banner565

banner472

banner458

banner457

Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, başarısının sırrını açıklıyor: “Sabret, umudunu kaybetme, pes etme”

Destek Group ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz’in hayatının mottosu; sabır. Bütün zorluklara sabretmenin ve ümitli olmanın önemini vurgulayan Kemal Yamankaradeniz, Türkiye’nin fırsatlar ve zorluklar ülkesi olduğuna dikkat çekiyor ve girişimcilere zorluklar karşısında yılmamalarını öneriyor. 

CEO 01.03.2019, 08:50 26.03.2019, 09:41
12627
Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, başarısının sırrını açıklıyor: “Sabret, umudunu kaybetme, pes etme”

Amiral gemisi Destek Patent olan Destek Group çatısı altındaki şirketler; Destek Global (eğitim, finans ve yönetim konularında hizmet veren danışmanlık şirketi), Destek Modern Tarım (sürdürülebilir, ‘iyi tarım’ uygulamaları gerçekleştiren şirket, tarım, ürün, toprak ve üretim danışmanlığı da yapıyor) ve Logaritma (başta grup şirketleri olmak üzere birçok şirkete bilgi işlem strateji danışmanlığı yapıyor, altyapı dönüşüm çözümleri, iş uygulamaları ve süreç yönetim çözümleri sunuyor).
Fikri ve sinai haklar sektörünün 36 yıllık duayeni Destek Group ve Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz, başarısının sırrını şu sözlerle özetliyor:“Benim hayatımın mottosu; sabırdır. Bütün zorluklara sabretmek, her zaman ümitli olmak çok önemlidir. Umudu asla kaybetmeyeceksin. Çaresiz gibi görünen birçok sıkıntılı süreç, bazı imkanlar ortaya çıkarıyor. Mutlaka her sıkıntının sonunda yeni bir sürecin başlayacağını bilmek lazım. Bu ülkenin çok ekmeğini yedik. Türkiye fırsatlar ve zorluklar ülkesi. Zorluklar var diye vazgeçmemek lazım. En önemlisi pes etmemek. İş hayatındaki zorluklar bizi girişimciliğimizden caydırmadı. İlk işimizi kurduğumuzda da zordu, patent hiç bilinmiyordu, buradan bir şey çıkmaz demedik.”
Ekip ruhuna inanıyor: Kemal Yamankaradeniz’e göre iyi bir CEO, çalışma arkadaşlarına, ekibine değer vermeli, teknolojiyi, dünyayı, sektöründeki gelişmeleri iyi takip etmeli. Ekibin oluşmasında ve yatırımın sürekliliği için son derece önemli olan gelir-gider dengesini iyi kontrol etmeli. Ekibini bir hayale doğru götürmeli. Yamankaradeniz uyarıyor: “Günümüzde genç arkadaşlar daha hızlı mutsuz oluyor. O nedenle zamanı da yakalamalı, onların değişim hızına ulaşmalı ve onları daha çok hayallere götürmeli. Ben ekip ruhuna inanırım.”
“Gayretli çalışanlarımız hissedar oldu”: Kemal Yamankaradeniz, Destek Group ve Destek Patent’te açık kapı toplantılarına ve ofislerin ziyaretlerine önem verdiğinin altını çiziyor: “Heyecan ve motivasyon en önemli kaynak. Ekiplerimizi işe ve sahaya konsantre etmeye çalışıyoruz. Birçok hatayı hoşgörü ile karşılıyoruz. Ancak önerim, bir kişiye en fazla 3 şans tanımak. Sürekli öğrenen bir yöneticiyim. Profesyonel yöneticilerimiz benim kadar toleranslı değiller. Tolerans, her zaman doğru bir yol değildir, o zaman hata yapmayanlar açısından adalet sağlanamıyor, hata yapan bedelini ödemeli. Bir aile yuvası gibiyiz, uzun yıllar beraber çalıştığımız arkadaşlarımız, temel değerlerimiz ve işyerimizin huzuru var. Ekip uyumunu, huzur, güven ve istikrarın olmasını önemsiyoruz. Çalışanlarımızdan ortak olarak hissedar yaptığımız insanlar oldu, İstanbul ofisinin kuruluşunda, Ankara ofisinin kuruluşunda ve yurtdışı çalışmalarımızda önemli katkıları bulunan ve gayretli çalışan arkadaşlarımıza ortaklık verdik. Bu da şirkette önemli bir motivasyon kaynağı oldu.”
Samsun Bafra’dan Bursa’ya: Çiftçi ailenin 7 çocuğunun en küçüğü Kemal Yamankaradeniz, Samsun Bafra’da 1955 yılında dünyaya “merhaba” der. Aile, 1962 yılında Bursa’ya taşınır. Baba, Bursa’da ticarete atılır, bir manav dükkanı işletmeye başlar.  Kemal Yamankaradeniz Emek İlkokulu, sonrasında Bursa İmam Hatip Lisesi’nde eğitim alır. Ortaokul ikinci sınıftayken Nihat Altıkardeş’in havlucu dükkanında çıraklık yapmaya başlar. Kemal Yamankaradeniz, “Ustam Nihat Bey, çok merhametli bir insandı. Müşterilere ve insanlara davranışı dürüsttü. Mal ne ise onu satardı, malın özelliklerini direkt anlatırdı, defosu varsa onu da söylerdi. Tüccarlarda dürüstlüğü onda gördüm, müşteri ile ilişkileri açıklık, şeffaflık ve dürüstlük üzerine dayandırmak gerekiyor, bunu öğrendim. Lise yıllarında da yaz tatillerinde Teknik Kimya şirketinde tıbbi cihazlar bölümünde Cüneyt Yaşarkılıç ile çalıştım. Çalışkan, araştırmacı, yeniliklere çok açık bir insandı. Kendi alanında Bursa’ya birçok kazanımları sağladı” diye konuşuyor.
Kemal Yamankaradeniz’in babasının hayali; çocuklarına üniversiteyi İstanbul’da okutmaktır. Ablaları evlidir, 3 ağabeyi İstanbul’da (İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi), 1’i Ankara’da (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi) üniversiteyi okur. Bu nedenle babası ailenin en küçüğü Kemal Yamankaradeniz’in Bursa’da üniversiteyi okumasını ister. Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nde üniversiteye başlayan Kemal Yamankaradeniz, babasını örnek aldığını belirtiyor: “Babamız bize istikamet çizdi, onun hayallerine uygun yaşamaya devam ediyoruz. Türkiye’nin geleceğiyle ilgili çok güzel hayaller kuran bir insandı. Bizim eğitim masraflarımız, hayat şartları çetindi. Babam bize örnek bir kişi olmuştur. Çalışkandı, dirayetliydi, zorluklara karşı mücadele eder, kafasına koyduğu idealinden asla vazgeçmezdi.  ‘Okuyacaksınız. Kendi hayatınızı kazanacaksınız.’ Bize söylediği buydu.”
İlk ofis: Üniversite 3. sınıfta, Kemal Yamankaradeniz, sınıf arkadaşı Cemal Erzengin ile bir muhasebe ofisi açmaya karar verir: “1977’de, ilk ustam Nihat Altıkardeş’e gittik. ‘Paramız yok’, dedik. Bize dedi ki, ‘6 ay boyunca işyeri kiranız ve ofis mobilyalarınız benden’. Kazandığınız zaman bana borcunuzu ödersiniz. Başladık çalışmaya. Gece geç saatlere kadar çalışırdık. Ancak ilk müşterimize 3 ay sonra erişebildik. Bir mobilya imalat atölyesi ilk müşterimiz oldu. Güvenirlilik çok önemli. Ben, müşterilerimize Nihat Altıkardeş ve Cüneyt Yaşarkılıç’ı referans gösterdim. 1 yılın sonunda 20 müşterimiz oldu. Tüm borcumuzu, 2 yılın sonunda ödeyebildik. Ortağım Cemal Bey, Maliye mezunuydu, vergi bilgisi, benimse ticari hayattaki tecrübelerim daha iyiydi, birbirimizi çok iyi tamamlıyorduk. Müşterilerimizin muhasebe defterlerini tutmanın yanı sıra onlara danışmanlık hizmeti de veriyorduk. 2 yılın sonunda müşteri sayımız 50’ye çıktı. Türkiye’nin zor yıllarında işe başladık ama yılmadık.”
Dönüm noktası: Kemal Yamankaradeniz’in hayatının dönüm noktalarından biri de 1982 yılı: “Evlendim. Sorumluluklarınız artıyor, zamanı paylaştığınız bir kişi daha oluyor. Bekarlık dönemimizde 24 saat çalışmaya odaklanmıştım, bu çemberin kırılması lazımdı. Evlilikle insanın hayatına düzen geliyor, bu önemli bir değişim. Babam, ‘Evlilikte bereket vardır, gelen kişi kendi kısmetiyle gelir, nasıl geçineceğim diye düşünme’ dedi. Kayınpederim sabır timsali olan, babacan, çok iyi bir insandı. Albaydı, şimdi emekli albay. Sıkıntılı zamanlarda hep yanımızda oldu, bizi destekledi.”
Bursa Patent’ten Destek Patent’e uzanan öykü: Mezuniyetinin ardından da Uludağ Üniversitesi ile bağlarını hiç koparmaz, öğretmenleriyle görüşmeye devam eder. 1982’de tanıştığı ABD’den yeni gelen Doç.Dr. Metin Yerebakan’ın “ABD’yi ABD yapan teknoloji ve patenttir” sözünü önemser ve 1983’te birlikte Bursa Patent şirketini kurarlar. İlk müşterileri; Hitit Mobilya’nın Sahibi Yakup Altınöz’dür. 1983’te Hitit Mobilya’nın marka tescilini yaparlar.
Kemal Yamankaradeniz, ilk yıl, sadece 7-8 marka tescili yapabildiklerini kaydediyor: “Anlatmak kolay olmadı, marka biraz da olsa biliniyor, patent hiç bilinmiyordu. Bir kriko firması, bir sistem geliştirmişti, müracaatını yaptık, 1987’de ilk patentimizi aldık. 1989’da Ermatel’den Fahrettin Bey ile tanıştık, çok vizyoner, araştırmacı bir kişiliğe sahipti. Onunla birlikte ciddi bir sanayici kitlesiyle çalışmaya başladık. 1990’da Metin Hoca, İstanbul’a taşındı. Rahmetli Ekrem Pakdemirli Ulaştırma Bakanı olunca kendisini TÜVASAŞ (Türkiye Vagon Sanayi Anonim Şirketi) Genel Müdürü yaptı, bizim ortaklığımız da böylece bitmiş oldu. Sonrasında Türkiye’de markalaşma konusundaki çalışmalar hızlandı. 1990’da; İstanbul’da, Ankara’da sonrasında İzmir’de şube açtım. Ankara şubemiz Destek Patent olarak kuruldu. Bursa Patent markasıyla Ankara’da çok fazla karşılık bulamadık. MÜSİAD Bursa’ya 1992’de üye oldum. 1994’te, Gümrük Birliği’ne geçişle birlikte Avrupa ile entegrasyonda fikri ve sinai haklar konusu ön plana çıktı, Türk Patent Enstitüsü kuruluş kanunu çıktı, 1995’te de marka, patent, tasarım, endüstriyel tasarım, faydalı model, coğrafi tasarım hakkında 5 tane Kanun Hükmünde Kararname çıktı, bir reform niteliğindeydi. Bu mevzuat Avrupa’daki fikri ve sınai haklar mevzuatıyla entegrasyon için önemli bir adımdı. Türkiye bunu başardı. Önemli de cezalar getirildi. 1997’de Bursa ve Denizli’den bir grup tekstilci, bir tekstil fuarına katılmak için Fransa’ya gitti ve çok ciddi sorunlarla karşılaştı. Yaşadıkları acı tecrübeler, Türkiye’de tekstil sektöründe yepyeni bir dönemin başlangıcı oldu. Patent ve marka bu dönemden sonra tekstil sektöründe de büyük önem kazandı.”
Kemal Yamankaradeniz, 2005’te ailesiyle birlikte İstanbul’a taşınır ve şirket merkezi de artık İstanbul’dadır: “İşler gelişti, biz geliştik, Türkiye gelişti, hep beraber büyüdük. Fikri ve sinai haklar, Türkiye’nin gündemi oldu. Sektörünün lideri Destek Patent, Türkiye’de birçok ilke imza attı. İlk defa uluslararası bir sempozyum düzenledik. 1999’da, Bursalı sanayicilerle Uluslararası Patent Birliği’ni (UPB) kurduk ve 2001’de Fransa’da Uluslararası Takliti Önleme Birliği’ni ziyaret ettik. UPB’nin başlattığı Patent Seferberliği projesini de yürüttük. 2010’da TOBB Patent ve Marka Vekilleri Sektör Meclisi kuruluşunda fiilen yer aldım, 2 yıl kurucu başkanlığını yürüttüm.”  TOBB, MÜSİAD, İTO, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği gibi toplam 27 sivil toplum kuruluşunda yer alan Yamankaradeniz, bugünlerde bu sayıyı 12 ile sınırladığını belirtiyor. Yamankaradeniz, halen İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Üyesi ve Hizmet İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi.
Yurtdışında ilk ofis İsviçre’de: Destek Patent’in ilk şubesi 1999’da Eminönü’de, Postane karşısındaki Valide Han’da açılır. Yamankaradeniz, Cağaloğlu, Kapalıçarşı ve etrafındaki hanlara gittiğinde ‘Patentçi geldi” diye karşılanır: “Orası bir üniversite. Esnaf karakteri, ahlakına ilişkin çok güzel örnekler gördüm.” Mecidiyeköy Gayrettepe’de bir ofis açılır, ardından 1999’da şirket merkezi Maslak’a taşınır. İsviçre Yatırım Ajansı Başkanı Alpaslan Bey ile tanışan Yamankaradeniz, onun önerisiyle uluslararası iletişim ve pazarlama ofisini, 2004’te İsviçre’de açar bu adım da şirkete, Avrupa ülkelerine daha rahat ulaşım da dahil ciddi bir açılım sağlar: “14 ofisiyle Destek Patent, bugün sektör lideri haline geldi. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de yapılacak işlerin yanında yurtdışına ağırlık vermeyi düşünüyoruz. 192 ülkede faaliyet gösteren Destek Patent’in Türkiye’de 40 binin üzerinde, yurtdışında 500’ün üzerinde müşterisi bulunuyor.”
Kemal Yamankaradeniz, 2013’te Destek Global ve Destek Modern Tarım’ı, 2014’te ise Logoritma şirketini kurduğunu, Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof.Dr. Faik Ekmek Tekintaş’ın önerisi üzerine 2015’te Aydın Karacasu’da, 700 dönümlük arazide 10 bini ceviz, 20 bini badem olmak üzere 30 bin ağaç dikerek işe başladıklarını anlatıyor: “Üretimimizi markalaştıracağız. 2021’de tam kapasite verimi alacağız.”
Yabancı dili; İngilizce. Sabahları haftanın 3 günü eşiyle birlikte 1 saat 45 dakika yürümeyi seviyor. Sakin tatilin adresi; İsviçre, İtalya, İngiltere, ABD, Almanya. Ancak Tokyo’nun ve Çin’in yeri başka. Ona göre Çin keşfedilmesi gereken bir ülke. Pekin, Eski Şehir ve Çin Seddi mutlaka görülmeli. Emekliliği düşünmüyor. Girişimciliğin yeni vizyonuyla ilgili kitapları ve ekonomi köşe yazarlarını düzenli takip ediyor, KobiEfor’u beğeniyor. Kıyafet tercihi; klasik, haftasonları ise casual. Haftasonlarını, eşi, 2 oğlu, 1 kızı ve 1 torununa ayırıyor.

Yorumlar (0)