banner565

banner472

banner458

banner457

Lojistik ve taşımacılık sektöründeki büyümeyi ivmelendiren; ‘Konteyner ve Parsiyel Taşımacılığı’, 2022’de de yükselişte 

Küresel konteyner ticaretinin 2022-2025’te yıllık yüzde 3.9 büyümesi bekleniyor. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy; bu alandaki büyüme potansiyeliyle dikkat çeken Türkiye’nin  bilhassa konteyner krizinin ardından gelen navlun maliyetlerindeki artışla öne çıkan bir pazar olduğunu söylüyor.

DOSYA 01.08.2022, 00:00 22.08.2022, 00:35
22396
Lojistik ve taşımacılık sektöründeki büyümeyi ivmelendiren; ‘Konteyner ve Parsiyel Taşımacılığı’, 2022’de de yükselişte 

Pandemi ile birlikte yaşanan belirsizlikle üretimi durma noktasına gelen konteynerlar lojistik sektöründe global bir krize yol açtı. Küresel ticaretin büyük kısmı denizyolu taşımacılığıyla yapıldığından yaşanan konteyner kıtlığı ve krizi maliyetlerin artmasına ve tedarik zincirinin kırılmasına yol açtı. Pandemi, küresel ticaret ve ekonomilerde yaşanan kriz, iklim krizi, tedarik zincirinin kırılması, Rusya-Ukrayna Savaşı, dolayısıyla konteyner üretiminin de durmasına, navlun fiyatları ve lojistik maliyetlerinde hızlı artışlara neden oluyor.

Lojistikte güven 2022’nin ilk çeyreğinde gücünü koruyor
KPMG Türkiye ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanan Lojistik Güven Endeksi bu yılın ilk çeyreğinde, 2021’in son çeyreğine kıyasla yüzde 2’lik küçük bir düşüş kaydederek 125.47 olarak ölçüldü ve pozitif görünümünü korudu. KPMG Türkiye Taşımacılık Sektörü Lideri Yavuz Öner, Avrupa’nın Rusya üzerinden ticareti durdurmasının Türkiye açısından olumlu bir yanı olduğuna dikkat çekti: “Türkiye’nin ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesine sunduğu en önemli girişim olan Orta Koridor’daki demiryolunun stratejik önemi vurgulanmış oldu. Bu noktada, Orta Koridor’a yönelik gerekli altyapısal önlemlerin alınması kritik önemde. Diğer yandan, Türkiye’nin imalat satın alma yöneticileri endeksi (PMI), son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Savaş ve fiyat artışları tüketicilerden gelen talebi olumsuz yönde etkilemiş oldu. Bu durum ise önümüzdeki dönemde sektör üzerinde aşağı yönlü bir baskı kurabilir.”

Küresel konteyner ticaretinin 2022-2025’te yıllık yüzde 3.9 büyümesi bekleniyor”
“Asya, konteyner taşımacılığında lider”: UTİKAD (Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Ayşem Ulusoy, kuru yük ve tanker taşımacılığından sonra üçüncü sırada gelen konteyner taşımacılığının küresel mal ticaretinin en çok ihtiyaç duyduğu ve en hızlı büyüyen alanların başında geldiğini belirterek, şu bilgileri veriyor: “Asya’daki konteyner ticaret akışlarının 2021’de 41.5 milyon TEU hacmine ulaştığı tahmin ediliyor. Uzak Doğu’dan Kuzey Amerika ve Avrupa’ya ticaret akışları 2021’de sırasıyla 23.6 milyon TEU ve 14.7 milyon TEU olarak gerçekleşti. Küresel konteyner ticaretinin 2022 ile 2025 arasında yıllık yüzde 3.9’luk bileşik büyüme oranında büyümesi bekleniyor. Bölgelere göre bakıldığında, işlemlerin yaklaşık üçte ikisini gerçekleştiren Asya, konteyner taşımacılığına liderlik etmektedir.”
“Türkiye’de 27 konteyner limanı var”: Ayşem Ulusoy, “Uluslararası ticarette önemli bir unsur olan konteyner limanlarımız Ege, Akdeniz ve Marmara’da yoğunlukla bulunmaktadır. Karadeniz bu konuda fazla gelişmiş değildir. Türkiye’de toplamda 180 adet liman bulunmakta, bu limanların 27 adeti konteyner limanı olarak faaliyet göstermektedir” diyor. 2011’den 2021’e kadar olan dönemde Türkiye limanlarında elleçlenen yüklerin yıllar içerisinde TEU bazında hacmen artış gösterdiğini ifade eden Ulusoy, 2011’de elleçlenen TEU 6 milyon 523 bin iken 2021’de yaklaşık yüzde 93 artış gösterdiğini ve 12 milyon 591 bin olduğunu aktarıyor: “2011-2021 yılları içerisinde ton bazında aynı oranda büyüme gerçekleşmedi; 2011’de Türkiye limanlarında 363 milyon 346 bin ton yük elleçlenirken 2021’de 2011’e kıyasla yaklaşık yüzde 51 artış oldu ve 526 milyon 306 bin ton yük elleçlendi. Aynı yıllar içerisinde TEU ve ton bazında gerçekleşen farklı büyüme oranları konteynerleşmenin bir sonucu olarak değerlendirilebilir.”

“Türkiye öne çıkan pazar oldu”
Salgın öncesi yük gemisi fazlası varken salgın sonrası denizyoluna olan talep ve taşıma için kullanılan konteynerlerin dünyanın belli başlı limanlarında birikmiş olması ve bu konteynerlerin sisteme dahil edilmemesinin halen küresel tedarik zincirinin dengeye ulaşmasında engel teşkil ettiğine dikkat çeken Ulusoy, denizaşırı nakliyede oluşan söz konusu tıkanıklığı gidermek için konteynerleri gemiden daha hızlı boşaltma, gözetim altında tutma sürelerini kısaltma gibi bazı önlemler alındığını söylüyor: “Tedarik zincirinin Pandemi sürecinden aldığı en önemli derslerden biri tedarikçilerin ve hedef pazarların çeşitlendirilmesi oldu, hammadde ve yarı mamul tedarikinde üreticinin doğru planlamayla tedarikçilerini çeşitlendirmesi kadar hedef pazarlarını da çeşitlendirmesi gerekliliği ön plana çıktı. Türkiye bilhassa konteyner krizinin ardından gelen navlun maliyetlerindeki artışla öne çıkan bir pazar oldu. AB’ye taşımalarda Türkiye’nin Uzakdoğu ile arasındaki navlun farkının 10 kat oranında artmasıyla Türkiye avantaj elde etti, lojistik sektörü talebe yetişmek için hat sayısını artırmaya yönelik girişimlerde bulunmaya başladı.”
Ayşem Ulusoy, Türk Deniz Ticaret Filosu’nu oluşturan 516 adet geminin 49 adetinin konteyner gemileri olduğunu paylaşıyor: “6.8 milyon DWT olan Türk Deniz Ticaret Filosu’nun yüzde 15.28’ini konteyner gemileri oluşturmaktadır. Dünya deniz ticaret filosunda konteyner gemi sıralamasında Türkiye yüzde 1 oranı ile 15’inci sıradadır. Konteyner taşımacılığının avantajlarından bahsedecek olursak kullanımının ekonomik olduğunu belirtebiliriz. Ayrıca operasyonda hızlılık sağlaması, daha az işçilik ve yüksek verimlilik açısından diğer taşıma modlarına göre daha avantajlıdır.”
“Çift yönlü dolu konteyner dengesinin sağlanması çok önemli”: Ayşem Ulusoy, konteyner taşımalarında çift yönlü dolu konteyner dengesinin navlun fiyatlarının dengeli olmasını, gemilerin doluluk oranının kapasite sınırlarına yakın olmasının da maliyetlerin minimize edilerek en uygun navlun bedelinin oluşturulmasını sağladığını belirtiyor: “Bu nedenle çift yönlü dolu konteyner dengesinin sağlanması son derece önemlidir. Özellikle Avrupa’ya yönelik taşımalarımızda karşılaşılan geçiş belgesi kotası ve sınır kapılarındaki yoğunluk gibi sorunlar nedeniyle en etkin çözüm olarak yine intermodal taşımacılık öne çıkmaktadır. Konteyner taşımacılığında arz ve talepleri karşılamak da bir diğer önemli konumuz. Bu konuda yaşanan artışla birlikte liman kapasitelerinin yeterliliği düşüyor. Büyüme potansiyeli de oldukça yüksek. Bu büyümede özellikle Çin önemli bir pazar olmaya devam edecek. Ayrıca sektör bazında baktığımızda sürdürülebilirlik ve çevreyi koruma konuları ön plana çıkmaktadır. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün gemilerin yüzde 85 daha az kükürt üretmeleri ve sera gazı emisyonlarını 2050 yılına kadar azaltmaları yönünde çağrısı düşünüldüğünde önümüzdeki süreçte gemilerin alternatif enerji kaynaklarına yönelmeleri gerekecektir.”
Ulusoy, Türkiye’nin, coğrafi konumu ve liman altyapıları sayesinde konteyner sayılarını özellikle transit taşımalarda çok daha yukarı rakamlara çıkarabilecek potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak, “Gümrük süreçlerinde yapılacak basitleştirmelerle Türk limanlarını üçüncü ülkeler arası taşımalarda çok ciddi bir aktarma limanı olarak kullanabiliriz” diyor.
Ayşem Ulusoy, parsiyel taşımacılığının, yükün hacmine göre maliyet avantajı sunarak daha uygun fiyatlarda hizmet alınmasına olanak yarattığı için küçük ya da büyük fark etmeksizin her boyuttaki yükü en hızlı şekilde ulaştırdığını anlatıyor: “Parsiyel taşımacılıkta uygun fiyat bir avantajken teslimat sürelerinde yaşanan gecikmeler ise zayıf yönlerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Taşıt içerisinde farklı noktalara teslim edilmesi gereken ürünlerin bulunması, en uzak noktaya transfer edilecek ürünlerin klasik lojistik yöntemlerinden daha uzun bir sürede taşınmasına neden olmaktadır. Bu nedenle net bir teslim tarihi bulunan ürünler için zaman kavramı parsiyel taşımacılıkta dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Parsiyel taşımacılıkta bu sorunun önüne geçilmesi tüm taşıma modlarında tam bir entegrasyonla mümkün olacaktır. Halihazırda uluslararası karayolu taşımalarımızın önemli bir bölümü deniz sınır kapılarımızdan Ro-Ro seferleri şeklinde gerçekleşmektedir. İtalya, Fransa, Ukrayna gibi ülkelere yönelik Ro-Ro hatları aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Ro-Ro hatları dışında Ro-La hatlarını da kullanan taşımacılarımız, alternatif taşıma modları ile ticaretimizi kesintisiz bir şekilde sürdürebilmektedir. Önümüzdeki dönemde de yeni Ro-Ro hatları, blok tren/konteyner gibi intermodal taşımacılık alternatifleri ile ülkemiz ihracatını destekleyecek, daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir sistem tesis edilmelidir.”

Konteyner taşımacılığı nedir?
Konteyner taşımacılığı; “Çeşitli konteyner türleri sayesinde yapılan taşımacılığı anlatır. Konteynerler standart ölçülerde üretildikleri için çok çeşitli şekilde yüklenebilir, farklı araçlara aktarılabilir, bu sayede verimli bir taşıma sağlarlar. Konteynerlerin açılmaksızın gemilere, kargo uçaklarına, trenlere veya karayolu taşımasına uygun araçlara yüklenebilmeleri uluslararası alanda yaygın olarak kullanılmalarını sağlamıştır” diye tanımlanıyor. Bir başka tanıma göre; “Aynı boyutlarda, standart ölçülerde üretilen ancak farklı türleri de bulunan konteyner adı verilen sandıklarla yapılan bir nakliye türüdür.”

Parsiyel taşımacılığı nedir?
Parsiyel taşımacılık, “Bir ya da birden fazla alıcı tarafından ve farklı firmalardan sipariş edilen ürün ya da malların tek ve birleştirilmiş yük halinde taşıma sürecine verilen isimdir. Yük teslimatı genellikle denizyolu, havayolu, karayolu ve demiryolu aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Parsiyel taşımacılıkta, alıcıları farklı olan mal ya da ürünler aynı taşıma aracı (konteyner, uçak, tır, kamyon, kamyonet veya vagon) içinde taşınabilmektedir” diye tanımlanıyor. Bir başka tanıma göre; “Parsiyel taşımacılık, aynı güzergahta yer alan birbirinden farklı müşterilerin eşya, ürün veya yüklerini, aynı taşıma aracıyla taşıma lojistiğine denir. Parsiyel taşımacılığı, ayrıca parça eşya taşımacılığı olarak da bilinir. En temel amaç; aynı istikamet üzerinde taşınması talep edilen bütün yükleri, toplam yük miktarı bir taşıma aracını doldurmasa bile, aynı araca yükleyerek taşıma işleminin gerçekleştirilmesi.”
Bir diğer tanım ise şöyle: “Herhangi bir ihtiyaç sahibi müşteri, arzu ettiği herhangi bir bölgeye, istediği miktarda ürün göndermek istediği zaman, eğer bu talebi bir taşıma aracını (konteyner, uçak, tır, kamyon, kamyonet veya vagon) doldurmayacak kapasitede bulunuyor ise müşterinin lojistik firmalarından talep edeceği hizmet, parsiyel taşımacılık olarak tanımlanır.”

‘Konteyner ve Parsiyel Taşımacılığı’nın sunduğu faydalar
Konteyner taşımacılığı, özellikle uluslararası taşımacılık hizmetinde tercih edilen bir taşımacılık türü. Dünya üzerinde yüklerin çeşitlenmesi ve taşımacılık taleplerinin artması, konteyner taşımacılığına olan ilgiyi arttırıyor. Konteyner ile nakliye bir taşımacılık türü olmasına rağmen; karayolu, denizyolu, havayolu ve demiryolu taşımacılığı gibi türlerle beraber tercih ediliyor. Çoğunlukla denizyolu taşımacılığıyla tercih edilen bu taşımacılık türünde aynı ürün gruplarının taşıması yapılabildiği gibi aynı konteyner içinde farklı ürün grupları da yer alabiliyor. Tek seferlik yüklemeyle tekrar tekrar açılmadan yapılan bir taşımacılık olduğu için konteyner taşımacılığında, istifleme işleminin az olmasına ek olarak, yükün zarar görmesi ve süreçlerin uzaması engelleniyor, zaman tasarrufu sağlanıyor. Konteynerlar boyut olarak büyük olduklarından yükleme ve boşaltma işlemi oldukça rahat, güvenli ve hızlı bir şekilde yapılabiliyor. Konteynerler oldukça dayanıklı olduğundan yüklerin taşımasında hasar görmesi engelleniyor. Konteynerların yükleri dış etkenlerden koruyan yapısına ek olarak hava da geçirmemesi gıda benzeri yükler için bozulmayı da engelliyor.
Parsiyel taşımacılığı ise aynı güzergahta yer alan birbirinden farklı müşterilerin eşya, ürün veya yüklerini aynı taşıma aracıyla taşıma lojistiği. ‘Konteyner ve Parsiyel Taşımacılığı’, yüklerin çevredostu, güvenli, hızlı, kaliteli ve uygun maliyetlerle taşınabilmesi ve küresel ticareti kolaylaştırması açısından lojistik ve taşımacılık sektöründe önemli bir rol oynuyor. İpekyolu güzergahında yer alan ve Dünya’nın tedarik zinciri üssü olma yolunda emin adımlarla ilerleyen ve hızla dijital dönüşen Türkiye lojistik sektörü için de ‘Konteyner ve Parsiyel Taşımacılığı’nda sağlanacak başarı, rekabette öne çıkmasını sağlayacak.

Yorumlar (0)