GÜNEŞİN BEREKETİ
Bireyleri, işletmeleri, kurumları harekete geçirecek yatırım ortamının iyileşmesi ve cazibesi, Türkiye’nin doğal olarak sahip olduğu; sürdürülebilir, temiz, sessiz, çevreci, tükenmez, yenilebilir güneş enerjisi potansiyelini etkin ve verimli kullanmasını sağlayacak, neredeyse ithal edilen enerji bedeline denk cari açıkla mücadelesinde en büyük destekçisi olacaktır.
Açık havada maske zorunluluğu ve HES Kodu uygulaması kalktı. Kapalı ortamlarda ise maske takmak, havalandırma ve mesafeye bağlı. Pandemi’nin uzamasının ekonomik endişeleri artırması, tedbirlerden yorulma ve bıkkınlık ile tehlike algısının zayıflaması sonucu çoğu ülke normalleşme adımlarını atmaya başladı. Uzmanlar, toplumsal mücadeleden bireysel mücadele dönemine geçildiğini belirtiyorlar.
Dünya’da bugüne kadar Koronavirüs’ten ölenlerin sayısı 6 milyonu geçmiş durumda. Çin, Şangay kentindeki artan Koronavirüs vakaları nedeniyle 5 Nisan’a kadar 9 günlük karantina uygulamaya başladı. Pandemi’nin devam eden vaka ve ölümlerle henüz bitmediğinin bilinciyle; ‘Maske-Mesafe-Temizlik-Havalandırma’ tedbirlerine özenle uymalıyız. Koronavirüs’e karşı mücadelede aşı önemini koruyor. Hiç aşılanmamış veya hatırlatma dozlarını yaptırmamış kronik hastalıklı ve direnci zayıf yaşlıların; hastaneye yatanlar içindeki çoğunluğu oluşturduğunu unutmayalım. Pandemi, tüm Dünya’da kontrol altına alınıp, yok edilene ve herkes güvende olana kadar hiç kimse güvende olmayacak. HEP BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.
Pandemi gündemdeki yerini korurken ve yetmezmiş gibi bir de iklim değişikliğinin, Ukrayna ve Rusya savaşının beslediği üretim ve ticaret tedarik zincirlerindeki kırılma, finansal istikrarsızlık, enflasyon ve belirsizlikle ağırlaşan ekonomi krizlerini yaşıyoruz. Olup biteni değerlendirirken iş ve insan ilişkilerinin temelden değiştiği bu süreçte ivmelenen dijitalleşmenin kaçınılmaz zorunlu etkisini ve katkısını da hesaba katmak gerekiyor. Çok zorlu, riskli bir türbülansta ve puslu havada ilerliyoruz. Tehditlere ve zorluklara çözüm oluşturacak yol haritaları ve destekler için Pandemi nedeniyle ara verdiğimiz ‘Sektörden Sektöre Çözümler ve Fırsatlar’ etkinliklerine yeniden başladık. Dergimiz KobiEfor’un 23. Yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen toplantıdaki, İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’ne, İMES Sanayi Sitesi’ne, DES Sanayi Sitesi’ne ve KADOSAN Oto Sanayi Sitesi’ne işbirliği ve güçbirliği; Paynet’e de çözüm ortaklığı ve sponsorluğu için teşekkür ediyorum. Toplantıda Kredi Garanti Fonu (KGF), TÜBİTAK ve KOSGEB’in güncellenen destek ve teşvikleri ile Paynet’in hızlı ve kolay tahsilat çözümleri anlatıldı.
Son günlerde tüm Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de emtia ve enerji arz güvenliğinde yaşanan sıkıntılar yüksek fiyat artışlarıyla herkesi ve her şeyi olumsuz etkiliyor. Paris İklim Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve net sıfır karbon emisyon hedefi ile gündemin baş köşesine oturan iklim değişikliğiyle mücadelede; sera gazı emisyonlarının artmasına, küresel ısınmaya ve çevre kirliliğine neden olan fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve yenilenebilir yeşil enerjiye yönelim daha da önem ve değer kazandı.
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda yenilenebilir enerji, sürdürülebilir döngüsel yaşamın ve ekonominin olmazsa olmazlarındandır. Yenilenebilir enerji kaynaklarının başatı olan güneş enerjisi potansiyeli açısından ülkemiz, Dünya’nın en verimli coğrafi konumunda bulunuyor. Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyelinin 30 GW civarı olduğu hesaplanıyor. Bu potansiyelin fırsat olarak değerlendirilmesi için biz de bu ayki dergimizin Kapak konusunda ‘Güneş Enerjisi, Teknolojileri ve Finansmanı’ bağlamında tüm ekosistemi analiz ederek, mercek altına aldık.
Ülkemizde güneş enerjisi kurulumları, 2014’te 40.2 MW ile başladı, Şubat 2022 sonunda 7 bin 953 MW’a ulaştı. Güneş enerjisinin yenilenebilir enerji kurulu gücü içindeki payı, yüzde 14.8. Güneş enerjisi kurulu gücünde Avrupa’da 8’inci, Dünya’da 16’ıncı sıradayız. Yenilenebilir enerjide kurulu gücümüz, 53 bin 894 MW ile toplam kurulu gücümüzdeki payı yüzde 54’e ulaştı. Teknolojideki gelişmeler ve teşviklerle yatırım ve geri dönüş maliyetleri azalan güneş enerjisine ilginin her geçen gün artması sevindirici. Bireyleri, işletmeleri, kurumları harekete geçirecek yatırım ortamının iyileşmesi ve cazibesi, Türkiye’nin doğal olarak sahip olduğu; sürdürülebilir, temiz, sessiz, çevreci, tükenmez, yenilebilir güneş enerjisi potansiyelini etkin ve verimli kullanmasını sağlayacak, neredeyse ithal edilen enerji bedeline denk cari açıkla mücadelesinde en büyük destekçisi olacaktır.
