banner565

banner472

banner458

banner457

Girişimci dostu teknoparklar, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyor; Girişimci = Kalkınma

Girişimci dostu teknoparkların sayısı her geçen gün artıyor. Gelişmeler rakamlara da yansımış durumda. Eylül 2022 itibariyle teknoparklarda faaliyet gösteren kuluçka firma sayısı 2 bini aştı. Akademisyen ortaklı firma sayısı de bin 700’ü geçiyor. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Faruk İnaltekin, “Girişimcilik alanında teknoparklarımız hem ülkemiz hem kendi varoluş vizyonu açısından önemli bir sorumluluk üstleniyor” dedi. Çünkü teknoparklarımızda yeşeren filizler ülkemizin rekabet gücünü artıracak başarı hikayelerine dönüşüyor.

DOSYA 01.11.2022, 00:00 21.11.2022, 09:18
21778
Girişimci dostu teknoparklar, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapıyor; Girişimci = Kalkınma

mersin scort, Geneva,sans-serif;">Teknoloji geliştirme bölgelerinin bağlı bulunduğu T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Eylül 2022 verilerine göre, Türkiye’de ilan edilen bölge sayısı 96’ya ulaştı. Son olarak Cumhurbaşkanı Kararı ile Sakarya Uygulamalı Bilimler Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve Altınbaş Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi ilan edildi.
Bu bölgelerden 81 tanesi faaliyetlerini aktif olarak sürdürürken 13’ünün alt yapı çalışmaları devam ediyor. Teknoloji geliştirme bölgelerindeki toplam firma sayısı 8.237, bu firmalardaki toplam istihdam sayısı ise 85.322’yi bulmuş durumda. Türkiye Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Genel Müdürü Faruk İnaltekin, teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren 1.741 firmanın akademisyenler tarafından kurulduğunu veya akademisyenlerin ortağı olduğunu paylaştı. Teknoloji geliştirme bölgelerinde şimdiye kadar biten proje sayısı 47.884, üzerinde çalışılan proje sayısı ise 12.944’e ulaşmış bulunuyor. Fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin; patent tescil sayısı 1.552, süreci devam eden patent başvuru sayısı 3.191. Teknoparklarımızın toplam satışı 187.2 milyar TL’ye ulaşırken toplam ihracat ise 7.7 milyar dolar.
Faruk İnaltekin’e göre girişimcilik alanında teknoparklarımız hem ülkemiz hem kendi varoluş vizyonu açısından önemli bir sorumluluk üstleniyor. İnaltekin, “Girişimcilik ve teknoloji ekosisteminin önemli yapıtaşlarından biri olan teknoparklar; üniversiteler, araştırma merkezleri ve sanayi kuruluşlarının aynı ortam içerisinde araştırma, geliştirme ve inovasyon çalışmalarını sürdürdükleri; birbirleri arasında bilgi ve teknoloji transferi gerçekleştirdikleri akademik ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği Kamu-Üniversite-Sanayi iş birliği modelini en etkin uygulayan ve bu çerçevede geliştirdikleri vizyon ile ilerleyen yapılardır” diyor.
Ulusal ve uluslararası inovasyon ve Ar-Ge ekosistemine katkı sağlama vizyonuyla girişimcilerin iş fikirlerinin iş planlarına ve yüksek katma değerli ürün ve teknolojilere dönüştürülerek ticarileşmesini destekleyen nitelikli fiziksel altyapı ve destek hizmetleri ile birlikte çeşitli teşvik mekanizmaları ile de bu fikirden ürüne olan döngü konusunda farkındalığın artırılması sağlanıyor. Teknoparklar; girişimcilerin iş fikri aşamasından başlayarak ürünleşme, ticarileşme ve uluslararasılaşmaya kadar giden süreçte girişimcileri tüm aşamalarda desteklemek için ihtiyaçlara göre eğitim, mentorluk, danışmanlık, iş geliştirme, hızlandırıcı, müşteri/yatırımcı buluşmaları, ticarileşme ve globalleştirme gibi destek hizmetleri sunuyor.

Kuluçka merkezleri girişimcilik ekosistemini besliyor
Genç ve yeni girişimlerin en zor ve en kırılgan dönemi olan başlangıç aşamasında ofis, ekipman ve altyapı hizmetleri ile desteklendiği ve bununla birlikte katma değerli hizmetler ile hayatta kalmalarını ve devamında ise güçlenerek büyümelerini desteklemek amacıyla tüm hizmetlerin bir çatı altında toplandığı yapılar “Kuluçka Merkezi” olarak tanımlanıyor. Girişimcilerin aynı çatı altında faaliyet göstermesi sosyal ve teknik anlamda önemli bir sinerji yaratırken networking için sosyal imkanları da beraberinde getiriyor. Faruk İnaltekin, sağlanan katma değerli hizmetler (kuluçka programları) kapsamında; girişimcilerin ihtiyaçlarına göre planlanan eğitim programları, mentorluk, danışmanlık hizmeti, bilgi günleri gibi hizmetlerin kuluçka firmalarına özel ve firmaların bu erken aşamalarında hayatta kalmalarına odaklı olarak sunulduğunun altını çiziyor. Ülkemizdeki teknoparkların büyük bir ağırlığında kuluçka merkezi altyapısı sunuluyor veya planlanıyor. Kuluçka merkezinde yer alan girişimlerin başarılı olması ülkede girişimcilik ekosisteminin güçlenmesine katkı sağlıyor.

Teknoparklar girişimcilik ekosistemi için geniş çaplı hizmet veriyor
Girişimcileri desteklemek adına teknoparkların yürütmesi gereken pek çok faaliyet bulunuyor. Kuluçka merkezleri ise yürütülen veya yürütülmesi gereken konuların sadece birini oluşturuyor. Girişimcilerin iş fikirlerini hayata geçirmeleri ve büyütmeleri aşamalarında ihtiyaç duydukları tüm hizmetlerin teknoparklar tarafından verilmesi ya da bu yolda gerekli yönlendirmeleri yapmaları bekleniyor. Bir nevi entegratörlük görevi üstlenildiğinin altını çizen İnaltekin, şu bilgileri veriyor: “Teknoparklar Melek Yatırım ağı, Risk Sermaye Fonu (VC) kurabilir, mevcut yapılara dahil olabilir. Ancak en azından mevcut bu tür yatırım yapıları ile girişimcilerini temas ettirerek, girişimcilerinin bu yatırım mekanizmalarından yatırım almasının önünü açması gerekir. Ülkemizdeki teknoparklarda bu örneklerin (yatırım mekanizması kuruluşu, mevcut yapıda yer alma ya da yapılar ile girişimcilerini buluşturma) hepsine ilişkin örnekler mevcuttur.” Girişimcilerin yaşadığı pek çok problemin bulunduğunu hatırlatan İnaltekin, “Doğru iş planı oluşturma, nitelikli personel/takım kurma ve finansal zorluklar; en temel geliştirme aşaması sıkıntıları diyebiliriz. Bununla birlikte, ortaya çıkan ürünün pazarlanması ve ticarileştirme ise genel manada ülkemiz girişimcilerinin problemleridir. Teknoparkların temel hedefi, bu sıkıntıları doğru anlayarak her sıkıntı/sorun başlığında girişimcileri desteklemek amacıyla girişimcilerin ihtiyaç duyacağı hizmetleri sağlamak olmalıdır. Bu yönde birçok teknoparkımızın önemli başarıları da sözkonusudur. Bu başarılar sadece ülkemizde takdir görmüyor, yurtdışında da takip ediliyor.”
Girişimcilik konusunda teknoparkların yapılanmasının da önemli olduğu bir gerçek. Kuruluş aşaması, gelişim aşaması gözönüne alındığında teknoparkların mevcut durumu da bu alanda yürütülen çalışmaları şekillendirebiliyor. Teknoparkların girişimcileri sunduğu destekler aynı zamanda şehir, bölge ve ülke gelişimine de katkı sağlıyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise girişimcilerin niteliği. Küreselleşen dünyada katma değeri yüksek teknolojileri üreten girişimciliğin desteklenmesi aynı zamanda ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Uzun vadede ülkelerin rekabet gücünü artıran bu ekosistemin kamu, üniversite ve özel şirketler tarafından da desteklenmesi gerekiyor.
Ülkemizdeki girişim dostu teknoparklara bakınca ivmenin yüksek olduğu rahatlıkla söylenebilir. Gelişmeler rakamlara da yansımış durumda. Yazının girişinde ifade ettiğimiz gibi kuluçka firma sayısı 2 bini aşmış durumda. Akademisyen ortaklı firma sayısı de bin 700’ü aşıyor. Ve potansiyel çok daha yüksek. Ve birçok teknoparkımızda özel tasarlanmış eğitimler dizayn ediliyor. Fiziki olarak açık ve kapalı ofis imkanları, birebir akademik ve teknik mentorluk dışında bu alandaki destek ve teşviklere erişim konusunda da destekler sağlanıyor.

Yorumlar (0)