banner565

banner472

banner458

banner457

Dijital dönüşümle finans sektörünün yöntemleri değişiyor: ‘Açık Bankacılık’üçüncü şahıslara verileri açıyor 

Dünya finans piyasası son 5 yıldır dijital dönüşümde yeni bir akımın etkisine girdi. İngiltere merkezli Avrupa’da başlayan Açık Bankacılık, Türk bankacılık sektörünü de odağına aldı.

DOSYA 01.02.2021, 00:01 27.02.2021, 12:44
22607
Dijital dönüşümle finans sektörünün yöntemleri değişiyor: ‘Açık Bankacılık’üçüncü şahıslara verileri açıyor 

Açık Bankacılık; finansal verilerin üçüncü parti kuruluşlarıyla güvenle paylaşılmasını sağlarken, geliştirilen Uygulama Geliştirme Arayüzleri (API), müşteriye fırsatlar sunulmasına imkan tanıyor.
Dijitalleşme süreci hayatımızı derinden etkilerken sektörlerin iş yapış modellerini de kökünden değiştiriyor. Finans sektörü dijital dönüşüme hızlı adapte olup birçok yeniliği hayata geçirerek güvenilir, kaliteli hizmet sunmaya odaklanırken bir yandan da operasyonel maliyetlerini aşağıya indirerek rekabette avantaj sağlıyor.
Bankacılık sektörünün dijitalleşme sürecinin son adımlarından birini de ‘Açık Bankacılık’ (Open Banking) yaklaşımı oluşturuyor. İlk İngiltere’de uygulanan ve 2015’te AB’nin (Avrupa Birliği) yetkili kuruluşları tarafından revize edilen Açık Bankacılık, finansal verilerin üçüncü parti kuruluşlarıyla güvenle paylaşılması anlamına geliyor. Veri paylaşımı izni ise kullanıcının izniyle mümkün olabiliyor. Veri paylaşımı, günümüzde Application Programming Interface (API) arayüzü üzerinden gerçekleştiriliyor. API’ları hem bankacılık sektörü hem de fintech firmaları geliştirebiliyor. API’lar ise tek bir ara yüz üzerinden birden fazla finans uygulamasını yapabilme imkanı tanırken aynı zamanda banka dışı kuruluşların verinize ulaşılmasına izin vererek farklı fırsat veya hizmetlerin sunulmasına aracılık ediyor.
Değişimin kanuni altyapısı 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 93’üncü maddesi uyarınca düzenlenen ‘Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’e dayanıyor. 15 Mart 2020’de Resmi Gazete’de yayınlanarak 1 Temmuz 2020’de yürürlüğe giren yönetmelikte, açık bankacılık servisleri: ‘Müşterilerin ya da müşteriler adına hareket eden tarafların API, web servis, dosya transfer protokolü gibi yöntemlerle bankanın sunduğu finansal servislere uzaktan erişerek bankacılık işlemlerini gerçekleştirebildikleri veya gerçekleştirilmesi için bankaya talimat verebildikleri elektronik dağıtım kanalı’ ifadesiyle tanımlanıyor. Yönetmelikte açık bankacılık servisleri aracılığıyla sunulabilecek hizmetler ve hizmetlere ilişkin usul ve esasları belirlemeye BDDK yetkili.
Yönetmelik; bankaların faaliyetlerinin ifasında kullandıkları bilgi sisteminin yönetimi ile elektronik bankacılık hizmetinin sunulmasında ve bunlara ilişkin risklerin yönetiminde esas alınacak asgari usul ve esaslar ile tesis edilmesi gereken bilgi sistemleri kontrollerini düzenliyor.

Finansal hayatı kolaylaştıracak
GSG Hukuk ve PwC Türkiye işbirliği ile hazırlanan ‘Açık Bankacılık: Dünya ve Türkiye’ raporuna göre açık bankacılığın makro amaçları şöyle ifade ediliyor:
Yeni finansal ürün ve hizmetlerin geliştirilebilmesi,
Finans sektöründe şeffaflık ve rekabetin artırılması,
Finansal hayatın kolaylaştırılması,
Finansal kapsayıcılığın artırılması,
Müşteri deneyiminin iyileştirilmesi.

Rapora göre açık bankacılığın hayata geçebilmesi ancak bankalar gibi güçlü finansal hizmet sağlayıcıları ile diğer hizmet sağlayıcılar arasında bir işbirliği kurularak rekabetin artırılması yolu ile mümkün. Böylece, finans sektöründe bulunan iki farklı tür hizmet sağlayıcının aynı müşteri verisine erişim sağlayarak birlikte yeni bir ürün ortaya çıkarması söz konusu olacak. Bu durum, özellikle Türkiye’de olduğu gibi bankaların bankacılık hizmetlerini müşterilerine daha hızlı ve düşük maliyetle sundukları ve startup’lara nispeten daha az alan bıraktıkları durumlarda, sağlıklı bir rekabet ortamı yaratarak hizmet kalitesinin artmasını sağlayacak. Böylece müşteri ihtiyaçlarının daha yüksek oranda karşılanması ve müşteri bağlılığının artması bekleniyor.
Benzer şekilde açık bankacılık sistemi ile birlikte finansal teknoloji şirketleri gibi bankalar dışındaki hizmet sağlayıcıların müşterilerin ilk kontağı haline gelmesi mümkün. Ki böyle bir durum bankaların finansal hizmetler sektöründeki hakimiyetlerini kaybetmemek üzere yeni ve katmadeğer sağlayan ürün ve hizmet geliştirmelerini zorunlu kılabilecek. Finans sektörünün bütününü olumlu etkilemesi beklenen bu avantajın yanında müşteriler de hesap sahibi oldukları tüm bankalardan yapılacak veri akışı sayesinde kendi finansal durumlarını ve tüm hizmet çeşitlerini tek bir ekrandan görüntüleme ve ödeme işlemlerini gerçekleştirme fırsatına sahip olacak.
Açık bankacılığın kredi alma gibi farklı finansal hizmetler açısından da geçerli olması finansal erişimi önemli oranda artıracak. Örneğin; Birleşik Krallık’ta henüz test aşamasında olsa da ilerleyen dönemde tüketicilere ve küçük ve orta büyüklükteki işletmelere sağlanacak krediler için de açık bankacılık kullanılabilecek. Üstelik açık bankacılık sisteminin en temel bileşenlerinden birisi olan veri güvenliği kuralı sayesinde, hizmet sağlayıcılar ve bankalar müşteri hakkında daha fazla veriye ulaşabilmelerine rağmen bu bilgileri yalnızca ilgili ödeme hizmetinin gerektirdiği ölçüde kullanabilecek ve böylece müşterilerin finansal durumlarına ve gerçekleştirdikleri işlemlere ilişkin bilgiler ile kullanıcı bilgileri gibi hassas ödeme verileri gizli kalmış olacak.

Pandemi, süreci hızlandırıyor
Tüm bunların yanında, COVID-19 salgını tüm dünya ülkelerinde ekonomi üzerinde olumsuz etkilerini gösterirken açık bankacılığın finansal kaynaklara ulaşmada sağlayacağı kolaylık, finansal olumsuzlukları bertaraf edebilecek bir araç olarak da düşünülebilir. Özellikle uzaktan iletişim araçlarıyla finansal hizmetlerin yaygın olarak sunulamadığı ülkelerde açık bankacılığın etkin bir şekilde kullanılmaya başlamasıyla, müşterilerin, evlerinde kalmaya devam ederek hızlı bir şekilde kimlik tespiti yaptırması, ödemelerini gerçekleştirmesi ve hatta kredi kullanması mümkün hale geldi.
Ayrıca, açık bankacılık sistemi üzerinden kişilerin finansman ihtiyacı hızlıca doğrulanabileceğinden, COVID-19 kapsamında yardım veya bağışta bulunulacak kişiler kolaylıkla tespit edilerek hükümetler veya şirketler tarafından bu kişilere yardım ve benzeri fonlama faaliyetlerinin yine buna imkan veren açık bankacılık sistemi üzerinden yapılması mümkün görülüyor.

Açık Bankacılık Ekosistemi
Girişim ve Fintech alanında raporlar hazırlayan startups, watch ile açık bankacılık projeleri yürüten Architecht işbirliği ile Türkiye Açık Bankacılık Ekosistemi Haritası hazırlandı. Bu haritada Türkiye açık bankacılık ekosisteminde faaliyet gösteren tüm kuruluşlara yer verilirken API Aggregator, API Portal (Bankalar ve Fintechler) ve API Platform kategorilerinde ekosisteme katkı sağlayan kurumlar yer alıyor. API Portal kategorisinde 12 banka ve 8 fintech bulunurken API Aggregator kategorisinde 13, API Platform kategorisinde ise 2 girişim yer alıyor. Architecht tarafından bankalara ve finansal şirketlere uçtan uca hizmet sağlayan PSD2 uyumlu açık bankacılık ürünü ApiGo da API Platform kategorisinde yer alıyor.
Türkiye açık bankacılık ekosisteminin hangi alanlarda yoğunlaştığı ve yatırım yapıldığı konusunda özet bir bilgi veren bu harita ile girişimlerin birbirinden haberdar olması ve yeni iş modellerinin gelişmesi hedefleniyor.

Yorumlar (0)