banner565

banner472

banner458

banner457

27. Kalite Kongresi ve Türkiye Mükemmellik Ödülleri vurguladı; “Sürdürülebilir Ortak Gelecek”

KalDer ve TÜSİAD işbirliği ve dergimiz KobiEfor’un iletişim sponsorluğunda, 27. Kalite Kongresi ve 2018 Türkiye Mükemmellik Ödülleri Töreni, “Sürdürülebilir Ortak Gelecek” temasıyla Zorlu Performans Sanatları Merkezi ev sahipliğinde düzenlendi. 

HABER 01.12.2018, 08:49 29.12.2018, 11:36
7692
27. Kalite Kongresi ve Türkiye Mükemmellik Ödülleri vurguladı; “Sürdürülebilir Ortak Gelecek”

İş dünyasının en prestijli ödülleri arasında gösterilen 2018 Türkiye Mükemmellik Ödülleri de sahiplerini buldu, KUMPORT, Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ), Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş., TOYO Matbaa Mürekkepleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., Türkiye Mükemmellik Ödülü aldı.
KalDer (Türkiye Kalite Derneği) ve TÜSİAD işbirliği ve dergimiz KobiEfor’un iletişim sponsorluğunda, 27. Kalite Kongresi, 2018 Türkiye Mükemmellik Ödülleri Töreni, “Sürdürülebilir Ortak Gelecek” temasıyla 13-14 Kasım’da, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nin ev sahipliğinde düzenlendi. İş, bilim, akademi, medya ve sanat dünyasından üç bine yakın kişinin katıldığı ve 60’ı aşkın konuşmacının yer aldığı kongreye, KalDer’in 26 yıldan bu yana başarı ve istikrarla organize ettiği Türkiye Mükemmellik Ödülleri damgasını vurdu.
Açılış konuşmasını KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, EFQM CEO’su Russell Longmuir, Darüşşafaka Ortaokulu 8. Sınıf Öğrencisi İdil Şimşek ve Zorlu PSM Genel Müdürü Murat Abbas’ın yaptığı 27. Kalite Kongresi’nin bu yılki özel konuğu Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı oldu. Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın sorularını yanıtlayan Bülent Eczacıbaşı, ‘Sürdürülebilir Ortak Gelecek ve İş İnsanının Yeni Sorumlulukları’ özel oturumuyla büyük ilgi gördü.
Avrupa’nın en büyük paylaşım platformlarından olan kongrede; sürdürülebilirlik ve kalkınma hedefleri, iklim değişikliği, 21. yüzyıl ekonomisi, tarım, gıda ve su yönetimi, geleceğe taşıyan teknolojiler, KOBİ’lerde yönetim kalitesi ve kurumsallaşma, eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, enerji, genç girişimcilik, şehircilik ve doğanın geleceği gibi sürdürülebilirliği etkileyen pek çok konu başlığı tartışıldı.

“Yeryüzü bir canlı ve onunla varız”
Tüm insanlığın, ekonomik büyümenin peşinden koşarken doğanın yasalarını çoğu zaman hiçe saydığını belirten KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, “Kendimizi doğanın seçilim yasalarının çok üstünde gördük ve yeryüzünü kendi akıllı tasarımlarımız ile şekillendirmeyi bunu yaparken de aç gözlülüğümüz ile tabiatın dengesini yok farz etmeyi seçtik. Dengeleri o kadar bozduk ki yaşam şeklimizi değiştirmez ise sürdürülemez bir geleceğe doğru yürüdüğümüzü çok geç anladık. Peki, birçok açıdan tatminsiz ve sorumsuz olan ve kendini yeryüzündeki var oluşun efendisi olarak gören insanlığın oluşturduğu bu kültür, umursayan ve yaşamın bütünselliğini savunan dolayısı ile sürdürülebilir bir geleceğe emin adımlarla yürüyen bir kültüre dönüşebilir mi?” dedi.
Ü
Pilavcı, iklim değişikliğinin ortak geleceğimizin en korkutucu tehlikesi ve bunu tetikleyen alışkanlıklarımız bulunduğuna dikkat çekti: “Örneğin; dünyanın su kaynakları tüketimi ve sera gazı salınımı açısından önemli bir payını hayvan yetiştiriciliği alıyor. Gıda mühendisleri; laboratuvar ortamında hücreden temiz et üretmeye başladılar bile. Peki bu teknolojik gelişme, milyarlarca hayvanı sefalet içinde geçen bir hayattan kurtarıp aynı zamanda milyarlarca eksik besin alan insanı doyurmaya hizmet etmesinin yanı sıra ekolojinin de iflas etmesini engellemeye katkı sağlayabilir mi sizce? Aynı şekilde fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçiş yeryüzünün kendini arındırıp, yenilemesine izin verecek mi? Bu soruları sormalı ve cevaplarını birlikte bulmalıyız. Ama ne yazık ki bulduğumuz cevapları hayata geçirme konusunda hep birlikte olmalıyız çünkü iklimin milli sınırları yok.”

“Hayata geçmeyen vizyon, halüsinasyondur”
TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik, dünya çapında kaliteli işlere sahip olursak dünya çapında kaliteli ortak bir geleceğe sahip olunacağını kaydetti. İleriyi görüp geleceği tasarlayanların kazandığını, ileriyi görmek için de önce bugüne bakmak gerektiğinin altını çizen Bilecik, “Kim ne derse desin, eskilerin deyimi ile yeni bir dünya düzeni kuruluyor ve dünya ters yüz, alt üst oluyor. İyimserler hala iyimser; kötümserler ise daha kötümser. Ben, iyimserlerdenim. Çünkü Şems’in şu sözüne kulak veriyorum: ‘Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?’” diye konuştu.
Dünyanın halini 5 maddede yorumlayan Bilecik, “l Her ekonomik ve teknolojik devrim, toplumun çeşitli kesimlerini güçlendirirken, devrimin hızına yetişemeyenleri sistemin dışına itiyor.
-
 Bu kesim ekonomik, sosyal ve politik değişim karşında savunmasız kalıyor ve ağırlaşan şartlar onların kırılganlıklarını artırıyor.
-
 Demokrasiler tökezlerken küresel kriz sonrası ekonomilerde ticaret ve kur savaşları gibi eğilimler ön plana çıkabiliyor.
-
 ‘Siyasal güç’ anlayışı uzlaşma ve birleştiricilik yerine, çatışma ve kutuplaşma üzerinden zemin kazanmaya çalışıyor. Sınır tanımayan özelliği ile tüm gezegende etkisini gösteren iklim değişikliği konusunda bile ortak mücadele istenen ivmeyi ve etkinliği kazanmada zorlanıyor.
-
 İnsanileştirilmeyen ve demokratikleştirilmeyen küreselleşme otoriterliğin küreselleşmesi riskini getiriyor. Uluslararası kurumların küresel sorunlara ortak çözümler üretme kapasitesinde aşınma gözlemleniyor” diyerek sorunların ortak olduğunu, dolayısıyla çözüm yollarının da ortak olması gerektiğini savundu.

Bilecik, küresel sorunların küresel işbirlikleriyle çözülebileceğini kaydetti: “Ortak geleceğimizi yönetmek, gelecek nesillere karşı boynumuzun borcudur. ‘Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların haklarından ödün vermeden karşılamak’ zorundayız. Bunun için ortak bir vizyona sahip olmalıyız. Ancak; bu tek başına yeterli değildir. Çözümler için yarını beklemeden, hemen bugün harekete geçmeliyiz. Çünkü Edison’un sözleriyle ‘Hayata geçmeyen vizyon, halüsinasyondur.’ İlerici, özgürlükçü, yaratıcı, hoşgörülü ve sosyal sorumluluk niteliklerine sahip bireyler yetiştirmek birincil öncelik olmalı. Bunun için bilimsel düşünen, sorgulayan, araştıran ve yorumlama becerisi olan gençlere ihtiyaç var.”

“Bizim süper kahramanlarımız olabilirsiniz”
Darüşşafaka Ortaokulu 8. Sınıf Öğrencisi İdil Şimşek, katılımcılara, “Biz küçüğüz ama sizin korkularınız bizden çok daha fazla ve büyük! Sürekli endişelisiniz. Endişeleriniz de çoğunlukla bugüne dair değil, hep gelecekle ilgili” diye seslendi. Şimşek, “Ben ve tüm çocuklar sizin umudunuz olmayı kabul ediyoruz yeter ki siz bizim süper kahramanlarımız olun! Bize yaşayabileceğimiz güzellikte bir dünya bırakın, tüketmeyin, israf etmeyin, olanı ve daha fazlasını bize bırakın. Biz de geleceğin süper kahramanları olarak dünyamızı ve insanlığı korumaya devam edelim” dedi.

ÖZEL OTURUM: Sürdürülebilir Ortak Gelecek ve İş İnsanının Yeni Sorumlulukları
“Hoşumuza gitmeyen bilimsel gerçeklere gözleri kapatıyoruz”: “Sürdürülebilir Ortak Gelecek ve İş İnsanının Yeni Sorumlulukları” özel oturumunu Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve KalDer Danışma Kurulu Üyesi Hakan Güldağ yönetti. Özel Konuşmacı olan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, iklim değişikliğinin insan hayatına, doğaya etkilerine değinerek değişimle hep birlikte mücadele etmek gerektiğini söyledi. Bunun için liderlere büyük sorumluluk düştüğünü aktaran Eczacıbaşı, “İklim değişikliğinin insan yapısı olduğu artık tartışma götürmeyecek bir konu. Gezegenimiz 2050 yılında 9 milyar nüfusa ulaşacak. Bu nüfusu beslemek zorunda kalacağız. Bunu karşılamak için ise bizim gibi 2/3 gezegene daha ihtiyacımız olacak. Demek ki ortak uzay gemimiz; Dünya. Hoşumuza gitmeyen bilimsel gerçeklere gözümüzü kapatıyoruz” dedi. İkinci Dünya Savaşı sonrası liderlerin sorumlu davranışıyla silahların azaltıldığını dile getiren Eczacıbaşı, sorumluluk sahibi liderlerin, bilimin ışığında, teknolojinin ve bilimin yardımıyla ilerlediğinde sorunlara karşı çözüm getirebildiğini söyledi.
Hakan Güldağ’ın ‘teknoloji umudu korumada önemli bir konu mudur?’ sorusunu Eczacıbaşı şöyle yanıtladı: “En önemli umudumuz bu. Çünkü aynı zamanda sürdürülebilir iş olanakları açıyor. İş insanları pek çok şey yapabiliyorlar. ABD’de örneğin servetlerini ortak sorunların çözümü için bağışlayan iş insanları var. Bağış önemli ancak bu konular mutlaka işbirliği içinde acil ele alınmalı. Ayrıca sürdürülebilirlik iklim değişikliği ile sınırlı değil. Cinsiyet eşitsizliği önemli bir konu. Kurum olarak bu anlamda önemli bir ivme yakaladık. Esnek ve uzaktan çalışmayı getirdik. İşe alımda öncelik veriyoruz. Beyaz yaka kadın çalışanda yüzde 50’ye ulaştık.”

21. Yüzyılın Ekonomisi
Türkiye’nin geleceği; niteliği yüksek eğitimde: “21.Yüzyılın Ekonomisi” oturumunu Gazeteci Meliha Okur yönetti. QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ömer Aras, 1997’de Japonya’da ve 10 yıl sonra ABD’de yaşanan mortgage krizlerine değinerek, ABD’nin o tarihten beri aradan geçen süreçte krizi atlatmak için yaptıklarını aktardı, şu anda Çin’in ciddi şekilde borçlandığını, “Bundan sonraki kriz acaba Çin’den mi gelecek?” diye düşünülmeye başlandığını söyledi. Bankacılıkta dijital dünyanın etkisi altında müthiş değişim yaşadığına dikkat çeken Aras, mobil bankacılıktan yapılan işlem sayısının internet bankacılığı üzerinden yapılan işlem sayısını geçtiğini ifade etti. Teknolojinin gelişmesiyle insan kaynağının da değiştiğini kaydeden Aras, ileride bankacılıkta eleman sayısı azalsa da kalitenin artacağını, bankaların işlem bankacılığından ilişki bankacılığına evrileceğini söyledi.
Meliha Okur’un “Ticaret savaşı ekonomik savaş çıkarır mı?” sorusunu Sabancı Üniversitesi Finans Kürsüsü Başkanı, Ekonomist Prof.Dr. Özgür Demirtaş, şöyle yanıtladı: “Son zamanlarda emperyalizm, sosyalizm, sosyal demokrasi, kapitalizm kavramları birbine girdi. Çünkü globalizm söz verdiklerini başaramadı. Şunu gördük hiçbir ekonomik sistem tek başına çözüm değil. Örneğin; ABD ile Çin arasındaki ekonomik savaşlar da bunun bir göstergesi. Ayrıca şu anda değilse bile 2020’de ABD Başkanı Trump yeniden seçilirse 2024 ticaret savaşı olabilir.” Gelecekte ekonomilerin gelişmiş ve gelişmekte olarak ikiye ayırılacağının altını çizen Demirtaş, ülkelerin nitelikli insan gücünü yetiştirmek dışında şansının olmadığını ifade etti. Chicago Üniversitesi Ekonomi Bölümü, Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ufuk Akçiğit ise toplumlardaki nitelikli insanların desteklenip topluma yön verecek hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Bunun için eğitim kurumlarına destek verilmesini isteyen Akçiğit, önümüzdeki dönem yaşlı beyaz yakalıların işlerini kaybedeceğini, bu sorunla karşılaşmamak için ise yaşam boyu eğitim ile bu insanların işgücüne katılımının devamının sağlanması gerektiğini aktardı.

İklimle Kim Oynuyor?
“İklimle Kim Oynuyor?” oturumunu CNNTürk Televizyon Programcısı Deniz Bayramoğlu yönetti. TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Tuğba Ağaçayak, Türkiye’nin henüz Paris Anlaşması’na taraf olmadığını sadece imzaladığını belirtti. Ağaçayak, bu konuda yerel yöneticiler ve politika yapıcılardan bir adım beklediklerini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi, İklim Bilimci Prof.Dr. Levent Kurnaz, günümüzde 1.5 derecelik bir iklim değişikliği konuşulduğunu oysa tüm şirketler gereklilikleri yerine getirse dahi 3 derece ısınma yaşanacağını, gerçekte ise 6 dereceyi konuşmamız gerektiğine dikkat çekti. Brika Sürdürülebilirlik Danışmanı Gülin Yücel, özel sektörün fırsat odaklı olduğunu hatırlatarak, fırsatın görülüp acilen bir dönüşüm başlatılması gerektiğine dikkat çekti. 12 trilyon dolarlık yeni bir fırsat alanından söz edildiğini kaydeden Yücel, Z kuşağının sürdürülebilir bir ürüne daha fazla para vermeyi göze aldığını ifade etti. Yücel, ekonomik modellemelerin değişmesi ve mutluluk etrafında şekillenmesi gerektiğini aktardı.

Bilim İnsanı Gibi Düşünmek
“Bilim İnsanı Gibi Düşünmek” oturumunu CNNTürk Ekonomi Editörü Cem Seymen yürüttü. Vestel Ventures Genel Müdürü Metin Salt, sektörün çok hızlı değiştiğini belirterek, bütün şirketlerin inovasyon yapması gerektiğini söyledi. “Hayattan kopuk Ar-Ge yapamazsınız” diyen Salt, kurumsal yatırımcıların mutlaka yeni girişimlere yatırım yapması gerektiğini ifade etti. Hayata geçirilecek patent almanın önemine değinen Salt, bazen ana şirketlerin her işi yapmasının değil, yapanların önünü açması gerektiğini vurguladı. Darüşşafaka Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Robot Kulübü Kaptanı Belsu Seyran, katıldıkları uluslararası yarışmalarda dahi rakiplerine yardım ettiklerini anlatarak, birlikte başarma iklimi oluşturduklarını bunun da diğer insanlar üzerinde ciddi etkiler bıraktığını kaydetti. Koç Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden Prof.Dr. Hakan Ürey, kaybetmekten korkmanın başarının önündeki engel olduğunu söyledi. Ürey, başarılı birçok start-up örneğinin öncesinde birkaç başarısız deneyim üstüne kurulu olduğunu vurguladı: “Gençler cesur olmalılar."

Enerjide Neredeyiz?
“Enerjide Neredeyiz?” oturumunu Shura Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Değer Saygın yönetti. Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap, Zorlu Enerji’nin seragazı emisyonlarıyla mücadele ettiğini söyledi. Türkiye’nin kurulu jeotermal gücünün yüzde 20’sine tek başına ulaştıklarını aktaran Kındap, gönüllü olarak Zorlu Enerji olarak yenilenebilir ve temiz enerjiye odaklandıklarını dile getirdi. Enerjisa Enerji A.Ş. CEO’su Ziya Erdem, enerji sektöründe de dijitalleşmenin önemli olduğuna değinerek, bu bağlamda çok ciddi yatırımlar yaptıklarını anlattı ve dijital transformasyonun kurum stratejisi olarak benimsenmesi gerektiğine işaret etti.
Limak Enerji Grubu CEO’su Birol Ergüven, artık müşterilerin odağa alındığı bir yapıya dönüştüklerini belirterek, “Müşterimizi aynı zamanda nasıl yatırımcı yaparız? diye bakıyoruz. Özellikle enerji sektöründe fikri olan tüm şirketlere, ‘start-up’lara ve insanlara kapımızı açıyoruz” dedi.

2. GÜN

ÖZEL OTURUM: The Wellness Movement Pioneers (İyi Yaşam Hareketi Öncüleri) Açılış gösterisinin ardından yapılan Özel Oturumun Özel Konuşmacısı Ogilvy Health&Wellness Global Practice Lead Marian McDonald, iyi yaşam felsefesini anlattı.

Gençler Yapmış
“Gençler Yapmış” oturumunu Stratejik Pazarlama ve Teknoloji Trendleri Danışmanı Hakan Akben yönetti. Biolive Kurucu Ortağı Duygu Yılmaz, gıda ve kimya mühendisi olduğunu belirterek, hayata geçirdikleri girişimle zeytin çekirdeklerini plastik haline getirdiklerini anlattı: “Zeytin çekirdeğinden biyoplastik üretiyoruz. Gıda ambalajları, pipet, otomotiv iç aksamları üretiyoruz.” SosyalBen Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Ece Çiftçi, dezavantajlı çocukların yeteneklerini keşfetmelerini, kaliteli ve nitelikli eğitime erişmelerini sağlamak için çalıştıklarını aktardı: “Temel motivasyonum, inanıyor olmak. İnanıyor, dertleniyor, sahipleniyor ve harekete geçiriyorum. Şu an liseli gençlere sosyal danışmanlık hizmeti veriyoruz.” 17 yaşındaki Girişimci Atalay Hüryaşar ise “Dert varsa çözüm de var” anlayışıyla hareket ettiğini dile getirdi. İstanbul Bayrampaşa’da bir nalbur dükkanının üst katını tuttuklarını belirten Hüryaşar, “Nalburüstü” adını verdikleri atölyelerinde isteyen herkese üretim imkanı sağladıklarını ifade etti: “Mekan, internet hizmeti ve çay-kahve de veriyoruz, atölyemizde istediğinizi üretebilirsiniz. Herkesin bir fikri var ama nasıl başlayacağını bilmiyor, Nalburüstü’yü bir başlangıç noktası haline getirmek istiyorum.” Deveci Tech Kurucusu Kerem Deveci, metrobüs rüzgarını enerjiye çeviren bir alet geliştirdiğini, patentini aldığını ve bunu belediyeye hizmet olarak sunduğunu paylaştı. “Fikriniz olacak, hızlı haraket edeceksiniz ve yılmayacaksınız” diyen Deveci, çeşitli ödüller aldığı fikriyle globale açılmak istediğini de kaydetti.

Eğitimin Değişen Yüzü
“Eğitimin Değişen Yüzü” oturumunu Fütürist, Ekonomist ve Dijital Ajans Başkanı Ufuk Tarhan yürüttü. Evrensel Kamil, Hayal Gücü Merkezi Kurucusu, Eğitimci Emre Alettin Keskin, Van’da başlayan Hayal Gücü Merkezi’nin hikayesini anlattı. Çocuklara kimsenin ne öğrenmek istediklerini sormadığını aktaran Keskin, bu soruyu onlara sorarak işe başladıklarını bugün 10 şehirde 30 öğretmenle yola devam ettiklerini söyledi: “Yaşadığımız çağda kimse kimse için bir şey yapamaz, herkes herkesle birlikte yapabilir.” Hayal Gücü Merkezi’nde Soru Merak Kütüphanesi, Yapabilirim Meclisi bulunduğunu ve “sor, keşfet, üret” mantığıyla ilerlediklerini ifade eden Keskin, her 10 çocuktan 7’sinin uzayı merak ettiğine dikkat çekti: “Kendi meraklarını kitaplara çevirdiler, içeride 554 tane kitap var.”  KODA (Köy Okulları Değişim Ağı)  Eğitim Danışmanı Cavit Yeşilbaş, geleceğin eğitiminde geleceğin teorilerini oluşturmamız gerektiğini söyledi. Yeşilbaş, eğitimde özellikle öğretmene, çocuklara ve aileye de yatırım yapılması gerektiğinin altını çizdi. Atlantik Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Gamze Dinçkök Yücaoğlu, iş hayatında soru sormanın önemine değindi. TÜSİAD olarak matematik ve feni, sanatla birlikte düşünen eğitim projesi; STEM’e odaklandıklarını anlattı.

KOBİ’lerde Yönetim Kalitesi ve Kurumsallaşma
KOBİ’lerde Yönetim Kalitesi ve Kurumsallaşma Oturumu’nu yöneten Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gündüz Ulusoy, kalite ve yenilik hareketinin hızlanması gerektiğine dikkat çekti. Denge Kimya Teknik Genel Müdür Yardımcısı Refik Gülbahar, “KOBİ’ler dijitalleşmeden hayatta kalamayacaklar” dedi ve çok ucuza dijitalleşebileceklerini söyledi. Gülbahar, KOBİ’lerin Endüstri 4.0’ın ne olduğunu çok iyi anlaması gerektiğini vurguladı. TÜRKONFED Başkan Yardımcısı, Koppert İcra Kurulu Başkanı Ali Eroğlu, Türkiye’nin rekabetçi bir ülke olması gerektiğini ifade ederek, düşünceyi, verimliliği, inovasyonu arttırabilecek eğitim modelleri olması gerektiğini söyledi. UNDP BM Kalkınma Programı Sürdürülebilir ve Kapsayıcı Portföy Yöneticisi Pelin Rodoplu, bütün çabaların kolektif olması gerektiğini belirtti.

ÖZEL OTURUM
‘Yaşam Biçimi Olarak Kalite’ oturumunun konuğu Aktör Halit Ergenç, sürdürülebilirlik temasını kapsayan iklim değişikliği, çevre, doğa, enerji, toplumsal cinsiyet eşitliği, kıtlık, eğitim, kalkınma gibi konularda görüşlerini paylaştı ve yaşanabilir bir dünya için toplumun tüm kesimlerine duyarlılık mesajı verdi: “Sürdürülebilir, ortak bir gelecek inşa etmek, dünyadaki herkesi öncelikli olarak ilgilendiren bir konu. Dünyamızda yaşanan her türlü felâket, eşitsizlikler, toplumsal ve iklimsel problemler hepimizi etkiliyor. Renk, din, dil ayırt etmiyor. Dolayısıyla herkesin bu konuyla alâkalı mutlaka yapabileceği bir şeyler olduğuna inanıyorum. Kim ne yapabiliyorsa, mutlaka elini taşın altına koyup kendi becerileri ve yetenekleri doğrultusunda yapmak zorunda. Küçük değişimler bile büyük olumlu gelişmeler sağlayacaktır.” Ergenç, sahnede Darüşşafaka Eğitim Kurumu öğrencilerini de ağırladı. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin yer aldığı tişörtler ile sahneye çıkan çocuklar, ünlü sanatçı ile sürdürülebilirlik ilkelerine ve geleceğe dair fikirlerini paylaştı.

Türkiye Mükemmellik Ödülü alan kurum ve kuruluşlar şöyle:
KUMPORT-‘SEÇ (Sağlık, Emniyet ve Çevre) Yönetimi’ iyi uygulaması ile sürdürülebilir gelecek yaratma temel kavramından,  Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi  (Mersin Büyükşehir Belediyesi Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü) - ‘Abone Yönetim Sistemi ve ALO 185’ iyi uygulamaları ile müşteriler için değer yaratma temel kavramından, Çamlıbel Elektrik Dağıtım A.Ş.-‘Entegre Bilişim Sistemleri Projesi ve Göçmen Kuşlar Ölmesin Projesi’ iyi uygulamaları ile kurumsal yetenekleri geliştirme ve sürdürülebilir bir gelecek yaratma temel kavramından, TOYO Matbaa Mürekkepleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.-‘İnovasyon Yaklaşımı’ iyi uygulaması ile yaratıcılık ve yenileşimden yararlanma temel kavramı gibi EFQM Mükemmellik Modeli’nin Temel Kavramları ile ilişkili iyi uygulamalar, başvuran kuruluşları ödüle götüren önemli kriterlerden.
Böylece ülkemizde Türkiye Mükemmellik Ödülü kazanan kurum, kuruluş sayısı 59’a yükseldi.
Törende yetkinlik belgesi alan diğer kuruluşlar ise şöyle; Mükemmellikte Yetkinlik 3 Yıldız Belgesi: Başyazıcıoğlu Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., Yeniköy Kemerköy Elektrik Üretim Ticaret A.Ş.,  T.C. Sarıçam Belediyesi, Austrotherm Yalıtım Malzemeleri Sanayi ve Ltd. Şti.,  2. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü, Kocaeli Üniversitesi Asım Kocabıyık Meslek Yüksekokulu. Mükemmellikte Yetkinlik 4 Yıldız Belgesi: Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş., Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü, MESA Makine Döküm Gıda San. Tic. A.Ş. Mükemmellikte Yetkinlik 5 Yıldız Belgesi: Mersin Büyükşehir Belediyesi, VESTEL Müşteri Hizmetleri, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi, Medical Park İzmir Hastanesi, Başiskele Belediyesi.

Yorumlar (0)