GÜNSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Bedrettin Karaboğa: “Güneydoğu’nun kalkınması ülkenin kalkınmasıdır”
Güneydoğu Anadolu’da sanayileşmenin 1992’de hızlanmaya başlamasıyla bölgenin 12 SİAD’ının (sanayici ve işadamları dernekleri) çatı kuruluşu olarak GÜNSİAD, bölgenin önde gelen iş insanlarının işbirliğiyle kuruldu. Bölgenin ekonomik ve sosyal gelişmesinde önemli bir misyon üstlenen GÜNSİAD, Yaşanan sıkıntılara ve sorunlara çözüm önerilerini iktidar ve muhalefetin gündemine taşımak için çalışıyor.
GÜNSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Bedrettin Karaboğa, “Bölgemizin ekonomik ve sosyal dengelerini istikrara taşıyacak çalışmalara imza atıyoruz. GÜNSİAD olarak temel hedefimiz; adalet üzerine kurulu. Ardından demokrasi ve dolayısıyla ekonomi geliyor. GÜNSİAD olarak bu vizyonla hem bölgemiz hem ülkemiz için mücadele veriyoruz” dedi.
Karaboğa, Cumhuriyet tarihi boyunca Güneydoğu’nun gelişimi için iki önemli projenin hayata geçirildiğini hatırlatarak, “1970’lerde hayata geçirilen Doğu Anadolu Projesi (DAP) toplam 14 ili kapsıyordu. Ardından ise Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) hayata geçirildi. Toplam 75 bin m2 alan üzerinde 9 ili kapsayan proje tam olarak planlandığı gibi yapılmış olsaydı bugün ülkemiz buğday ve mercimek ithal eden bir ülke olmayacaktı. Tarıma dayalı sanayi gelişir ve ihtiyacımızı kendimiz en iyi şekilde karşılar hale gelirdik. Dolayısıyla bölgemizin kalkınması ülkemizin kalkınmasıdır” diye konuştu.
Bedrettin Karaboğa, hem DAP’ın hem de GAP’ın bölgenin kaderini değiştiren projeler olduğunun altını çizdi: “DAP uygulanmadı ama ardından hayata geçirilen GAP’ta 22 baraj, 19 HES projesi yer alıyor. Projeye göre 1.8 milyon hektar arazi sulanacaktı. 27 milyon kilovatsaat elektrik üretilecekti. Enerji alanında hedeflerin yüzde 92’si tamamlandı. Tarımda ise hedeflenen gelişim yüzde 18 düzeyinde kaldı. Eğitim ve sağlık alanında ise hedefler yüzde 7-8 oranında tutturuldu. Gelinen aşama projenin enerji dışında eksik olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla enerjiye dayalı harcamaların yüzde 20’si tarıma dayalı sanayiye harcansaydı GAP ciddi yol alacaktı.”
“Engeller kaldırılsın bizim için yeterlidir”
Güneydoğu’da 2021 itibariyle 18 OSB ve 2400 şirketin bulunduğunu, toplam istihdamın 200 bini aştığını aktaran Karaboğa, bölgeden yapılan ihracatın Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 7’sine denk geldiğini ve 12 milyar dolara ulaştığını kaydetti. GAP’ın tamamlanmasıyla bu rakamların 2’ye veya 3’e katlanacağını öngören Karaboğa, şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin un ihracatında bölgemiz lider. Mardin’in ihracatı 1.5 milyar dolara ulaşmış durumda. Bulgur ihracatının yüzde 25’ini Mardin tek başına yapıyor. Diyarbakır, Mardin, Batman, Adıyaman, Şanlıurfa’da OSB’lerimizin genişleme alanlarını devreye aldık. Bölgemiz gerek teknolojisi gerek üretimiyle önemli gelişmeler sağladı. Eskiden ‘devlet yatırım yapsın’ diyorduk ama şimdi kendi yatırımcımız, girişimcimiz istihdam sağlayacak, ihracat yapacak çalışmalara imza atıyor. Dolayısıyla artık ‘devlet yatırım yapsın’ demiyoruz. Devlet sadece yatırımcının önündeki engelleri kaldırsın, yatırım iklimini sağlasın istiyoruz.”
Mezopotamya’nın 1.5 milyon dönüm arazisinin sulu tarıma uygun hale getirilmesini, özellikle Şanlıurfa Habur Otoyolu’nun yapılmasını ve hızlı trenin bölgeye getirilmesini isteyen Karaboğa, şunları söyledi: “Verimli topraklarımızla Güneydoğu, Türkiye ekonomisini ayakta tutacak güce sahiptir. Ama önümüzün açılmasını istiyoruz. Ülkemizin her noktasına otobanlar yapılıyorsa Güneydoğu’muzun düz ovasına da su kanalları yapılabilir. Burada 300-400 senelik yapılanmayla sebze yetiştiriyoruz. Bu üretim modellerinin ıslah edilmesi gerekiyor. Çiftçiler ile tohum ıslah istasyonlarının kurulması sağlanmalı.”
Bölgenin uzun süre devam eden istikrarsızlığının artık geride kaldığını ve son 7-8 yıldır huzur ve asayişi yakaladıklarını anlatan Karaboğa, bu huzurun ekonomi ile bütünleştirilmesiyle Türkiye’nin çağdaş bir yapıya ulaşacağını ve bölgesinin süper gücü olabileceğini öngördü. Karaboğa, betona yeteri kadar yatırım yapıldığını artık tarım ve hayvancılığa yönelmek gerektiğini belirterek, GAP’ın değerlendirildiğinde bakliyat ithalatının yapılmayacağının altını çizdi.
