banner565

banner472

banner458

banner457

İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay

Türkiye’nin en büyük sanayi şehirleri; İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Yalova’nın tam kalbinde bulunan İMES OSB, yeni dönem projeleriyle Türkiye sanayisinin cazibe merkezi olacak. Yerli ve milli üretimi hedeflediklerini açıklayan İMES Makina İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay, ‘İnteraktif Yönetim Modeli’ vizyonuyla hareket ettiklerini vurgulayarak, yeni dönem projeleri; Firma Bazlı Özel Destek Programı, Mükemmeliyet Merkezi ve Nitelikli Ara Eleman Yetiştirme Merkezi ile oluşturacakları yeni modelin Türkiye’deki tüm OSB’lere örnek olacağını söylüyor.

OSB TANITIM 01.03.2018, 08:56 01.03.2018, 11:26
77527
İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay
Yeni nesil OSB vizyonuyla hareket eden İMES OSB, interaktif yönetim modeliyle sanayicisine hizmet sunuyor. İMES OSB Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Küçükay,  “İMES OSB, modern ve sağlam altyapısı, seçkin katılımcı firmalarıyla örnek bir yeni nesil OSB olma hedefine koşuyor. İMES OSB’de, ileri teknoloji ve katma değeri yüksek ürünler üretmeyi, yerli ve milli üretimi hedefliyoruz. Endüstri 4.0’ın yol haritasını oluşturuyoruz” diyor. Küçükay, yeni dönemde İMES OSB sanayicilerinin rekabet gücünü artırmaya yönelik çalışmalara odaklanacaklarını ve Endüstri 4.0 sürecini yakalayacaklarını anlatıyor.
İrfan Küçükay, “İMES OSB olarak, çok özel firmaların yer aldığı, ileri teknoloji üretimlerin yapıldığı, Türk ekonomisinin 2023 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak ve diğer üretim bölgelerine, OSB’lere model olabilecek bir OSB meydana getirmek iddiasındayız. Firma Bazlı Özel Destek Programı, Mükemmelliyet Merkezi, Nitelikli Ara Eleman Merkezi gibi projelerimizi gerçekleştirebilirsek, Türkiye’de örnek bir model olacağımızı düşünüyoruz. Bütün sektörlere uygulanabilecek bu model Türkiye çapına yayılırsa işte, Türkiye’nin o zaman sıçrama yapabileceğini, dünyanın en ileri ülkeleri arasına girebileceğini düşünüyoruz” diyor.
İlk adım; Firma Bazlı Özel Destek Programı: İMES OSB Yönetim Kurulu’nun öncelikle işe fabrikaların detaylı biçimde analiziyle başladığını aktaran İrfan Küçükay, bu konudaki ilk adımlarının 4 gruba ayırdıkları OSB’de üretim yapan firmalarla bir araya gelmek olduğunu belirtiyor: “İnteraktif bir yönetim modelini oluşturmak için yola çıktık. Katılımın oldukça yüksek olduğu toplantılarda, firmalarımız kendini tanıttı, bize görüşlerini, önerilerini, beklentilerini, problemlerini anlattılar, OSB’mizin nasıl daha iyi yönetilebileceğine ilişkin dileklerini, önerilerini dinledik ve dikkate aldık. Bölge sanayicimizin talepleri doğrultusunda bir yönetim modeli geliştirmek adına toplantılar düzenledik.
İMES OSB Yönetim Kurulu olarak 2017 yılının Ağustos ayından itibaren firmalarımızı tek tek ziyaret etmeye başladık, bugüne kadar 63 firmamızı ziyaret ettik. Ziyaretlerimizde Bölgemizde yüksek teknolojili üretimler yapan birçok firmamız bulunduğunu gözlemledik. Bu firmalarımızdan 28 tanesini seçtik ve onlara özel bir destek programı oluşturabilmek için çalışmalara başladık.”
“Firma Bazlı Özel Destek Programı ile İMES OSB’den dünya markaları çıkarmayı hedefliyoruz”: Bu çalışmaları paylaştıkları Bilim, Sanayi Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürü Zübeyde Çağlayan ve ekibinden ciddi destek aldıklarını vurgulayan Küçükay, Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda katma değeri yüksek ürünler üretmenin önemine değiniyor: “Türkiye’nin ihracat birim fiyatlarının kg’da ortalaması 1.5 dolar iken bu seçtiğimiz firmaların 15 dolar. Türkiye’nin ileri teknolojili üretim yapan markalaşmış firmaları yok. Bunu sağlayabilmek adına yaptığımız çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sayın Zübeyde Çağlayan Hanımefendi, Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ürünlerin ilaç, elektrik-elektronik ve makina teçhizat alanında olduğunu belirtti. Biz de makina ihtisas OSB’yiz. Dolayısıyla bu firmalarımıza özel bir destek programı yapılması halinde sayın Genel Müdürümüz’ün deyimiyle ‘ufak bir dokunuşla bu firmalarımızı sıçratabiliriz.’ Bu konuda sayın Sanayi Genel Müdürümüz’ün ekibiyle birlikte 2 günlük bir çalıştay düzenledik ve raporlarımızı da Genel Müdürümüz’e ilettik.
Bölgemizde lider ülke olacaksak yerli ve milli üretim şart. Bu çalışma, Türkiye’de uygulanmamış, yeni bir model. Bu firmalarımızı küçük bir dokunuşla dünya markası olma yolunda firmalara dönüştürebiliriz.  İMES OSB’den dünya markaları çıkarmak için çalışıyoruz. Örneğin; bir firmamız; bilgisayar kumandalı elektrikli silindirler, pnömatik valfler üretiyor, bir başkası; hassas elektronik boya karıştırıcı makinalar, bir diğeri uzaktan kumanda edilebilen forkliftler üretiyor. Kimi firmamızın 1 milyon dolara, kiminin 3 milyon dolara kiminin 500 bin dolara ihtiyacı var. Bu 28 firmamız; üretimlerini geliştirerek dünya markası olma yolunda büyük sıçrama yapabilecek firmalar. Biz firmalarımızı tespit ettik, ‘bir pilot uygulama yapalım’ dedik. ‘Uygulama başarılı olursa bu modeli, Türkiye geneline yayalım’ diye düşünüyoruz. Bu bir süreç, uzun soluklu bir maraton. KOSGEB ve TÜBİTAK ile de görüşeceğiz. KOSGEB’in Stratejik Ürün Destek Programı’nı da bu projeye uyarlamaya çalışacağız.”
İMES OSB Mükemmeliyet Merkezi kuracak: İMES OSB sanayicilerinin ihracatlarını artırmak, Ar-Ge ve inovasyon, özellikle yüksek teknolojili üretim yapmalarını sağlamak amacıyla bir Mükemmelliyet Merkezi kuracak. Nitelikli ara eleman ihtiyacının Türkiye sanayisinin en önemli sorunu olduğuna dikkat çeken İrfan Küçükay, bu konuda yeni bir model ortaya çıkaracaklarını açıklıyor: “Biz makina ihtisas OSB’yiz. Bizde en çok aranan eleman; CNC operatörü. Bu elemanı yetiştirmek gerçekten zor. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) yoluyla istihdam seferberliği toplantısında projemizin temelleri atıldı. MARKA ve Gebze Teknik Üniversitesi işbirliğiyle yürüttüğümüz Avrupa Birliği projesi kapsamında bir Mükemmelliyet Merkezi kuracağız. 12 milyon TL bütçeli güdümlü projemizin Kalkınma Bakanlığı tarafından onaylanmasını bekliyoruz. Bu tip merkezler Avrupa’da Centre of Excellent (Mükemmeliyet Merkezi) diye geçiyor. Biz de projemizin adını Mükemmeliyet Merkezi koyduk. Avrupa’da, İngiltere, Manchester’da bir Mükemmeliyet Merkezi (Nikken Mükemmelliyet Merkezi) ile de paydaş olduk. İMES OSB’ye komşu olan Makina İhtisas OSB, Mermerciler Sanayi Sitesi gibi bütün çevre sanayiciler, merkezimizden faydalanacak. Çevreye hizmet veren bir oluşum kuracağız.
Bu merkez için 3 adet çok özel makina projelendirdik. Birincisi; 3D makina. Bizim talep ettiğimiz makinayı, 3 boyutlu yazıcı mantığında çalışan 5 boyutlu bir yazıcı olarak tanımlayabilirim. Toz metalden lazer kaynak teknolojisiyle o tozu birleştirerek ürünü üretiyor. Örneğin; işyerinde kullandığımız bir makinanın dişlisi kırılıyor, bunun tamiri çok uzun bir süreç. Böyle bir yazıcıyla ise o makinanın kırık yerini birkaç saat içinde veya 1 günde tekrar işleyip, makinayı sorunsuz çalıştırma imkanınız var. Bu sanayicilerin çok ilgisini çekti. Çok hassas parçaları olan makinalar için de kullanılabiliyor. Bizim OSB’miz için bu, çok özel bir makina.
İkincisi, çok özel bir kaynak makinası. Kendisine özel bir teknolojiyle iki farklı metali dahi sorunsuzca birleştirebiliyor, çok temiz bir kaynak işlemi yapıyor. Çok özel fonksiyonları var; istediğiniz açıda, şekilde, ölçüde kaynak işlemlerini yapabiliyor.
Üçüncüsü; bir kalıp makinası. Türkiye’de çok çeşitli kalıplar yapılıyor. Kalıp yapıldıktan sonra o kalıpta üretilen parçaların ömrünü ve mukavemetini uzatan özellikli bir makina.
Çok yüksek fiyatlı yazılımlara da ihtiyaç söz konusu. CNC makinalarda parça işlemek, yeni ürün geliştirmek için gerekli yazılımlar. Ürünü işlemeden önce, program üzerinde ürünü hatasız bir şekilde üretmek mümkün. Bu da sanayicilerimize ciddi bir üretim maliyeti avantajı kazandıracak.
Merkezimizde ayrıca mikron hassasiyetle çalışan test ve ölçüm cihazları da bulunacak.”
Nitelikli Ara Eleman Yetiştirme Merkezi de kurulacak: İrfan Küçükay, Mükemmelliyet Merkezi projesi içinde yer alacak Nitelikli Ara Eleman Yetiştirme Merkezi ile Bölge sanayicilerinin nitelikli ara eleman ihtiyacını karşılayacaklarını paylaşıyor: “Mükemmeliyet Merkezi içinde hem bu makinalar olacak hem de nitelikli ara eleman yetiştireceğiz. Hedefimiz; öğrenci, Mükemmeliyet Merkezimiz’den mezun olduğunda direkt işe başlayabilecek hale gelmesini sağlamak. İŞKUR’dan da eleman desteği alacağız. Nitelikli Ara Eleman Yetiştirme Merkezi’nde öncelikle CNC operatörü, kaynakçı, tornacı, frezeci, tesviyeci ve montajcı yetiştirmek istiyoruz. 3-6 ay sürecek teorik ve pratik eğitimin bir arada verileceği okulda simülasyonlu bir eğitim sistemi söz konusu olacak. Merkez için yaklaşık 1500 metrekare kapalı alana sahip bir bina projemiz var. 2019 yılında bu projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşması yolunda yüksek katma değerli ürünleri yetişmiş nitelikli elemanlarla üretebiliriz. Biz her yaptığımız işin en iyisi yapmaya çalışıyoruz. Altyapıda bunu başardığımızı söyleyebilirim, işletimde de bunu yapmaya çalışıyoruz.”
“Savunma sanayi tedarikçi havuzu oluşturacağız”: İrfan Küçükay, savunma sanayi alanında bir proje yürütmeyi de planladıklarını açıklıyor: “Savunma Sanayi Müsteşarlığı bir savunma sanayi tedarikçi havuzu oluşturmaya çalışıyor. Biz de savunma sanayisine yönelik bir Endüstriyel Yeterlilik Değerlendirme Formu hazırladık, firmalarımız bu formları dolduruyor. Bu verileri de savunma sanayi alanındaki kurumlar ve çeşitli derneklerle paylaşacağız. Bölgemizde savunma sanayisine yönelik bir tedarik havuzu oluşturmaya çalışıyoruz. Bu proje için Kocaeli Sanayi Odası’nın savunma sanayisine danışmanlık yapan birimi, SAHA İstanbul (Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği) ile görüşüyoruz. Bölgemizde tespit edebildiğimiz 10 firma var.”

İMES Sanayi Sitesi’nden İMES OSB’ye uzanan öykü
İMES Sanayi Sitesi’nin küçük ve orta ölçekli sanayicilerinin büyük ölçekli olma yolunda en önemli adımlarından biri olan Kocaeli-Gebze VI (İMES) Makina İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (İMES OSB), 40 yıllık bir endüstriyel yerleşim tecrübesiyle oluşturulmuş bir proje. İrfan Küçükay, İMES OSB’nin kuruluş hikayesinin Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzandığını dile getiriyor: “Anadolu’dan İstanbul’a gelen birçok kişi, eski han odalarından bozma küçük atölyelerde kendi işyerlerini kurdu. 1960’lı yıllarda planlı kalkınma dönemine geçilince sanayi siteleri teşvik edilmeye başlandı.
İstanbul’un Perşembe Pazarı, Kasımpaşa, Hasköy, Balat, Topçular gibi semtlerinde faaliyet gösteren atölye sahipleri de bir araya gelerek önce İstanbul Madeni Eşya Sanatkarları (İMES) Sanayi Sitesi’ni kurdu, ardından İMES Sanayi Sitesi’ne taşınan küçük işletmeler, gelişen ülke ekonomisine paralel olarak hızla büyüdü ve mevcut yerleri küçük gelmeye başladı. İMES Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren müteşebbislerimiz, 1997’de daha büyük ve modern işyerlerine sahip olma amacıyla İMES OSB kurma çalışmalarını başlattı.
İMES OSB’nin kurucu teşekkülü olan İMES Makina ve İmalat Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi, 1998’de kuruldu. Yapılan araştırmalar neticesinde Dilovası’nda bulunan tarıma elverişli olmayan 10 bin dönümlük arazi Sanayi Bakanlığı tarafından OSB alanı olarak önerildi ve bunun 3 bin dönümlük kısmı bize tahsis edildi. İMES Makina İhtisas OSB, 1999’da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tescil edildi. 2005’te kamulaştırma çalışmalarını bitirdik, 2006’da da hızlı bir şekilde altyapı çalışmalarına başladık.
3 milyon metrekare alan üzerine kurulu OSB’mizde toplam 302 sanayi parseli, geri kalan alan; yollar, yeşil alanlar, idari bina, okul, dini tesis alanları olarak ayrıldı. Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde 2006’da kurulan İMES OSB’de doluluk oranı yüzde 60’a ulaşırken geçen yıl 3 bin kişiye yeni istihdam sağlandı. Altyapıdaki kalitemiz ve titizliğimiz, üstyapılarda da devam ediyor. İMES OSB’de 3 bin metrekareden 40 bin metrekaye kadar çeşitli büyüklüklerde makina imalat tesisleri büyük bir hızla yapılıyor. Bölgemizde inşaatı devam eden 50 fabrikanın gelecek aylarda faaliyete başlamasıyla 2018’de toplam istihdamın 10 bin kişiye ulaşacağını düşünüyoruz. Şu anda inşaat çalışmalarına başlanmamış 40 parselimiz kaldı. Onun dışında hepsi faaliyete geçti. 2018’de yüzde 80, 2020’de de yüzde 100 doluluğa ulaşacağımızı öngörüyoruz.”
“Hedef; 2020’de yüzde 100 doluluk ve 15 bin istihdam”: İstihdam konusunun Türkiye'nin en önemli gündem maddelerinden biri olduğuna da dikkati çeken Küçükay, “İstihdamın artırılması lazım. 2017’nin başında İMES OSB’de 4 bin 500 istihdam vardı, sene sonunda 7 bin 500 istihdama ulaştık. 1 yılda 3 bin yeni istihdam sağladık, bu gerçekten önemli bir rakam. Bunu daha da çok artıracağız. 2018 yılı sonunda Bölgemiz’deki istihdamı 10 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yaptığımız hesaplamalara göre, yüzde 100 doluluğa ulaştığımız 2020 yılında 15 bin kişinin istihdam edileceğini öngörüyoruz” diye konuştu.

“Yerli ve milli üretim amacıyla hareket ediyoruz”
Türkiye’nin en büyük sorununun cari açık olduğuna da değinen Küçükay, yerli ve milli üretim amacıyla hareket ettiklerini kaydediyor. Küçükay ithal edilen ürünlerin yerlileştirilmesinin önemini de vurguluyor: “Amacımız, ihracat rakamlarını artırıp, mümkün olduğu kadar yerlileştirmeye dönmek ve ithalatı kesmek. Bizim şu anda ihracat kilogram birim fiyat ortalamamız 15 dolar. Yaptığımız araştırmalara göre, bölgeden yapılan ihracat yıllık 40 milyon dolar civarında. Yüzde 100 doluluğa ulaştığımızda yıllık ortalama 300 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Bu direkt yurt dışı yapılan ihracat rakamlarını kapsıyor ancak iç piyasaya dönük üretimle 1 milyar dolarlık ithalatın önünü kestiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.” Küçükay, İMES OSB’de 5’i Türk ortaklı olmak üzere 16 yabancı sermayeli firmanın faaliyet gösterdiğini belirterek, şu bilgileri de veriyor: “İMES OSB’de Ar-Ge merkezi 2 firma (Yılmaz Makine, Meg Gemi), tasarım merkezi 2 firma (Detsa Trafo, Meg Gemi), Ar-Ge merkezi başvurusu yapan 2 firma mevcut (GFS Bes Yapı ve Marsolar).”

“Türkiye’nin en prestijli OSB’lerinden biriyiz”
“Altyapıda iddialıyız”: İrfan Küçükay, Türkiye’nin en prestijli ve en iyi altyapısına sahip OSB’lerinden biri olduklarını dile getiriyor: “İMES OSB olarak altyapıda lideriz. İddialı bir altyapı yaptık. İMES OSB’nin tüm yolları beton yol olarak inşa edildi.  Bütün altyapımız 2.5 x 2.5 metre ebatlarındaki betonarme galerilerden geçiyor. Betonarme galeri sistemi içinde yer alan tüm altyapımızı SCADA sistemi ile yönetiyoruz. Elektrik, su, doğalgaz, yağmur suyu, temiz su, yangın suyu hatlarının tamamı, haberleşme hatları ve diğer tüm altyapımız 17 kilometrelik galerilerimizin içerisinde. Atık su hariç, tüm altyapıyı tek bir yapı içerisine aldık. Galeri Sistemi, bu hatların tamamını barındıran ilk ve tek uygulamadır. Örneğin; herhangi bir elektrik arızası olduğunda veya yeni bir fiber optik kablo geçirilmesi gerektiğinde yolları kazmıyoruz, galeri sistemimizle kolayca sorunları çözüyoruz.
Dilovası rakım olarak deniz seviyesinden 350 metre yüksekte ve arazi eğimli, dolayısıyla kışın kar yağdığında Bölgemiz’de kar yağışı daha yoğun oluyor. Biz de yollarımıza akıllı kablolar döşedik ve yerden ısıtma sistemi ile kar yağışı nedeniyle araçların kaymasını ve trafik kazalarının olmasını önlüyoruz. Altyapı inşaatlarını etap etap tamamladık ve ilk fabrikamız 2010’da inşa edildi.”
İrfan Küçükay şu bilgileri veriyor: “Atıksu Online İzleme ve Kontrol Sistemi kuruldu ve devreye alındı. Bölgemiz’de 84 dükkandan oluşan Güney Küçük Sanayi Sitesi’nin inşaatları bitirildi ve üretime hazır halde. 70 dükkan ticari faaliyet gösteriyor. Temel ve nihai hedefimiz yeşil OSB olmak. İMES Özel Orman Alanı, 120 Tır kapasiteli Tır/Servis parkımız mevcut.
Yeni yatırımlar ve üstyapı projeleri: İrfan Küçükay, 2018 yılında idari bina, cami, ticari modül ile İMES Botanik Parkı projelerini hayata geçireceklerini açıklıyor.

Yalova’ya yeni OSB
İMES markası büyüyor: İMES OSB’deki fabrikaların üretiminin ciddi oranda arttığını belirten Küçükay, “Ar-Ge ve inovasyona yoğunlaştık. Önemli olan yükte hafif, pahada ağır ürünler üretmek. İMES OSB’de, ileri teknoloji ve katma değeri yüksek ürünler üretme hedefiyle üniversite-sanayi işbirliğini daha da geliştireceğiz. Biz, bir marka olduk. Yalova’da kurduğumuz OSB’nin de adı o nedenle Yalova-İMES OSB oldu. Yalova’da yeni bir OSB kurma çalışması çerçevesinde Yalova-İMES Sanayici ve İşadamları Derneği’ni kurduk. 5 bin dönüm alan üzerinde kurulan Yalova İMES Makina İhtisas OSB’de sanayi parsellerini 5 dönümlük birim parseller şeklinde planladık. Biz 30 yıldır birlikte çalışan uyumlu bir ekibiz. Yönetim Kurulumuz istikrarlı bir şekilde çalışmasına devam ediyor. Yaptığımız işlerin kalitesi, tecrübemiz nedeniyle sanayicilerimiz bize güveniyor. Altyapısı, üstyapısı, fabrikaları ile İMES OSB, yeni nesil, örnek bir OSB’dir. Katılımcılardan talepler gelmeye devam ediyor” açıklamasını yapıyor.

HÜRMAK, dünya liginde
Plastik enjeksiyon makinesi üretimini 1969’dan bu yana yürüten Hürmak Plastik Otomotiv Makine İmalat San. Tic. A.Ş., 2010’da stratejik bir kararla teknoloji ağırlıklı, gelişmiş plastik enjeksiyon makinelerine yönelerek ihracat ağırlıklı üretim stratejisini benimsedi. HÜRMAK Makine, “Türkiye’miz için, Türkiye’mizde üretiyoruz” vizyonuyla üretmeye devam ediyor. Yeni ürettiği yüksek teknolojili plastik palet üretim tesisi ile HÜRMAK dünya ligine girdi.
2010’dan başlayarak gösterdikleri performansla Türkiye’nin en hızlı büyüyen ilk 100 sanayi kuruluşu arasına girdiklerini vurgulayan HÜRMAK Makine Yönetim Kurulu Başkan Vekili Burç Angan, yeni geliştirdikleri HÜRMAK Zenith 2700-71000 plastik palet üretim tesisi ile dünya markası olma yolunda önemli bir adım attıklarını söylüyor: “Yeni geliştirdiğimiz plastik palet imalatına yönelik makine 2700 ton mengene kilitleme kuvvetine ve 35 kg’a kadar plastik üretme kapasitesine sahip. Ebatı, kilitleme kuvveti, plastik üretme kapasitesi ile şu anda Türkiye’de üretilen en büyük makine. Bu ölçekte makineyi dünyada ABD, Almanya, İtalya, Avusturya, Çin ve Tayvan olmak üzere 6 ülke üretebiliyor. Bu üretimimizle biz, Türkiye olarak bu kulvarda koşabilen 7. ülke olduk. Bu nedenle firmamız ve Türkiye için önemli bir adım.”
Burç Angan, Türkiye’de bugüne kadar sadece 1990’lı yıllarda bir Alman firmasının lisansı ile 800 ton mengene kilitleme kuvvetine sahip makine üretildiğini aktarıyor: “Firmamız da bugüne kadar 750 ton mengene kilitleme kuvvetine sahip makineler üretmişti. 800 ton-1000 ton arası mengene kilitleme kuvvetine sahip makinelerimizin tasarımı mevcut bulunmasına rağmen son yıllarda sipariş olmadığı için fiziki olarak üretime geçmemiştik. Enjeksiyon kapasitesi olarak baktığımızda, 800 ton mengene kilitleme kuvvetine sahip makine, 4-5 kg aralığında polimeri işleyecek kapasitedeyken bu makine 35 kg’a kadar polimeri işleyebiliyor.”
Burç Angan, yeni geliştirdikleri bu plastik palet üretim tesisi projesini Kuveyt’teki bir gazlı içecek üretici firmasının talebi üzerine hayata geçirdiklerini dile getiriyor: “Tesisin üretimi için desteğe başvurduk, yapabileceğimize ve üretebileceğimize inanmadıkları için desteği alamadık, kendi özkaynaklarımızla üretimi ve Ar-Ge’sini yaptık. Tesisin içerisinde makinenin yanı sıra 200 kg’a kadar parça taşıyabilen teleskobik bir ürün alma robotu, parçanın kalıbı, palet kalıbı ve geri dönüşüm hattı mevcut. Robot, aslında başlı başına özel bir proje. Çünkü bu çapta robotlar ülkemizde üretilmiyor. Tesisi yaklaşık 1.5 milyon Euro bedelle ihraç ettik. Geçen yılki toplam ihracatımızın 1.2 milyon Euro olduğu düşünüldüğünde; tek kalemde çok güzel bir ihracat oldu. Ancak bizim için önemli olan bu makineyi yapabildiğimizi gösterebilmekti. Çıtayı şimdi çok yukarıya koyduk, bize referans oldu.”
HÜRMAK Makine’nin 2019’da 50. yılını kutlayacağını vurgulayan Angan, üretimlerinin yüzde 78’ini Avrupa ve Kuzey Afrika ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Ortadoğu ülkeleri, Türk Cumhuriyetleri ve Rusya dahil 14 ülkeye ihraç ettiklerini paylaşıyor: “Avrupa pazarına odaklanan HÜRMAK Makine, Polonya’daki ofisi HÜRMAK Polonya ile pazara hitap ediyor. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya’da toplam 5 bayimiz var. 2017’de ihracatımızı yüzde 48 artırdık. Bu yıl önümüzdeki projeler ve potansiyellerle birlikte ortalama yüzde 20-25 oranında ihracatımızı artıracağımızı öngörüyoruz. Biz Endüstri 4.0 ile uyumlu yüksek teknolojili makineler üretiyoruz. İhracatımız artan bir trendle devam edecek. Şu an 2 bin m2 kapalı alanda imalat yapıyoruz, mevcut alanımız bize yeterli gelmemeye başladı, bize 8-10 bin m2 bir kapalı alan gerekiyor. Önümüzdeki dönem yatırım hedeflerimizden biri de imalat alanımızı genişletmek.”
Burç Angan, diğer yüksek teknolojili üretimlerine de değiniyor: “3-6 eksen aralığında Kartezyen robot imalatımız var. Alçak basınçlı enjeksiyon makinamız yüksek teknolojili çok özel bir makinedir. Dünyada bunu üreten 5. ülkeyiz. Çok talep edilmese de yüksek karlılığı olan bir makine. 2017 yılında Hürmak Makine’nin ihracat fiyatı; kg başına 9.74 dolar seviyelerinde. Bu makinenin ise ihracat fiyatı kg başına 65 dolar. Dünyada İsviçre’den 15.8 dolara, Çin’den 4.5 dolara, Japonya’dan 10.3 dolara, dünyada ciro bazında en büyük makine üreticisi Avusturyalı dünya lideri firmadan 9.7 dolara makine satın alıyoruz, bizim rakamımız ise 9.74. Bu da Türkiye’nin yüksek teknolojiyi üretebildiğini ve satabildiğini gösteriyor.”

SMS TORK, 2018’de ürün gamına yeni ürünler ekleyecek
Türkiye’nin ilk yerli solenoid vana, pnömatik aktüatör, pnömatik pistonlu vana, patlaç valf ve elektrikli aktüatör imalatçısı SMS TORK, kompenent sektöründe yerli çözümler geliştiriyor. Tork ve Varnasan markaları ürünlerini yaklaşık 100 ülkeye ihraç eden SMS TORK, İMES OSB’de 3 bin metrekare kapalı alan üzerine kurulu tesislerinde üretim yapıyor.
SMS TORK Genel Müdürü Elektrik Mühendisi Enver Kaya, kaliteli, yenilikçi ve yerli ürünlerle hitap ettikleri sektörlere, satış sonrası hizmet garantisi veren güvenilir firma kültürüyle müşterilerine hizmet sunduklarını söylüyor.
Enver Kaya, uzun vadede Türkiye’ye bir uluslararası ürün markası kazandırmayı ve TORK markasını dünyada bilinen markalardan biri haline getirmeyi istediklerini söylüyor. Enver Kaya, SMS TORK’un 2018 yılı hedeflerini şöyle özetliyor:
- İMES OSB deki fabrikamızın inşaatını bitirebilmek.
- Bünyemize yeni kattığımız VARNASAN  VANA firmasını uluslararası firma yapma yolunda çalışmalar yapmak.
- Ürün gamımıza yeni ürünler eklemek.
- Kroyojenik solenoid vana ve kriyojenik globe vana
- NSF belgeli içme suyuna sertifikalı solenoid vana üretmek
- Hijyen gıda sektörü için pnömatik aktüatörlü kelebek vana üretmek
- Ürettiğimiz Rotary elektrik aktüatörlere ATEX sertifikalı hale getirmek
- Ürünlerimize SIL 3 Sertifikası almak
- USA da atışlarımızı artırmak
- Gas over oil kontrollü aktüatörlü API normlu küresel vana üretmek.
- İMES OSB’deki 10.000m2’lik yeni fabrika binasını bitirebilmek.
- ABD’de ve AB ülkelerinde satışları artırmak
- Paslanmaz çelik gövde 2 yollu-3 yollu küresel vana imalatını geliştirmek.

Multinet inventiv’den dünya çapında mobil ödeme çözümü: Pay by Up
Multinet Up’ın teknoloji şirketi Multinet inventiv’in geliştirdiği mobil ödeme çözümü “Pay by Up”, Up Group’un faaliyet gösterdiği ülkelerde kullanılmaya başlandı. Geliştirilen yeni teknolojinin temel amacı, kart ile yapılan yemek harcamalarının, akıllı telefonlar üzerinden yapılmasını sağlamak.
Türkiye’de 21 bin kurumsal müşteri, 37 bin üye işyeri ve 2 milyon kart kullanıcısı için değer yaratan, yeni nesil finansal teknoloji şirketi Multinet Up tarafından kurulan Multinet inventiv, yenilikçi finansal teknoloji çözümü “Pay by Up” ile uluslararası bir başarıya imza attı. Multinet inventiv, “Pay by Up” ile yüksek mühendislik çözümleri eşliğinde; global, kolayca genişletilebilen, yüksek performanslı ve üst düzey güvenlik standartlarında çalışan bir ürün ortaya çıkarmış oldu. Multinet inventiv’in geliştirdiği ve Up Group tarafından onaylanan mobil ödeme teknolojisi “Pay by Up”, ilk kez Aralık 2017’de Slovakya’da kullanılmaya başlandı. Slovakya’yı 2018’de Çek Cumhuriyeti ve Fransa’nın izlemesi planlanıyor.
Yeni nesil bir mobil ödeme çözümü olarak tanımlanan Pay by Up’ın en önemli özelliği, kullanıcının yerinden hiç kalkmadan ve işyeri ile herhangi bir şekilde temas etmeden ödeme yapmasına olanak sağlaması. Özellikle öğle yemeklerinden sonra oluşan ödeme kuyruklarının önüne geçmeyi hedefleyen sistemde POS cihazı ve kart kullanılmadan ödeme işlemi çok hızlı yapılabiliyor.
Multinet inventiv CEO’su Zafer Şafak Tokcanlı, şunları söyledi: “Multinet inventiv olarak, ‘Pay by Up’ ile yüksek mühendislik çözümleri eşliğinde; global, kolayca genişletilebilen, üstün performanslı ve gelişmiş güvenlik standartlarında çalışan bir ürünü pazara sunuyoruz. İnovatif iş modelleri ve teknolojik çözümlerle Multinet Up servislerini farklılaştırmaya ve müşterilerimizin süreçlerine değer katacak projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Beş yıl içinde sadece Türkiye’de değil, dünyada da iddialı bir finansal teknoloji şirketi olmayı hedefliyoruz.” 

Yorumlar (0)