TAİDER 9. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi: ‘Peki Ya Bundan Sonra’ temasıyla online düzenlenecek

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği’nin, ‘Peki Ya Bundan Sonra’ temasıyla düzenleyeceği TAİDER 9. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi, 1 ve 2 Ekim 2021 tarihlerinde çevrimiçi gerçekleşecek. TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Tekin Urhan, Zirve’de genel olarak aile şirketlerini yaşadığı pandemi süreci ve iklim değişikliğinin getirdiği sonuçların iş hayatına etkisine dikkat çekeceğini belirterek, “Zirvede; aile şirketlerinin krizler karşısındaki genel duruşunu ve yaşadıkları deneyimleri de ortaya çıkarmayı hedefledik. Zirvemizin açılış konuşmasını üyemiz, Fiba Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Murat Özyeğin ‘Yeni Nesil Kurumsallaşma: Liyakat ve Eşitlik’ konu başlığıyla gerçekleştirecek” dedi.

Pandemiyle birlikte tüm dünyanın önemli bir değişim ve dönüşümün içinde olduğunu hatırlatan Urhan, “Pandemi süreci aile şirketleri de dahil tüm işletmelerin dijital dönüşüme ayak uydurması için sihirli bir değnek gibiydi. Ama bu değişim dönüşüm sonu olmayan bir süreç. Örneğin; ilk 500’deki şirketlerin yeri çoktan değişti. Ne kadar büyük olursanız olun, değişikliği takip etmezseniz yok olmaya mahkumsunuz. Biz TAİDER olarak adaptasyona ve yeni döneme ayak uydurmaya önem veriyoruz. Aile işletmeleri yatırımları makine ve fabrikadan çok dijital dönüşüme yapıyor” açıklamasını yaptı.

Türkiye’de aile işletmelerinin yüzde 70’inin ilk nesilde yok olduğunu, ikinci nesle ise ancak yüzde 30’nun ulaştığını hatırlatan Urhan, üçüncü nesle geçen aile işletmesi oranının ise sadece yüzde 12 olduğunu açıkladı. Kayboluşları ‘erozyon’ olarak tanımlayan Urhan, “Bu işletmelerin erozyona uğramaması için kurumsallaşma sağlanmalı. Kurumsallaşma da bir modelin alınıp uygulanması değildir. Her firmanın kendi kurumsallaşma süreci özeldir. Uluslararası kabul görmüş ilkeler ışığında şirkete özel model yaratılmalıdır” diye konuştu.

Kurumsallaşma için görev dağılımının kurucu yaşarken sağlanması gerektiğini paylaşan Urhan, kurucunun görevi bırakmak istememesi nedeniyle kurumsallaşmada sıkıntı yaşandığını söyledi:  “Kurumsallaşma olmazsa olmazdır. Görev dağılımı kurucu yaşarken yapılmalı. Sonraki kuşaklara uygun ortam hazırlanmalı. Belirli görevlendirme yapılmadan eğitimler buna uygun olmalı. Bazı durumlarda şirket dışı görevlendirmeler verilerek deneyim kazanması sağlanmalı. Doğru planlama olmaz ise geleceğe bırakacak bir şey olmaz.”

TAİDER olarak, ‘TAİDER Kuzey Yıldızı Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik Programı’ ile bu alanda çalışmalar yapan, çalışanlar, çevre, toplum ve gelecek nesiller açısından fark yaratarak ülke ekonomisine değer katan aile şirketlerinin teşvik edilmesini amaçladıklarını paylaşan Urhan, Zirve’de, program için başvuran şirketlerin değerlendirme yapılarak ‘TAİDER Kuzey Yıldızı Ödülleri’nin takdim edileceğini aktardı.

Urhan, sürdürülebilir işletmeler için TAİDER olarak önceliği ‘farkındalık’ oluşturmaya verdiklerini ve önemli bir aşama kaydettiklerini anlattı: “Farkındalıktan sonra ikinci önemli konumuz kurumsallaşma bu dönem önem kazanacak. Aile anayasası, halefiyet planlaması, hissedarlık sözleşmesi sağlanmalı. TAİDER olarak 216’sı kurumsal, toplam 800 üyemiz var. Üyelerimiz başta olmak üzere aile işletmelerinde bu süreci oluşturmaya çalışıyoruz.” KOBİ’ler dahil Türkiye’de işletmelerin aile işletmesi ağırlıklı olduğunu hatırlatan Urhan, bu dönem üye sayısını artırmanın yanısıra mevcut üyelere kılavuz olmak istediklerini belirtti. TAİDER Akademi ile eğitimlere devam edeceklerini, üyeleri içerisinde belirli bilgi ve donanıma sahip kişileri ‘mentor’ olarak atadıklarını, işletmesini gelecek nesle bırakmak isteyen aile işletmelerinin mentorlerle çalıştığını kaydeden Urhan, diğer STK’larla ‘sürdürülebilir aile işletmeleri’ oluşturmak için ortak projeler yürüttüklerini ve bu çalışmalar ağırlık vereceklerini açıkladı.