banner565

banner472

banner458

banner457

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete: “Hızlı, güleryüzlü, kaşif, girişimci”

Alanında ses getiren uluslararası kongre, zirve ve fuarlara imza atan Asel Group’un Yönetim Kurulu Başkanı ve Lesotho Krallığı Türkiye Fahri Konsolosu Yunus Ete, her kapının anahtarının güleryüz olduğunu ve iyi bir yöneticinin sevilmesi gerektiğini düşünüyor.

CEO 01.08.2016, 08:54 30.07.2016, 12:28
20074
Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete: “Hızlı, güleryüzlü, kaşif, girişimci”

Aslen Siirtli ailenin Van’da 1980 yılında doğan evladı; Yunus Ete, 3 kardeşin en büyüğü. Gayrımenkul alım satım işleri ile uğraşan dede ve baba, İstanbul’daki ticari potansiyelin yüksekliğinin cazibesine kapılır, Yunus Ete 2 yaşındayken aile İstanbul’a taşınır. İlk ve ortaokul eğitimini Fatih’teki Oruç Gazi İlköğretim Okulu’nda, lise eğitimini Bakırköy’deki Çavuşoğlu Koleji’nde tamamlar.
4.5 yaşında okula başlayan Yunus Ete, ilkokul Öğretmeni Gülseren Özel’den sevgiyle sözediyor: “Sevgi ve şefkat doluydu, öğrencilerini yüreklendiriyordu, bizleri özendirirdi. İnsanların girişimci ruhunu sürekli tetikleyen bir öğretmendi.”
Yunus Ete’nin ticaretle tanışması ilkokul yıllarına dayanır. Arkadaşlarıyla birlikte Aksaray’da buzcudan aldıkları buzları, okul önündeki muhallebici, turşucu esnafına verip yerine muhallebi, turşu alırlar.  Okumayı çok seven Yunus Ete’nin yolu, ilkokul yıllarından itibaren Sahaflar Çarşısı’na düşer. Babasının dedesinin ve amcasının okuduğu gazeteleri toplar, kağıtçılara satar, bu parayla Sahaflar Çarşısı’dan kitap alır, okuduktan sonra kitapları küçük bir tezgah açarak satar, onların parasıyla da yeni kitaplar alır.
İlkokul yıllarında kod yazan bir arkadaşı onu teknolojiyle tanıştırır, onun gayret ve çabalarıyla teknolojiye ilgisi artar ve parasını biriktirir ailesinin de desteğiyle ilk çıkan Comodor bilgisayarlardan alır. Yabancı dile özellikle İngilizce’ye merakı ise ortaokul yıllarında öğretmenlerinin teşviki ve yabancı dile ilgi duyan bir başka arkadaşının yönlendirmesiyle başlar. Yine ortaokul yıllarında devlet okulundaki atölye ortamı ufuk açıcıdır.

“Spor hep hayatımın içinde oldu”
Bir dönem Valide Sultan Camii’nde hocalık da yapan dedesi aynı zamanda kendi yaş grubunda maraton şampiyonudur, babası güreşçi, amcası profesyonel koşan maratoncu… İlkokul yıllarında yakınlardaki Türkiye’nin önemli sporcularını yetiştiren Güneş İhtisas Kulübü’ne bir süre devam eder. Yüzmeye ailesiyle Tarabya, Kilyos’a gider. Çavuşoğlu Koleji’nde ise basketbola ilgi duyar. Yunus Ete, “Spor hep hayatımın içinde oldu. Takım ruhu, yeni bir şeyler öğrenmek… Birçok düşünceyi, görüşü, farklı insanları tanımamı, toleranslı olmamı sağladı” diyor.
Kocaeli Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümü mezunu Yunus Ete’nin üniversite yıllarındaki ilk iş deneyimi, 3-4 arkadaş birlikte Çin’den getirttikleri alarm cihazının satışı olur. Ailesinden ilk kez ayrılan Yunus Ete, o yılları şöyle değerlendiriyor: “Aileden uzak olmak müthiş bir özgüven kattı. Bu durum çocuğun aynı zamanda ailesine bağlarını güçlendiriyor, hem de yanlış yapmasını ve hatalarından ders almasını sağlıyor. Tüm okul hayatımız boyunca toplam 60 dersimiz vardı. Ben 1 yılda 46 ders vererek okul tarihine geçen insan oldum, o benim için büyük bir başarı öyküsüdür. Aynı zamanda öğrencilere İngilizce dersleri veriyordum.”
Yurtdışına gitme hayali vardır. O dönem erkek kardeşi Amerika’dadır, üniversite eğitimi almaktadır. Yunus Ete anlatıyor: “Kardeşim inanılmaz zekidir. Geçen yıl, yılın genç girişimcisi ödülünü sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı. Kardeşim Ohio’daydı. ‘Bana farklı bir yer öner’ dedim. MBA masteri için Chiago’ya gittim. Fuar sektörüyle orada tanıştım.”

Girişimcilik ruhu Amerika’da katlandı
Yunus Ete’ye fuar sektörü çok zengin bir alan gelir. Amerika’da 2-3 yıl kalır. Yeni insanlar, yeni kültürlerle tanışır, yabancı dostluklar kazanır. Amerika’nın kozmopolit oluşunu, farklı kültürlerin rahatça ve barış içerisinde birarada yaşayabilmesini çok beğenir. Amerika’da yaşanılan zamanın Yunus Ete’ye en büyük katkılarından biri girişimcilik ruhunu katlamasıdır, yurtdışına açılmak konusunda teşvik edici, özendirici ve cesaretlendirici olmasıdır. Yabancı bir ülkede hayat sürmek çok da zor gelmez Yunus Ete’ye. Ama yine de İstanbul’da, Boğaz’da bir yürüyüşü hiçbir şeyle değişmez.
Amerika’dan dönüşte ticaretin temelini öğrenmek için babasının yanında çalışmaya başlar. Muhasebe, bürokrasiyle ilişkiler, resmi prosedürler vs. 1 yıl sonra babasının müsaadesiyle bir fuar firmasında çalışmaya başlar. 1.5 yıl sonra kendi işini kurmaya karar verir. Asel Expo markası böyle doğar. Stant üretmeye başlayan Ete, dünyanın en büyük fuarlarının düzenlendiği ülkeye; Almanya’ya açılır. Almanya’da Köln’de arkadaşının şirketini satın alır, orada kazandığı know-how’ı Türkiye’ye de transfer eder. Asel Expo Messe Bau doğar. Yunus Ete’ye göre Almanlar’ın disiplinleri inanılmazdır ama iş yapışları çok yavaştır: “Alman sistemi girişimcilik ruhunu yok eden bir sistem. Oradaki Türkler, işçi olma, işçi kalma psikolojisine sahipler, girişimcilikten çok korkuyorlar.”
İstanbul’da ve Köln’de stant malzemeleri üreten ve tasarım yapan firmalar, Chicago’da ofis, Cezayir’de de Kuzey Afrika için bir depo… Ete’nin firması Asel Expo Uluslararası Fuar Hizmetleri, Türkiye’de 10 milyon TL, Almanya’da 5 milyon Euro (15 milyon TL) ciro yapıyor. Yunus Ete, Asel Expo olarak istihdam ve sağlık turizmine odaklandıklarını, Discover Events markası ile de fuar, zirve, kongre gibi organizasyonlara imza attıklarını anlatıyor: “TÜMSİAD’ın TÜMEXPO etkinliği kapsamında 2015’te ilk KOBİ Şurası’nı gerçekleştirdik, Türkiye’nin milli savunma, milli enerji ve milli teknoloji potansiyelinin sergilendiği ALLINTECH 2015 Tüm İnovasyon Teknolojileri Fuarı’nı da düzenledik.”
Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Ete, geçen yıl sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayesi ve desteğiyle İstanbul’da gerçekleştirilen Helal Expo Fuarı’nı bu yıl da 15-18 Aralık 2016’da düzenleyeceklerini anlatıyor: “Eş zamanlı olarak Dünya Helal Zirvesi’ni de düzenleyeceğiz. İslami Finans Zirvesi ve İslami Turizm Zirvesi de Tıp&Ecza ve Fıkıh Çalıştayları da bu etkinlik içerisinde yeralacak.”
Yunus Ete, Asel Group çatısı altında fuar ve kongre teknolojilerine ilişkin yeni markaları Asel Tech’ten de sözediyor: “Poken adlı yeşil teknolojiyi Türkiye’ye getirdik. Bu yıl Rio’da dünya olimpiyatlarında kullanılacak. Başkan Obama’nın konuşmacı olduğu son organizasyonda bütün kayıt sistemleri, tanışmalar Poken ile yapıldı. Türkiye’de bu teknolojinin tüm kullanım hizmeti bizim tarafımızdan Asel Tech ile verilecek. Fuar organizasyonları gerçekleştiren firmalara da hizmet vermek istedik. Expo Travel,  B2B, B2C ve fuar ve kongre turizmi, delegasyonlar konusunda, Asel Service firması ise organizasyon yapan firmalara komple hizmet veriyor. Böylece fuar sektörünün her kademesindeki firmaya hizmet verebilecek bir yapı oluşturduk. Böyle entegre bir yapı daha hızlı karar almamızı ve daha hızlı hareket edebilmemizi sağlıyor.”
“ALLINTECH Fuarı’nı Suudi Arabistan’a götürdük. Türkiye’de ilk kez bir uluslararası fuarı, biz ihraç ettik. 2017 yılı için anlaştık. Önümüzdeki dönem başka ülkelere de ihracımız sözkonusu, görüşmelerimiz sürüyor” diyen Ete, Asel Group’un hedefini şöyle özetliyor: “Uzun vadede dünyada bu alanda parmakla gösterilen bir Türk markası olmayı hedefliyoruz. Afrika, Orta Asya, Balkanlar ve Amerika... Dünyanın her yerinde organizasyon yapıyoruz, 4-5 ülkeye ihracat yapmayı planlıyoruz.”

“Her kapı güleryüzle açılır”
Yunus Ete için her kapının anahtarı; güleryüzdür. Türkiye’nin hiçbir ülkeye benzemediğini vurgulayan Ete, dünyada bugüne kadar 50-60 ülkeye gitmiş, güleryüz ve pozitiflikle her kapının açılacağını deneyimlemiş: “Hayatımın hiçbir anının olumsuz yanlarına bakmadım. Olumsuz yanlara bakmanın bana hiçbir artısı yok, daima sorumluluğu kendimde aradım. Yüzde 1 ihtimal de varsa değiştirebileceklerim için mücadelemi verdim, değiştiremeyeceklerim için de kendimi üzmedim. Her zaman arkadaş, dost canlısı oldum.”

“Düşünüyorum öyleyse varım”: Kendisini çalışkan ve girişimci olarak niteleyemeyeceğini kaydeden Yunus Ete, mutevazı: “Araştırmayı, öğrenmeyi, keşfetmeyi seviyorum, boş durmayı sevmiyorum. Bence hangi şartlarda olursa olsun her insanın bir gayesi, bir hedefi olmalı.” Yunus Ete, “Düşünüyorum öyleyse varım” diyerek, düşünceyi de eyleme geçirmenin önemini vurguluyor: “Ben eyleme geçmeyen düşünceye de değer vermiyorum. Birşeye inanıyorsak peşinden gitmiyorsak inanmıyoruzdur aslında.”

Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışan Yunus Ete, başarısında ailesinin rolünün altını çiziyor: “Ailem benim hayal kurmamı engellemedi, beni kısıtlamadılar, hep destek verdiler. İçimdeki keşfetme arzusu ve isteğini hiç kaybetmedim. Herkesin mutlaka yetenekleri vardır ama önemli olan onları ortaya çıkarmak. Bir işi seviyorsanız o size zahmet gelmez, öğrenip başarırsınız.” 

“İyi bir yönetici sevilmeli”: İyi bir yöneticinin sevilmesi gerektiğini kaydeden Yunus Ete, sevginin verim üzerinde korkudan daha etkili olduğuna inanıyor: “Korku kısa vadede size hızlı yol aldırabilir belki ama sevgi uzun vadede çok kazandırır. Bense yatırımımı hep geleceğe yaptım.

Yunus Ete’ye iş yaşamı sorunlardan kaçmamanın önemini öğretmiş: “Halının altına pislik atmamayı öğrendik. Sorunu o an çözmekten yanayım. Ben her şeyden önce iş arkadaşlarımın mesai arkadaşıyım. İş arkadaşlarıma doğru şekilde ilham vermeye çalışıyorum. Herkesin uzman olduğu alanda iş yapması konusunda teşvik edici oldum. Arkadaşça, dostça diyalogları savunmuşumdur. Allah, kimseye telafisi olmayan hata yaptırmasın.” 

Dil öğrenme hobisi: Dile karşı çok büyük bir ilgisi bulunan Yunus Ete, Türkçe’den sonra İngilizce’de iddialı. Biraz İspanyolca, biraz Almanca, biraz Korece, çat pat Fransızca ve çat pat Rusça konuşabiliyor, dil öğrenmeyi hobi olarak görüyor. Gittiği her ülkede sorunlarını çözmeye yetecek kadar o dilleri öğreniyor. Kişisel gelişim kitaplarından romana, felsefeden, otobiyografilere kadar birçok kitabı okuyor, belgesel izliyor. Kıyafette tercihi spor giyimden yana, şirket içinde de herkesin istediği gibi giyinmekte özgür olduğunu söylüyor.

Güne sporla başlamak: Dalış yapmayı seviyor, tek yıldız brove ile 21 metre tekne ehliyetine sahip. Türkiye’nin çeşitli koylarında zıpkınla ilgili bir grupla birlikte dalış yapan Yunus Ete, her gün 7:00 gibi fitness özellikle kardio ile güne spor yaparak zinde başlıyor. 

Yorumlar (0)