'ye çıktı. Bahçıvan, "500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2017'de 652.7 milyar lira olan üretimden net satışlarını, 2018'de yüksek bir büyüme performansıyla 878 milyar liraya çıkarmıştır. Bu hızlı büyümede, fiyat artışlarının yanı sıra döviz kurlarındaki yükselmenin ihracat gelirlerinde yarattığı artış da belirleyici rol oynamıştır" dedi. Gerçekleşen büyüme oranı da İSO 500'de son 14 yılın en yüksek büyümesi olarak dikkati çekti. Önceki yıl yüzde 19 olan üretimden satışlardaki reel büyüme ise 2018'de yüzde 11.8'e geriledi. İSO 500'ün faaliyet karı oranı 1.3 puan iyileşti ve yüzde 9.6'dan yüzde 10.9'a yükseldi. Bahçıvan şu noktalara değindi: “Toplam faaliyet karı mutlak büyüklüğü ise 2017'de 70.6 milyar TL iken 2018'de yüzde 52.7 artışla 107.8 milyar TL seviyesinde gerçekleşmiştir. Faaliyet karlarındaki artışın nedeni, satış maliyetlerinin ve faaliyet giderlerinin net satışlara göre daha düşük hızda artmış olmasıdır. Önemli bir finansal rasyo olarak FAVÖK bazlı sonuçlara baktığımızda, sanayi firmalarının yıllar itibarıyla esas işlerine yoğunlaşarak, FAVÖK büyüklüklerini daha yüksek oranlarda artırmakta oldukları görülmektedir.”

İhracatı otomotiv sırtladı
Araştırmaya göre İSO 500'ün ihracatı 2018'de yüzde 11.3 artışla 71.8 milyar dolar oldu. Böylece İSO 500'ün ihracat artış oranı, yüzde 7 olan Türkiye ve sanayi ihracatı artış oranının üzerinde arttı. Bu performansa bağlı olarak İSO 500'ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı da yüzde 44.5'e yükseldi.
Bahçıvan, 30 yıl önce 398 olan ihracatçı şirket sayısının bugün 464'e yükseldiğini söyledi.
Geçen yıl İSO 500 arasında en fazla ihracat yapan ilk üç kuruluş sırasıyla 5.7 milyar dolarla Ford Otomotiv Sanayi A.Ş., 4.3 milyar dolarla Toyota ve 3.4 milyar dolarla Oyak-Renault oldu. Önceki iki yılda olduğu gibi 2018'de de en fazla ihracat yapan ilk üç kuruluş otomotiv sektörü firmalarından oluştu. İlk 10 arasında 3 milyar 70 milyon dolarla Tofaş dördüncü, 2 milyar 470 milyon dolarla Tüpraş beşinci, 2 milyar 58 milyon dolarla Arçelik altıncı, bir milyar 994 milyon dolarla Hyundai Assan yedinci sırada yer aldı.Sekizinci ve dokuzuncu şirketlerin ismi açıklanmazken önceki yıl 12. sırada bulunan İçdaş Çelik, geçen yıl bir milyar 176 milyon dolar ihracatla 10. basamağa yükseldi. Bahçıvan, şu bilgileri verdi: “2018, ihracat açısından oldukça farklı bir yıl olmuştur. Öncelikle 2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren küresel ticarette artan korumacılık önlemleri ile ihracatta rekabet artmıştır. Diğer taraftan Türkiye’de yılın ikinci yarısında yaşanan gelişmeler ve iç pazardaki sert daralma sonrası kuruluşlar ihracata yönelmiştir. Türk firmaları küresel ticarette rekabetin arttığı bir dönemde ihracata daha fazla ağırlık vermiştir. Bu bağlamda İSO 500’ün ihracat verilerini değerlendirdiğimizde 2018 yılında İSO 500 ihracatını yüzde 11.3 artırmış ve 71.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir. İSO 500’ün ihracatı, yüzde 7 olan Türkiye ve sanayi ihracatının üzerinde artış göstermiştir. Bu performansa bağlı olarak İSO 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı yüzde 44.5’e yükselmiştir.”

Karlılık arttı
Toplam faaliyet karı mutlak büyüklüğü 2017 yılında 70.6 milyar TL iken 2018’de yüzde 52.7 artışla 107.8 milyar TL seviyesinde gerçekleşti. Faaliyet karlarındaki artış, satış maliyetlerinin ve faaliyet giderlerinin net satışlara göre daha düşük hızda artmış olmasından kaynaklandı. Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar 270 milyar TL, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar ise 214.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu iki kalem arasındaki fark alındığında 55.8 milyar TL’lik üretim faaliyet dışı net gelir elde edildi. Bunun 31.5 milyar TL'sini net kambiyo karları oluşturdu. Kalan 24.3 milyar TL ise faiz, iştirak, temettü gelirleri gibi pek çok kalemi içerdi. Erdal Bahçıvan, “Alt kalemler olarak kambiyo karları 231.5 milyar TL, kambiyo zararları ise 200 milyar TL olmuştur. Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar ile gider ve zararlar arasındaki fark alındığında 55.8 milyar TL'lik üretim faaliyet dışı net gelir elde edildiği görülmektedir. Bu rakamın 31.5 milyar TL'sini net kambiyo karları oluştururken kalan 24.3 milyar TL'si faiz, iştirak, temettü gelirleri gibi pek çok kalemi içermektedir. Burada bir açıklama yapma gereği duyuyorum. Verdiğimiz rakamlar kümülatif büyüklükler olup firmalar arasında sektör farklılıklarından dolayı ayrışmalar söz konusudur. Bazı firmalar çok yüksek kambiyo karı yazarken bazıları ise çok yüksek kambiyo zararları ile karşı karşıya kalmıştır” dedi.

Karın tamamı finansmana gitti
Bahçıvan, sanayi firmalarının 2018 yılında elde ettikleri karın nerdeyse tamamını finansman giderlerine ayırdığını söyledi. Bahçıvan, 2018'de İSO 500'ün finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payının yüzde 49.8'den 88.9'a yükseldiğini belirterek, İSO 500'de borç payının artmasının önemli bir nedeninin döviz kurlarındaki yükselişler olduğunu kaydetti. Bahçıvan, sanayi kuruluşlarının döviz cinsi borçlarının TL karşılıklarının döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle şişmesinin de borçların payını artırdığını aktardı: “Net bir kullanım olmasa dahi borç kalemi yükselmektedir. 2018 yılında döviz kurlarındaki artışın bu etkisi çok daha fazla hissedildi." İSO 500'de faaliyetlerin finansmanında 2017 yılında yüzde 62.9'a kadar yükselen borçların payı, 2018 yılında 4.1 puan daha artarak yüzde 67'ye yükseldi. Geçen yıla göre artış hızını ikiye katlayarak reel olarak büyüme eğilimini sürdüren mali borçlar, yüzde 35.3 artış göstererek 242.9 milyar TL'den 328.6 milyar TL'ye yükseldi.

“Büyüklerin kaynak yapısı olumsuz”
İSO 500'ün mali borçlarının yüzde 35.3 artarak 328.6 milyar liraya yükseldiğini vurgulayan Bahçıvan, şöyle devam etti: “Mali borçlar, geçen yıla göre artış hızını ikiye katlayarak reel olarak büyüme eğilimini sürdürdü. Ancak daha önemlisi kısa vadeli mali borçlardaki artış eğilimi. Kısa vadeli mali borçlar 2018 yılında yüzde 46.3 oranında artarak 101.8 milyar liradan 149 milyar liraya yükseldi. Yani borçlanmadaki artış eğiliminin yanı sıra borçlanmanın vade yapısındaki olumsuz değişimler dikkat çekmektedir. Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı geçen yıl da artış trendini sürdürdü ve yüzde 41.9'dan yüzde 45.3'e çıktı. İSO 500'ün devreden KDV yükü yüzde 35.6 artarak 9.7 milyar liraya ulaştı.” Bahçıvan, “İSO 500'de 2017'de yüzde 62.9'a kadar yükselen borçların payı, 2018'de 4.1 puan daha artarak yüzde 67'ye ulaştı. Özkaynakların payı ise yüzde 37.1'den yüzde 33'e geriledi. Bu oranlar tarihsel olarak en olumsuz kaynak yapısına işaret etmekte” diye konuştu.

Teknoloji ve Ar-Ge’de yükselme dönemi
Yaratılan katmadeğer itibarıyla en yüksek payı yüzde 37.5 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler alırken orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 4.9 puan azalarak yüzde 35 oldu. Araştırmada sevindirici gelişme ise orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payının yüzde 20.2'den yüzde 22.2'ye yükselmesi oldu. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı yüzde 3.6'dan yüzde 5.3'e, orta yüksek ve yüksek teknoloji yoğunluklu sektörlerdeki firmaların yarattığı katmadeğer payı ise yüzde 23.8'den yüzde 27.5'e çıktı. Ar-Ge yapan firma sayısı da 2018'de 276'ya yükseldi. Böylece firma sayısı 2012 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
İSO 500'ün istihdamı geçen yıl yüzde 2.4 artarken ödenen maaş ve ücretlerdeki artış da yüzde 20.2 olarak gerçekleşti. İSO 500 içinde yer alan yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı da 2018 yılında 2 adet artarak 117'ye yükseldi.“Sanayinin kendini fonlama yöntemi kökünden değişmeli”İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türk sanayisinin; Türkiye'deki mevcut bankacılık yapısı, bankaların mevduat vadeleri ve o vadelerin maliyetleriyle kendisini döndürmesinin kolay olmadığını söyledi.
Bahçıvan, Türkiye'deki finansman sorununun, son 5-6 yıldır sürdüğünü ve temel konular arasında yer aldığını kaydetti. Bu yapının düzelmesi adına birtakım yapısal sorunların ortaya konulması gerektiğini belirten Bahçıvan, Türkiye'de nitelikli sanayinin ve üretimin gerçekleşmesi adına yıllardır Kalkınma Bankası kurulması gerektiğini söylediklerini ve bu konuda çok güzel gelişmelerin yaşandığını ifade etti. Bahçıvan, bu konuda sermaye piyasalarının güçlenmesi, şirketlerin borsaya açılması ve öz kaynağını güçlendirecek yöntemleri hayata geçirmenin çok önemli olduğunu vurguladı: "Artık şu çok net; Türkiye'deki mevcut bankacılık yapısı, bankalarımızın mevcut mevduat vadeleri ve o vadelerin maliyetiyle Türk sanayisinin kendisini döndürmesi kolay değil. Burada artık yolun sonuna maalesef gelmiş durumdayız. Zaten bankalarımız da bu durumdan çok hoşnut değil. Sanayicinin de hoşnut olmadığını ortada."
Finansal istikrarın sağlanmasına ilişkin bir soru üzerine Bahçıvan, "Finansal istikrarın sağlanıyor olması çok önemli. Türkiye'nin tekrar makul faiz maliyetlerine dönmesi, dövizdeki volatilitenin düşmesi çok önemli" dedi. Finansal istikrarın iyi olduğu dönemde bile bu konudaki giderlerinin yüksek olduğunu vurgulayan Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yüzden Türkiye'nin sanayisinin kendini fonlama yönteminin kökünden değişmesi gerekiyor. Sermaye piyasalarını daha açık hale getirmek, şirketlerin ölçek anlamındaki beraberliklerini, satın almalarını çok daha güçlü gündeme getirmelerini düşünmek... Sadece kendini banka kaynaklarından beslemek yerine farklı alanlara dönüşüm yapmak gerekiyor. Türkiye'de belli sektörlerin artık uzun vadeli, TL bazlı fonla fonlanıyor olması gelecek adına umut verecek bir gelişme. İnşallah Kalkınma Bankası bu konudaki desteğini yaparsa bu konuda bir başka uzun vadeli kaynak şansı doğmuş olacak."

Yorumlar (0)