banner565

banner472

banner458

banner457

Yenilikçi ve akıllı satın alma çözümleriyle sektörüne yön veren şirket: ZER

Zer A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Apak, satın almanın dönüşümünde en kritik faktörlerden birinin doğru iş ortağını seçmek ve sürdürülebilir iş birlikteliği yaratmak olduğunu söylüyor.

HABER 01.11.2020, 00:01 28.11.2020, 19:19
22168
Yenilikçi ve akıllı satın alma çözümleriyle sektörüne yön veren şirket: ZER

Apak, “Şirketlere, dönüşümde kendilerine eşlik edecek iş ortaklarını seçerken tercihlerini teknolojik gelişmelere hızla adapte olabilen ve talebe uygun, özel çözümler sunabilecek güvenilir ve geniş ekosisteme sahip uzman yapılardan yana yapmalarını öneriyoruz” diyor.
Ekonominin karşı karşıya kaldığı kırılganlıklarla, büyük küçük tüm şirketler için satın alma operasyonlarındaki verimlilik hedefi günden güne daha da kritik bir önem kazanıyor.  Türkiye’de satın alma sektörünün ilk ve en büyük şirketi konumundaki Zer, satın almada verimlilik ve mükemmeliyet merkezi olma vizyonu ile faaliyet gösteriyor. Zer Genel Müdürü Mehmet Apak ile pandemi etkilerine maruz kalan iş dünyasında satın alma sektörünün yaşadığı dönüşümü konuştuk.
Mehmet Apak, pandeminin şirketlere satın alma yönetimlerine azami dikkat etmelerini hatırlatan bir ön uyarı olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Satın alma teknolojilerinden gerektiği gibi faydalanan şirketler geleceğe global arenada daha sağlam adımlarla yürüyecek. Bu teknolojileri oluşturmanın ve etkin bir şekilde kullanımının gerekliliği kaçınılmaz."

Satın alma sektörünün geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Pandeminin sektör özelinde nasıl bir etkisi oldu?
Günümüzde satın alma sektörü uygun fiyata en yüksek kalitede alım yapmakla tanımlanamayacak kadar geniş kapsamlı süreçler bütününü kapsıyor. Satın almanın süreç analizlerinden raporlamalara, tedarikçi performans yönetiminden katalog yönetimine kadar her aşamada stratejik bakış açısıyla yönetilmesi gereken bir uzmanlık alanına dönüştüğünü söyleyebiliriz. Hemen her alanı ilgilendiren inovasyon ve dijital dönüşüm ise en temel gelişim faktörü olarak karşımıza çıkıyor.
Minimum maliyetle maksimum fayda yaratma, satın almanın en kritik hedefi olmaya devam ediyor. Ancak günümüz dünyasında bunu sağlamanın yolu, sadece satın alma profesyonelleri için değil, tüm şirket çalışanları için kullanıcı dostu sistemler yaratmaktan geçiyor. Süreçlerin uçtan uça dijitalleştiği, şeffaf, izlenebilir yeni bir deneyim oluşturmak artık deyim yerindeyse yeni normalin olmazsa olmazı. Bu ihtiyaç esasında pandemi öncesinde de birçok şirketin ajandasına girmişti. Ne var ki çoğu şirket, dijitale geçişte ve bu geçişi gerçekleştirecek çalışanların kültürel dönüşümünde yavaş kalıyordu. Pandemi, şirketlere satın alma yönetimlerine azami dikkat etmelerini hatırlatan bir ön uyarı oldu. COVID-19’un olağandışı şartlarında her alanda olduğu gibi satın almada da yeni modelleri ve araçları keşfetmek gereklilik haline geldi. Son krizde satın alma departmanları her zaman yaptığından daha fazlasını, daha iyi ve daha hızlı yapmak zorunda kaldı ve tedarik zincirlerinde yaşanan kopmalar satın alma süreçlerinin önemini hiç olmadığı kadar ön plana çıkardı.
Hem talep hem arz tarafında kırılmalar yaşandı ve küresel tedarik zinciri hatırı sayılır darbeler aldı. Satın almadaki eski düşünme tarzı ve süreçlerle eski parlak günlere dönmenin mümkün olmadığı tartışmasız bir gerçek. En iyi ürün, en uygun fiyat, en makul tedarik süresi artık yeterli değil. Daha esnek stratejiler, yedekleme planları ve bu planları yapabilmek için uzmanlığa, doğru veri kaynağına ve raporlama fonksiyonlarına ihtiyaç var.
Artık şirketleri geleceğe taşıyacak satın alma teknolojilerini oluşturmanın zamanı geldi. Satın alma teknolojilerinden gerektiği gibi faydalanan şirketler geleceğe global arenada daha sağlam adımlarla yürüyecek. Satın alma sektörü de yapay zekâ, ileri veri analitiği, blokzincir, nesnelerin interneti gibi akıllı teknolojileri benimsemeye hazır. Bu dönüşümü Zer olarak sunduğumuz yenilikçi satın alma çözümlerine olan talep artışı ile net bir şekilde hem yurtiçinde hem yurtdışında görüyoruz. Şirket olarak yeni teknolojilere önceden yatırım yapmış olmanın avantajını yaşıyoruz diyebilirim.

Satın almada öne çıkacak akıllı teknolojiler neler?
Bu sorunuzu Zer’in sunduğu çözümler üzerinden yanıtlamak isterim. Biz hizmetlerimizde bütüncül bir bakış açısıyla her adıma teknolojiyi dahil ediyoruz. Satın almada stratejik ve operasyonel anlamda çözümler sunuyoruz. Doğru satıcıyı doğru alıcı ile zamanında eşleştirme, şeffaf ihale yönetimi, detaylı harcama analizi, sürdürülebilir katalog yönetimi ve adaletli tedarikçi performans ölçümü stratejik çözümler kapsamında değerlendirilebilir. Operasyonel olarak bakıldığında da tekrar eden süreçlerin otomasyonu için sürecin şeffaf ve izlenebilir hale gelmesinde robotik süreç otomasyonu teknolojilerinin ağırlıklı kullanıldığını söyleyebilirim.

Süreçlerini teknolojiyle birleştirmeye hazırlanan şirketlerin geçiş ve adaptasyon sırasında karşılaşabileceği engeller nelerdir, ne önerirsiniz?
Bu geçişin pandemi şartlarında olacağını düşünürsek önümüzdeki yol düz değil, uzun virajlı bir yol olacak. Yolda karşılaşılacak belirsizlikler, süreçlerinin dönüşümünü hızlandırabileceği gibi yavaşlatabilir de...
Dijitalleşme ciddi bir yatırım gerektiriyor, oysa bu döneme has şartlar nedeniyle gerekli yatırımların yapılması noktasında işgücü ve finansal kısıtlamalar söz konusu olabilir. Kompleks yapılara sahip şirketlerde nereden başlanacağı ya da temiz verilere erişimin zorluğu olası engeller arasında yer alacaktır. Öte yandan orta ve küçük ölçekli şirketlerde verilerdeki eksiklik, kişilere bağımlı satın alma tecrübesinin aktarımındaki kopukluklar ve teknolojiye karşı direnç de temel zorluklar olarak gündeme gelebilir.
Tüm bunlara rağmen önümüzdeki dönemde dijital satın alma süreçlerinin çok merkezli şirketlerden KOBİ’lere doğru yayılmasını beklediğimizi söylemeliyim. Bu noktada süreci analiz ederken sadece direkt ve hacimli alımlara değil, küçük ama sıklıkla yapılan satın almalara da dikkat etmek gerekiyor. Tedarik zincirinin lojistik ağlardan oluştuğunu düşündüğümüzde lojistik satın almaların süreç içinde doğru konumlanması da büyük önem arz ediyor.
Doğru çözümü bulmak için süreçleri, sorumluları ve sorunları derinlemesine analiz etmek gerekiyor. Sadece satın alma ekiplerinden oluşan proje ekipleri yerine şirket çapında farklı fonksiyonlardan kişilerin dahil olduğu, istekli ve çevik bir ekip oluşturulması, çok boyutlu düşünebilmeyi tetikleyecek bir ortam yaratılması da son derece önemli bir fark yaratacaktır.
Unutmamalıyız ki, satın almanın dönüşümünde en kritik faktörlerden biri doğru iş ortağını seçmek ve sürdürülebilir iş birlikteliği yaratmaktır. Hem geçiş hem adaptasyon döneminde şirketlerin çözüm odaklı, uzmanlığını kanıtlamış teknoloji ve yazılım hizmeti sağlayan iş ortaklarına ihtiyacı var.
Nihayetinde teknolojiye yatırım yapmak kaynak açısından hele de bu dönemde önemli bir karar. Şirketlere, dönüşümde kendilerine eşlik edecek iş ortaklarını seçerken tercihlerini teknolojik gelişmelere hızla adapte olabilen ve talebe uygun, özel çözümler sunabilecek güvenilir ve geniş ekosisteme sahip uzman yapılardan yana yapmalarını öneriyoruz.
2003 yılında Koç Topluluğu Şirketleri’nin endirekt satın almalarının merkezileştirilmesi amacıyla kurulan ve yıllar içinde satın alma dünyasında yarattığı yenilikçi modelle sektöre yön veren Zer, Koç Topluluğu’nun yanı sıra yurt içi ve yurt dışından şirketlere lojistik, malzeme, medya ve hizmet satın alma çözümlerinden ikinci el emtia, endüstriyel atık ve hurda satışına kadar geniş bir alanda toplu satın alma hizmeti veriyor.

Yorumlar (0)